Takvim Yaprakları 7 Ekim 2023 ü gösteriyordu, ''AKSA TUFANI'' ile İslam Dünyasının Yüreğine bir ur gibi oturmuş Kabalist İsrail'e 1948 den bugüne en ağır darbe vuruluyordu.
Bir avuç inanmış CİDDİ Müslüman, Tüm Dünyanın aşılmaz,aşılması imkansız diyerek üzerilerinde oluşturulmuş olan bir korku imparatorluğu olan DEMİR KUBBE dört yüz yerinden hallaç pamuğuna çevrilip asrın en modern silahları ile donatılmış işgalci İsrail'e korkulu anlar yaşatılmıştı.
işgalci İsrail neye uğradığını anlamamış panik içerisinde sağa sola kaçarak toparlanmak istese de İslam Ümmetinin Yiğit bir avuç Mücahidi KASSAM TUGAYLARI tarafından geliştirilen YASİN füzeleri ve pusuya düşürülerek ağır zayiatlar veriyor, içlerinde üst düzey komutanlar olmak üzere yüzlerce askeri öldürülüp,Tankları ağır silahları imha ediliyordu.
savaş Başladığı günden bugüne 114 gün geçti. Bu geçen süre içerisinde savaş üstünlüğü ilk günden bu güne Hep KASSAM TUGAYLARI nın elinde. Askeri alanda dünyanın en üstün askeri gücüne sahip gösterilen işgalci İsrail, askeri alanda herhangi bir varlık gösteremeyince Uçaklar ve fosfor bombaları ile sivil halkı hedef almış, saldırılarda takribi 30 bini bulan ÇOCUK,KADIN,YAŞLI Bombalara şehid edilmiş Tüm dünyanın gözü önünde adeta bir soy kırım yaşatılıyor.
Halkı Müslüman Olan 57 devlet lider ve askeri unsurları ile birlikte bu soykırıma seyirci kalırken, Avrupa ve abd de halk sokaklara dökülüp bu soykırımın durdurulması için hükümetlerine çağrıda bulunuyor iken Bizde Hükümete çağrı yerine Hükümetin verdiği izin çerçevesinde meydanlarda sloganlar atılıp Gaz boşaltma seansları ile gün geçiştirilmeye çalışılıyor.
Akdeniz'in Etrafında Cesedi güzel canlı cenazelerden oluşan 2 milyarlık bir mezarlık.
Bu mezarlıkta asrın lideri diye nitelendirilen ülkemizin devlet başkanı sanki muhalefet partisi veya bir sivil toplum örgütü gibi çıkıp miting yaparak halkına gaz boşaltma seansı yaşatması ayrı bir garabet.
Halbuki Bu Halk O Lidere 23 yıldır hükmetme yetkisi vermiş, Yaptırım yapma zamanı iken miting ile Siyonist patentli ürünleri Boykot çağrısı yetinmekle Gazzede ki soykırıma sahip çıkmış gösterilmekte.
Bir Hıristiyan Olan GÜNEY AFRİKA İsrail'in yaptığı soykırımı 1948 BM. soykırım anlaşmasına muhalefet ettiği için LAHEY ADALET DİVANINA Şikayet ederken, Türkiye Halkını Boykota teşvik edip Kendisi T.F.F. nun 2020 yılında yapılan sponsorluk anlaşmasını boykot çağrısı yapıldıktan sonra 2026 yılına kadar yenileyerek SİYONİST PATENTLİ, MC.DONLD'S, PUMA, ADİDAS. ARİEL,vb. ile yola devam etmesi gibi bir çelişki ile karşı kaşıya.
Tüm bular yaşanırken Adeta Hükümetin talimatları ve izini ile meydana çıkan Sivil toplum örgütleri GAZZE de yaşanan Vahşet ve soykırıma karşı seslerini yükselterek içlerinden gerçekten GAZZE deki vahşet ve soykırıma karşı olan gruplar oluşturdu.
Bu guruplar ülkenin değişik illerinde değişik isimler veya aynı isimler altında oluşturdukları platformlarla bir yandan hükümetin yanlış uygulamalarını eleştirirken diğer yandan, Filistin ve Gazze de yaşanan vahşete duyarlı olan İslam dünyasındaki ilim adamları akademisyenler, Hamas temsilcileri ile değişik illerde programlar tertipleyip halkı GAZZE deki vahşet ve soykırıma karşı Şuurlandırmayı amaçlamışlardır.
Kanaatimce Bu yeterli değildir,
Neden diye sorulacak olunursa derim ki; Ak Parti kurulduğu zaman Bu ülkedeki Müslümanların çoğunluğu samimiydi, ve Ak Partinin Müslümanların meselelerine duyarlı olacağı inancına sahiplerdi. Bunun içinde her cemaat veya gurubun kendilerine öncü gördükleri ALİMLER sesleri olcağı inncına sahiplerdi.
Fakat ilerleyen süreçte O ALİMLERİN Müslümanların sesi olması beklenirken Ak Partinin bir sözcüsü oldukları gerek Ak Parti gerekse Ak Parti liderinin Müslümanların aleyhine olan kanun, genelge.kanun hükmünde kararname vs. çıkartılması karşısında hiç bir yetkili ile görüşmeyip sabredin iyi olacak dedikleri ve bugün AİLENİN DİBİNE DİNAMİT KOYAN 6284 İstanbul sözleşmesi O Alimlerin sessizliği nedeniyle hayata geçirilmiştir. ve Şimdi hep birden seslerini yükseltiyorlar fakat nafile,
O nedenle Bu platformlar Alimlerin düştüğü hataya düşmeden Derhal Hükümet yetkilileri, ticaret bakanlığı, savunma bakanlığı, sanayi bakanlığı hatta Sn Cumhur başkanından Randevu talep ederek,
1. İsrail ile yapılan Demir çelik ihracatının durdurulması
2. Günde Otalama olarak 8 gemi ile İsrail'e gönderilen gıda-ilaç-giyim vs ürünlerinin gönderilmesi anlaşması yapan şirketlerin sözleşmelerini bozulmasını
3.Başta İncirlik ve Kürecik olmak üzere Nato askeri üs ve radar üslerinin kapatılması.
4. Türkiye'de ki çifte vatandaşlık sahibi İsrail ( Yahudi ) er'in savaşmak için İsrail'e gittikleri tespit edilerek vatandaşlıktan çıkarılmaları mal varlıklarına el konulması.
5. Çok uluslu şirketlerin direk veya dolaylı yoldan İsrail'e gönderecekleri her tür destek,yardım, hibe vs ne varsa el konulması.
Gazze için Bu ülkede son umut Bu samimi Müslümanların oluşturdukları platformlardır,Yoksa meydanla da atılacak sloganlar, Çarşaf, Çarşaf Paylaşılan Çadır içerisinde Çamurda birbirine srılı yatarken ölen Gazzeli çocukların resimleri hiç bir çözüm getirmeyeceği gibi bu sorumluluğun altından kalkmanızda mümkün olmaz.
O nedenle Mutlaka ivedilikle Devlet ve Hükümet yetkilileri ile görüşüp yukarıdaki maddeler ve benzerlerini iletin ki siz ve sizinle olan samimi Müslümanların üzerinden vebal kalkmış olsun.
selam ve dua ile