Dile kolay bir kurumda 41 yıl çalışmak, 41 yıl emek vermek.
40 rakamını içeren deyimlerimiz vardır.
40 sayısının özel ve uğurlu bir sayı olduğuna, bazı tabiat varlıklarını temsil ettiğine inanılır.
Eski Doğu ülkelerinde Hindistan’da ve Türklerde büyük önem taşıyan kırk sayısının dinde, astrolojide, astronomide, edebiyat ve tasavvufta ayrı ayrı anlamları vardır.
İşte 40’lı sayıları seven ve uğuruna inanan birisi olarak, Fırat Üniversitesine 41 yıl hizmet veren eşim Prof. Dr. Asaf Varol’a 41 defa maşallah diyerek uğurlayacağız.
Elbette planını bildiğim ve hatta ön görüşmelerde bulunduğum halde, karar aşamasını beraber yaşadığımız halde Pazartesi (8 Haziran 2020) günkü Günışığı Gazetesindeki köşe yazısınıokurken gözyaşlarıma hakim olamadım.
Hem tırnaklarıyla kazıyarak bu seviyeye nasıl geldiği, hem çocukluğunda çektiği eziyet, hem uğradığı haksızlıklar hem de gözümün önünden akıp giden rakamsal 41 yıl, ama nerdeyse 41 güne sığacak gibi kısa gelen bir birliktelik…
O köşe yazısı gerçek hayıtının kısa kısa kareleriydi.
Asaf Hocanın planını biz ev halkının dışında bilen yoktu.
Köşe yazısının yayınından sonra gerek sosyal medyada, gerek kısa mesajlar, gerek telefonlar ile ulaşan arkadaş ve dostlar hem gurur duyduklarını, hem gidişinin üniversite için kayıp olacağını, Fırat Üniversitesine kazandırdıklarını, gideceği üniversiteye çok katkısının olacağına inandıklarını dile getirmeleri, mutlaka bizi oldukça mutlu etti ve duygulandırdı. Öyle sözlü ve yazılı ifadeler ile anılmak mutluğun zirvesi olmalı…
Asaf Varol için görev sadece görevi yerine getirmek demek değildi. 41 yıl ilk asistanlık yıllarının heyecanıyla çalıştı dersem zayıf kalır. Ünvan aldıkça yelpazeyi daha da genişleterek çalıştı.
İş hayatındaki sorumluluk ve yükünü ilke edinmişti.
Eğitimde yeniliklere açıktı. Fırat Üniversitesinde yeni açılan popüler bölümlerin kuruculuğunu yaparken, işini evladı gibi gördü.
Yeni bölümlerin ve programların açılmasına büyük emek verdi, akademisyenlerin temini ve kendilerinin akademik çalışmalarını canı gönülden destekleyerek takipçisi oldu.
Binlerce öğrencisi mezun oldu, sadece Türkiye’de değil farklı ülkelerden öğrencilerinin sesleri geliyor.
Tek alan ile ilgilenmeyip farklı alanlarda da çalışması, elbette hocaya farklı bakış açısı, farklı vizyonlar kazandırdı.Fırat Üniversitesinin yurtdışına açılan en önemli penceresinin mimarı oldu.
Türkiye’de sınırlı kalmayıp Avrupa, Asya ve Amerika’da şu an bilime hizmet veren bilim insanlarının akademik çalışmalarında öncülük yapmıştır.
Eşim olduğu için değil, akademik dünyada marka olmuş bir Asaf VAROL var.
Elbette kolay olunmuyor.
Karakter başta olmak üzere, bilgi donanımı, 35 yıllık kesintisiz idareciliği, farklı bilim dallarındaki etkinlikleri, sosyal bağları sağlaması gibi faktörler başarısının temel taşlarıdır.
Elazığ sevgisini yüreğinde besleyerek Elazığ Valiliğinin düzenlediği “1. ElazığKültür Kurultayı (2002-2004)” ve “Elazığ Buluyor Zirvesi (2007-2009)” etkinliklerinde Genel Sekreterlik ve yayımlanan 7 eserin editörlük çalışmalarını yapmıştı.
Kalkınma Bakanlığının (Eski adı Devlet Planlama Teşkilatı)himayelerindeAtatürk, Fırat, İnönü, Kafkas ve Yüzüncü Yıl Üniversitelerinin içerisinde yer aldığı “Doğu Anadolu Kalkınma Projesinin (DAP)” Fırat Üniversitesi koordinatörlüğünü yapıyordu.
Ama haddizatında DAP projesinin tüm koordinatörlük ve organizasyon işlemleri kendisini idaresindeydi. Tüm dokümanlar kendisinde toparlanıyordu.
