Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, 4.5 yıllık çalışmalarını İl protokolünün, STK temsilcilerinin, basının ve çok sayıda vatandaşın katıldığı tanıtım programında kamuoyu ile paylaştı..
Sayın Başkan, bu süre zarfında söz verdiği projelerin %80’ini tamamlayarak büyük bir başarı örneği sergilemiştir..
Bütün bu projeleri burada yazmayacağız.. Ancak yapılanlara şahitlik edebiliriz..
Durum böyle iken yani çok başarılı bir belediye başkanlığı yapmışken partisinde o koltuk için kıyasıya yarış ve mücadelenin olduğunu gözlemliyoruz..
Eski ya da yeni milletvekillerinin ve diğer siyasi figürlerin, kendileri ve veya kendine yakın isimlerin belediye başkanı olması için kulis çalışmalarını yaptıklarını biliyoruz, görüyoruz..
Bu açıdan baktığımızda Ak Parti’nin yerel siyasetçileri arasında bir kopukluk ve bu kopuklukla birlikte aksak bir bir mücadelenin yaşandığını da çok rahatlıkla dile getirebiliriz..
Mevcut başkanın yaptıkları hizmetler ortada iken bunları görmezden gelme çabaları çok açık bir şekilde görülüyor..
Nitekim Belediye Reis’inin 4,5 yıllık icraatları anlatılırken AK Parti kadrolarının bir kısmı orada yoktu..
Durum böyle olunca ister istemez şimdiden kolları, paçaları sıvayarak bu yarışa girmek için kendilerine yandaş ehil siyasetçi bulma derdinde olan adayların isimleri kamuoyunda dolaşmaya başladı..
Metin Bulut, Zülfü Demirbağ, Haydar Evliyaoğlu, Ramazan Gürgöze, Hasan Murat Öz, Ali Tekataş ve daha bir çok kişinin ismi şimdiden kamuoyunu meşgul etmeye başladı..
Anlaşılan AK Parti yerel siyasi aktörlerinin her birinin gönlünden başka aday geçiyor..
Siz buna demokrasinin gereği olan şenlik deyin, ben ise siyasi komedyalar diyarı Elazığ diyeyim..
Şahin Başkan’a Allah yardım etsin..
BRAVO GÜRSEL EROL;
CHP, CHP olalı böyle ayar görmedi..
Onlara siyaset yaptırmayacağız dedi..
Onlar, evet CHP’nin bilmem kaç yüz yıldır! kaymağını yiyen sırça köşklerin müdavimleri, CHP’nin elit siyasetçileri..
Sayın Gürsel Erol sonuna kadar haklı cümlelerini partililerinin gözünün içine baka baka dümdüz dile getirdi..
Kutlamak lazım..
Kral çıplak dedi..
Ankara İl Kongresi'nde değişim taraftarlarına en sert tepkisini koydu..
Bülent Tezcan, Tekin Bingöl, Erdoğan Toprak, Tuncay Özkan, Engin Özkoç gibi isimlere açık ve net bir şekilde bu partide yeriniz yok dedi..
Ve en vurucu cümlesini kullanarak o muhteşem tespitini dile getirdi..
"Partinin temel sorunu genel başkanlık değil, dava adamlığının bitmiş olması, yalaka kültürünün partiye gelmesidir"..
Tebrik ediyorum Sayın Gürsel Erol’u..
İçimizden geçenleri böyle açık açık beyan ettiği için..
Gerçekten ama gerçekten Elazığ milletvekili olduğunuz için sizinle ilk kez bu kadar çok gurur duydum..
ELAZIĞ MALATYA REKABETİ HAKKINDA
Malatya'nın fethinin 922. kutlama yılı programında, çok kıymetli tarihçi bilim insanı hemşehrimiz Prof. Dr. Mehmet Çelik hocamız “Elazığ Malatya’yı kıskanıyor, Elazığ Malatya ile boy ölçüşemez” demiş..
Konuyu tam anlayıp bilmeden bu çok kıymetli hocamızı linç kültürüne tabii tuttular..
Tarihçi Prof. Dr. Mehmet Çelik; “Ülke için yetiştirdiği fikir akımlarıyla, gerek siyasetçiler gerek ekonomisi, gerek şehrin güzelliği açısından Malatya’nın Elazığ'la boy ölçüşemeyecek bir şehir olduğunu, Elazığ’da hasetlik olduğunu ve bu nedenle Elazığlıların dediklerini çok ciddiye almamalarını söyledi.”..
Dedikleri yukarıdaki paragraftan ibaret..
Hasetlik falan biraz abartı kaçmış tamam..
Ama bir anlamda da görmek, bilmek istemediğimiz gerçekleri dile getirmiş..
Deprem felaketinin en ağır yaşandığı Malatyalı kardeşlerimize birazcık nükteli dille moral vermek istemiş.. Bu kadar abartmaya değer miydi?
Hem dediklerinin yüzde doksanı doğru değil midir?
Fikir akımlarıyla, siyasetçileriyle, ekonomisiyle, şehrin gelişmişliği ve güzelliğiyle, nüfusuyla Elazığ Malatya ile boy ölçüşebiliyor mu?
Deprem felaketine rağmen, Malatya bugün 750 bini aşan nüfusuyla bölgenin en büyük şehirlerinden biri değil mi?
Tarihi yönden Harput kadar eski bir şehir değil midir?
Sanayisi, şehirciliği, ekonomik canlılığı, turistik 5 yıldızlı otelleler, alışveriş merkezleri, kongre ve kültür merkezleri, Ulusal ve uluslararası festivalleri, sanatsal faaliyetleri ile Elazığ’dan fersah fersah ileride bir şehir değil midir?
Malatya iki üniversitesi ile bir üniversite kenti sayılmaz mı?
Malatya’da beş adet Organze Sanayi Bölgesi yok mu?
Doğu Anadolu’daki sanayi işletmelerinin yaklaşık %30’u Malatya’da faaliyet göstermiyor mu?
Bu örnekleri daha da çoğaltabiliriz..
Sevgili hemşehrim biliyorum bu yazıdan sonra beni de linçleyeceksiniz fakat doğru her yerde doğrudur..
Sevgili Hocamız evet maksadını azıcık aşmış olabilir ama bir yanda da gerçekleri görmek lazım..
