Dans severmisiniz bilmem, dünyada, ispanya, İtalya, Romen ve Meksika gibi ülkeler dansları ile meşhurdur.

İnsanları büyülü bir atmosfere davet eder bu danslar.

5G teknolojisi ile Korona çıktıkları Sahnede  Tutuştukları Dans o kadar sinsi bir büyüye sahiptir ki izleyicisini ummadık bir anda dansa eşlik ettirecek kadar sinisi.

Geliniz O Büyülü bir o kadar da sinsi olan  5G ile COVİD 19 un tutuştukları dansa aklı selime ile bir göz atalım.

Düşmanın Sinsi Olanından Sakının.!!!

Zerre kadar olan bir virüs ile öyle şeyler yaşıyoruz ki… Hayatımız temelden değişti…

İlk defa Çin’de yayıldığı bilinen Korona tüm dünyaya yayıldı, yayılmakla kalmadı, tüm ezberleri bozdu.

En zengininden en fakirine en emperyalist ülkeden en ezilmiş ülkeye kadar etkilenmeyen ülke, şehir ve insan kalmadı…

Nerden çıktı bu virüs.!?

Çinliler her türlü hayvan ve böceği yerler… Hayvanlardan bulaştığı konusunda ayrılık yoktur…

Allah şöyle buyurmuyor mu.?

“Onlar ki yanlarındaki Tevrat ve İncil'de yazılı buldukları o Elçi'ye, o Nebi’ye uyarlar. O ki, kendilerine iyiliği emreder, kendilerini kötülükten meneder; onlara güzel şeyleri helal, çirkin şeyleri haram kılar, üzerlerindeki ağırlıkları, sırtlarındaki zincirleri kaldırıp atar. O'na inanan, destekleyerek O'na saygı gösteren, O'na yardım eden ve O'nunla beraber indirilen nura uyanlar, işte felaha erenler onlardır.” (Araf sures:157)

Her şeyi ölçüsüz yemek gerçekten necis bir durumdur ve Allah’ın gerek ayetle gerekse Resul’üyle bildirdikleri bizlere Tayyib/temiz olanı emir ve tavsiye ettiği kesindir. 

Korona virüsü ile yaşanılanlar elbette bir musibet ve hadsizliğin sonucudur… Yenilen içilenlerde helal ve haram sınırlarına uyulmaması salgında elbette ilk sebep olarak görülmektedir.

Allah’ın toplumları zamanla helake uğratması tarihi bir gerçekliktir. Ahir zaman kavimleri olan dünyamızda da toplu helakler yaşanmasa da toplu bela ve musibetlerin Allah’ın gazabı olarak inmesi de bir hakikattir.

“Onlar, her yıl bir veya iki kez (çeşitli belâlarla) imtihan edildiklerini görmüyorlar mı? Sonra da ne tevbe ediyorlar ne de ibret alıyorlar.” (Tevbe suresi: 126)

Yine kişisel olarak yaşadığımız musibetlerde Allah’ın adalet ve yasalarının tecellisi iledir.

“Başınıza gelen herhangi bir musibet kendi ellerinizle kazandıklarınız yüzündendir. Bununla beraber Allah yine de çoğunu affeder.” (Şura:30)

Korona virüsü ile tüm dünyanın bir bela ile karşı karşıya kalması ise tüm insanlığın içinde bulunduğu kötülüklerin bir sonucu olduğunu düşündürmektedir. Zulüm ile hükmeden emperyalist çağdaş ülkeler şirk, isyan veya günah batağında yüzmektedirler. 

Bu emperyalist ülkeler sömürdükleri zayıf ülkeler yanında birbirleri ile de pay kapma yarışına girmişlerdir. Çıkarları peşinde her türlü zulüm ve katliamı işlemekten çekinmeyen bu zalimler, kukla yönetimler ve manipulatif örgütler eliyle de soykırıma tabi tuttukları ülkelerde haksız kazanç için zulme devam etmektedirler.

Küresel Siyonizm Kontrolündeki Emperyalist devletler sahip oldukları teknolojiyi de bu zulüm aracı edinmişlerdir. Konvansiyonel silahlardan sonra nükleer teknoloji ile üretilen silahlar bunu göstermektedir. 

Silah sanayisi ile tüm dünyayı sömüren emperyalistler, kimyasal ve biyolojik silahları da üreterek, sömürdüğü ülkeler üzerinde kurgulanan savaş senaryoları ile oluşturulan silah pazarında da sattığı silahlarla sömürmekle beraber Geleceği kendi kontrolleri altında tutma adına  FREKANS savaşlarına el atıp  5G  TEKNOLOJİSİ sayesinde kendi egemenliğine karşı çıkacak Müslüman halkları adeta iç savaşın içinde yok etmeyi amaçlarken kendilerini bu savaşın birer kobayı haline  geldiklerini müşahede ediyoruz.