Akademik çalışmaları düzenleyip baskısını yapabilmek için nasıl çalıştığının şahidiyim. DAP projesinde üniversitelerde çalışanlar (yaklaşık 500 uzman) ve o zamanki adı ile Devlet Planlama Teşkilatında görev yapanlar, Asaf Varol’un azmini, hızını, becerisini, yaptığı organizasyonlarını, başarısını halen dile getiriyorlar. Farklı alan ve farklı platform, farklı çevre, olağanüstü çalışmaları Asaf Varol’u markayaptı.
Eğitim anlamında çok ileriyi görüyordu. Uzaktan eğitim üzerinde yaklaşık 30 yıldan beri süregelen farklı çalışmalar yapmış, 1999-2002 yılları arasında YÖK Enformatik Milli Komitesi içerisinde yer almış ve o yıllar YÖK onaylı ilk 6 eser arasında yer alan “Robotik” isimli online ders materyalini yayımlanmıştı.
2020 yılında Covid-19 nedeniyle bütün eğitim camiası kendimizi uzaktan eğitim uygulamasının içerisinde bulduk.
Bu sistem dışında kalan hocalarımız mutlaka zorlandı.
Ama AsafHoca uzaktan eğitim sistemine çok uzun yıllar öncesinden zaten hazırdı.
Asaf Hocanın çalışma aşkı ve şevki hiç sönmedi ki?
İşi aşı oldu, işi eşi oldu, işi geleceği oldu, işi rüyası oldu…
Bir insan 24 saati ancak bu kadar verimli kullanabilirdi.
Bende 41 yıl ev yükünü, çocuk yükünü üzerinden alarak, evde sıcak ve huzurlu atmosfer yaratarak, çalışma verimliliğini düşürecek faktörleri bertaraf etmeyi başarmıştım.
Elbette bir eş, bir anne olarak elimden geleni yapmam gerekliliğine inanıyordum ve halen inanıyorum.
Bir akademisyen ile evli bir bayan eşiyle öğrenci olur, onunla unvan heyecanını ve onunla sınav stresini yaşar, eşinin mutluluğu ile de mutlu olur.
41 yıl önce gelinlik ve damatlıkla girdiğimiz üniversite kampüsünden artık emekli olarak ayrılmanın zamanı şaka gibi de olsa geldi.
Hocanın karakterindeki hızlılık emekli olup bir büyük vakıf üniversitesine geçme kararını da yine hızlıca birkaç günde aldırttı. Tabii 41 yıllık hayat arkadaşımı çok iyi tanıdığım için bu gelişme benim için sürpriz olmadı.
Gideceği üniversite tercihinde seçici davranacağına da emindim.
Asafiyi bir eş, çocukların geleceğini zirveye taşıyanfedakârbir baba, iyi bir evlat, yol gösterici bir ağabey, gelecek kuşağa örnek yol göstericibir rol model olmuştu.
Öğrencilerinin ufkunu açıp hayata hazırlayan, öğrencilerine eğitimleri için Amerika Birleşik Devletinde imkânyaratan, öğrencilerin sorunlarını çözümleyen bir eğitimci…
Varol’un Fırat Üniversitesine yaptığı hizmetleri Fırat Üniversitesi mensupları, Elazığ halkı, bilimsel her toplantıya katılanlar bilirler.
Bütün enerjisini Lisans eğitimini aldığı ve mensubu olduğu üniversiteye kullandı.
Halen devlet üniversitesinde çalışacak bir süresi varken, birikimiyle İstanbul Maltepe Üniversitesine bir yıldız gibi kayacak. Akademisyenlikte birikimin zirve yaptığı yaşlardaki enerjisini bu defa da Maltepe Üniversitesinde kullanacağına eminim.
Elbette her başlangıcın bir sonu vardır.
Önemli olan güzel izler bırakarak ayrılmak.
İşte sadece bir sosyal medyada veda anlamındaki köşe yazısına değerli dostların yaptıkları kişisel yorumlar bence en büyük hazinedir.
Yapılan yorumlar içerisinde Varol’u gördüm.
41 yıldır nasıl çabaladığını gördüm, çalışmalarının karşılığında alınan övgüleri gördüm, hayatını adadığı Fırat Üniversitesine katkısını gördüm.
Yapılan hizmetleri objektif gözle, objektif gönül ile bakan görür.
Aslında Varol hizmet anlamında birilerini memnun etme çabasına hiç girmedi.
Hizmet edebilmek, üniversiteyi bir seviyeye çıkarmak azmi le çalıştı.
Ekip çalışmasını çok iyi başardı.
Çalışanların motive olmaları iş verimini artırmaktadır.
Kurumsal başarı ferdi değil, ekip çalışmasıdır.
Çalışmalarında aynı ekipte iş birliği yaparak çalışan genç akademisyenlere de teşekkürü borç bilirim.
Allah hakkımızdan hayırlı olanı nasip eder inşallah.
Sevgili eşim Fırat Üniversitesine vedan elbet duygusal anlamda zor, ama gerçek olacak.
Yolumuz açık olsun.
Yeni yolunda da sana 41 kere maşallah diyerekseni uğurlayacağız.