Bu köşenin kıdemli okurları hatırlarlar; bir önceki dönem Belediye Başkanı Sayın Mücahit Yanılmaz mazbatasını aldıktan bir iki ay sonraydı.
Bu son iki günde yaşadığımız şiddetli yağışların bir benzerini o günlerde de yaşamış, şu günlerde yaşanan olumsuzlukların aynını o günlerde de tecrübe etmiştik.
Hatırlayın şehrin ana arterleri adeta bir nehir, kavşaklar bildiğiniz göler gibiydi.
Yaşananlar capslerle karikatürize edilirdi.
Sayın Yanılmaz’ın seçildiği ilk iki yıl İstasyon Caddesi ve eski Migros Kavşağında altgeçitler olmadığı için sulara gömülmüş araçlara ve itfaiye araçlarının köprü altlarında mahsur kalanları kurtarma çalışmalarına son iki yılında şahit olmuştuk.
İşte Sayın Yanılmaz’ın o ilk birkaç aylık riyasetindeki yağışlarla yaşanan mağduriyetleri ve özellikle sosyal medya üzerinden yapılan eleştirileri dikkate alarak yazdığım yazıda aynen şunları söylemiştim…
Yağan yağışlardan dolayı yaşanan mağduriyetleri bahane ederek mevcut Belediye Başkanına yürümek hakkaniyete sığmaz. Zira Mevcut Belediye Başkanının göreve başlaması henüz yılın ilk yarısını bile doldurmadı.
Dolayısıyla yılların problemi olan altyapı sorunlarından kaynaklı yaşanan sıkıntıları bahaneyle Belediye Başkanına haksızlık yapmanın hiçbir anlamı yoktur.
Sayın Yanılmaz yaşanan sel baskınlarından dolayı eleştirilecekse bu yıl ve takip eden yıl içerisinde değil, başkanlığı devam ederken bu altyapı sorununa bir neşter vurmazsa o zaman eleştirilmeyi hak eder.
Bu cümleleri Sayın Yanılmaz’ı acımasız şekilde en çok eleştiren biri olarak kaleme almış ve yazının devamında şunu söylemiştim: Sayın Yanılmaz bu şehrin en kadim problemi olan altyapı sorununu çözerse heykeli dikilir.
Ne yazık ki yazdıklarımız dikkate alınmadı ve Yanılmaz kendisinden önceki Belediye Başkanları gibi tarih oldu gitti.
Oysa kendisi en azından bu altyapının bir yerinden başlamış olsaydı bugün belki mevcut belediye yönetimi şehrin diğer sorunlarının çözümüne odaklanacaktı.
Yapmadı ya da yapamadı. Belki de o riski almak istemedi.
Tıpkı Merhum Prof. Dr. Mustafa Temizer’den sonra Sayın Behçet Susmaz, Merhum Hamza Yanılmaz ve Sayın Süleyman Selmanoğlu’nun yapamayıp bir sonraki Belediye Başkanının sırtına bir kambur olarak bıraktıkları gibi.
Kaç gündür aynı problemleri yine yaşıyoruz hem de bir önceki dönemden daha fazla ve daha şiddetli olarak.
Çünkü uygunsuz ve mühendislik hatalarıyla dolu 3 tane altgeçit var ve bu altgeçitler yağan her yağışta trafiği felç, hayatı tehdit ediyor.
Sebep yine Altyapı…
Mevcut Belediye Başkanı Sayın Şahin Şerifoğulları’nın yaşanan bu sel felaketlerinden sonra yapmış olduğu açıklama doğrusu yüreklerimize su serpip geleceğe dair hepimizi umutlandırdı.
Yönetim olarak şehrin yılların kadim problemi olan Altyapı sorununu çözmek için çalışmaları başlatmış meğer.
Bu ay içerisinde ihalesi yapılacakmış.
Genç Başkan kendisinden önceki tecrübeli Başkanların alamaya cesaret edemediği riski almaya karar vermiş.
Siyasetçilere göre büyük bir risk ama şehri düşünenler için risk değil büyük bir fedakarlık.
Şehir bir anda şantiye alanına dönecek ve insanlar homurdanmaya başlayacak.
Bütün bunları bile bile böyle bir fedakarlık yapmak da kimse kusura bakmasın ama gerçekten yaşadığı şehri düşünen bir yöneticiye yakışırdı.
Siyaseten bir olumsuz bedelinin olabileceğini bile bile bu fedakarlığı yapan birine fedakarlık yapmak da bu şehrin gerçek sevenlerine ve sahiplerine yakışır ki; o da bu altyapı çalışmalarında Belediye Başkanına omuz vermek onu desteklemekle olur.
Anlayış göstererek, sabırlı olarak her şeyin güzel olacağına inanarak homurdanmamakla olabilir.
Şehir insanı bir defa şunu düşünmeli; Türkiye’nin en genç Belediye Başkanı olarak siyasette önü açık olan Sayın Şahin Şerifoğulları kendisinden öncekiler gibi yaşanan sıkıntıları görmezden gelebilir…
Sıkıntıları yaşayan şehir insanının homurdanmalarını duymamak için kulağının üstüne yatabilir…
Her şey bir tarafa; bunun burasında kalmış 2 yıl, 2 yılda bitmeyecek bir projeye başlamanın bir anlamı yok diyerek şehri çiçeklerle böceklerle de makyajlayarak dönemini tamamlamak isteyip siyasette farklı hedeflere de yürümek isteyebilirdi.
Bütün bunları bir kenara bırakıp şehrin son yüz yılını rahatlatacak bir projeyi başlatıyorsa biz şehir insanlarına yakışan da ona siyaseten bedel ödetmek değil onu siyaseten ödüllendirmektir.
Çünkü bu proje sıradan bir proje değil, yüzyıllık bir projedir.
.