Küresel Siyonizm Kontrolündeki Bu Emperyalist ülkeler ilk etap da  Ürettikleri Teknolojiyi tarımda. gıda ve hayvanlar üzerinde Bir ifsat ürünü olarak  kullananmış hormonlu ve G.D.O’lu ürünlerle beraber nesli de ifsat etmeye, Birleşmiş milletler nezdinde  oluşturdukları FAO ( Dünya gıda Örgütü ) adlı bir Kuruluşla başlamıştır.

Bu kuruluş sayesinde Tüm dünya Tarım ve hayvancılığı Genetiği değiştirilmiş Organizma (G.D.O.)ürünleri insanın bedensel metabolizması  yok edilmiştir.

Ulaşılan yüksek teknolojinin sınırsız ve kontrolsüz kullanılması insanların  Bedensel ve zihinsel metabolizmasına yaptığı saldırı ardından, bu kez de 5G teknolojisi aracılığı ile başlattığı frekans savaşı vasıtasıyla  insanlığı biyolojik  harabiyete uğrattığına tanık oluyoruz,

özellikle  Tanık olduğumuz bu yönde  en menfi etki Korona virüs pandemisi ile  olmuştur.

Korona salgını üzerine yazılan çeşitli makalelerde 5G teknolojisinin insan sağlığını yaydığı mikrodalga  mikroplara karşı ifsad ettiği ve biyolojk silah gibi kullanıldığı yönünde yorumlar yapılmaktadır. 

Artık herkesin kullandığı cep telefonu önceleri yaydığı radyasyon ile biliniyordu ve baz istasyonları da bu nedenle eleştiriliyordu. 1GHz Frekans sahip bir işlemci anakart saniyede 25 milyar işlem yapmaya elverişli iken  5G Teknolojisine sahip bir akıllı telefon 300GHz  frekansla yaydığı radyasyonun açacağı tahribatın boyutu tasavvur edildiğinde İnsanın 5G teknolojisi ile COVİD 19 dansının doğurduğu sonuç dünyayı felakete sürükleyen bir seneryoya sahip olduğunu göstermektedir.

Zira  5G teknolojisinin yüksek frekanslarından sadece beyin değil, vücudun nörofizyolojisi ve metabolizmasının da etkilendiği, hatta normalde faydalı olan mikroorganizma florası da yıkıma uğrayıp, mikrodalga radyasyonuna maruz kalan bakteri ve diğer mikroplar tehlike karşısında daha fazla üremeye başlamakta ve nihayetinde insana zararlı duruma geçmekte ve bedenin savunma mekanizmasının da ifsad olduğu sonucu çıkmaktadır. Buda insanı içinden anormal bir sayı ve güce ulaşan mikropla vurmak  demektir ki adını KORONA  koydular bu vuruşun.

Yaptığım araştırmalarda bir alman hekim Dr. Med Claus Köhnlein Korona aslında var olmayan salgındır diyerek yaptığı bilimsel açıklama  videoda görülmektektedir.

https://www.youtube.com/watch?v=xy6VLvnl-LE&feature=youtu.be&fbclid=IwAR3UbC3_CmyQTzN_ryXEZtbwLuFIe5QyLEIK9ixI70U5fnnl63nSUilMrUA

videoda dikkat çeken nokta Hastalara aynı yöntemlerin uygulanması sonucu ölüm vakaların artması olduğu, aslında Korona'nın var olmayan bir salgın olduğu görülecektir ki Bundan önceki yazımda ''' ..... Tarih 18 Ekim 2019. Yani Bill Gates Vakfı’ nın New York ta düzenlediği simülasyon toplantısıyla aynı saatler.  Çin' in Wuhan kentinde 18-27 Ekim 2019 tarihleri arasında Military World Games'e ev sahipliği yapıyor. Ve bu etkinlikte Çin  ilk kez 5G'yi kullanarak dünyaya tanıtımını yapıyor......''' diye  5G ile KORONA nın dans sahnesine çıkacağına dikkat çekmeye çalışmıştım.

http://www.yeniufuk.net/vizyondaki-film-covid-19-makale,91.html

Bu konu hakkında ilerleyen günlerde  devam edeceğim,  Bugün son söz olarak Elbette insanın diğer mahlukattan sebepsiz yere bir zarara uğraması söz konusu değildir. Bu konuda ilahi yasaların nasıl işlediğini kısaca yazmıştık. Her ne oluyorsa illaki insanın yanlış yolda yaptığı işlerin açtığı kötü çığırdan gelen bela ve musibetlerle muhatap olunmaktadır. 

Asıl bahsedeceğimiz konu bu değil, bu musibetlerin şu andaki fiili olarak yaşattığı zorluk, hastalık ve ölümleri sebeplerinden başlamak üzere daha iyi anlamak, doğru itikad ve usullerle selamete ve felaha çıkmayı idrak edebilmektir. 

Bununla beraber tedbir ve maddi korunma çabaları bu işin sadece fiziki olarak yaşanılan maruzatı ile uğranılan zarara karşı da gerekenin yapılmasıdır.

Bu zarara karşı en önemli çözüm kişinin kendi insiyatifi ile kendisini izole etmek amaçlı sokağa çıkmayıp Evinde oturmasıdır.

Selam ve Dua ile...

 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol