Yaklaşık bir buçuk ay önce Şifahane mi Gasilhane mi yazımızın devamı niteliğindeki köşemizi yazmıştık ancak deprem nedeni ile yayınlamamıştık.
Yaptığımız araştırmaların sonuçlarını, Elazığ’daki iki büyük hastanenin problemlerini bu köşemizde ele aldık. Umarım yetkililer de bu köşemizi dikkate alırlar.
Şifahane mi? Gasihane mi?
Bu köşemizde Burak Gülbay kardeşimizin Aort damarı yırtılması sonucu rahmetli olmasında Elazığ Fethi Sekin Şehir Hastanesindeki doktorların bu ameliyatı yapamamasının sebeplerini, Elazığ Şehir Hastanesi yöneticilerine sormuştuk ve cevabını bekleyeceğimizi söylemiştik.
Başka ocaklar da, ihmal ve tedbirsizliklerden dolayı sönmesin diye hassas bir şekilde yapmış olduğumuz detaylı araştırmaları ve bu bağlamda şahsi analizimi yapmak istiyorum.
Merhum Burak Gülbay’ın düzenli olarak gittiği kalp doktoru var. Özel bir hastanede çalışan Kalp doktoru Hidayet Kayançiçek.
Ailesi tarafından Burak Gülbay’ın ölümündeki ihmalin önde gelen sebeplerinden biri olarak görülüyor.
Gülbay Ailesinin iddiası;
1-) Dr. Hidayet Kayançiçek’in Burak Gülbay’ın damar genişlemesinin olduğunu bildiği halde neden kalp damar cerrahına yönlendirmedi?
2-) Burak Gülbay’a aynı özel hastanedeki başka bir kalp doktoru olan Dr. Suat Demirkıran’ın ”Acil ameliyat olman lazım” demesine rağmen Dr. . Kayançiçek, Burak Gülbay’a neden “henüz ameliyat olmana gerek yok” dedi.
3-) Son olarak da Burak Gülbay’ın vefat ettiği gün ilk gidilen hastane Hidayet Kayançiçek’in çalıştığı özel hastane olduğu halde, Dr. Hidayet Kayançiçek neden hastaneye ve hastasının yanına gitmedi?
Dr. Hidayet Kayançiçek’in iddialara cevapları şöyle…
1-) Hastanın Aort ameliyatı olabilmesi için damar genişlemesinin 5.5 cm olması gerekiyor.
Burak Gülbay’ın damar genişlemesi 6 ay önce 5.1 cm idi.
Bu sebeple ameliyat edilemezdi.
2-) Dr. Suat Demirkıran’ın yaptığı tetkikleri ve varsa çekilmiş tomografisini görmediğim için yorum yapamam.
3-) Burak Gülbay vefat etmeden iki gün önce kontrole geldi.
Çekilen tomografisinde damar genişlemesinin 5.4 cm olduğunu ve acil ameliyat olması gerektiğini de kendisine söyledim.
Bunlar hastane kayıtlarında mevcuttur. Vefat ettiği gece evdeydim ve tomografisini bana gönderdiler.
Aort damarının yırtılmış olduğunu gördüm.
Acil cerraha gitmesi gerektiğini söyledim.
Benim hastaneye gitmem hasta için zaman kaybı olacaktı. O sebepten hastaneye gitmedim.
Burada asıl konu hastane kayıtlarındaki Dr. Suat Demirkıran ve Dr. Hidayet Kayançiçek’in raporlarına bakmak olacaktır.
Gelelim asıl mevzuya! Şehir hastanesi 5 kalp ve Damar Cerrahının da bu ameliyatı yapmaya yeterli olmadıklarını söyleyerek hastayı Araştırma Hastanesine yönlendirmişti. Araştırma hastanesinde de Aort ameliyatı yapacak malzeme olmadığı için Burak Gülbay yaşamını yitirmişti.
Bir şehir düşünün ki 2 tane devlet hastanesi var ve biri devasa yatırımlarla yapılmış şehir hastanesi.
Şehir hastanesinde Aort ameliyatı yapabilecek yeterliliğe sahip doktor yok malzeme var, Araştırma hastanesinde ise Aort ameliyatı yapabilecek yeterliliğe sahip doktor var ama malzeme yok!
Böyle bir rezillik Dünya da sadece Türkiye de, Türkiye’de sadece Elazığ da olur diye düşünüyorum.
Şehir Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Erol Keleş misafirimizdi.
Burak Gülbay’ın babası Ethem Gülbay’ın sabah erken saatlerinde kendisine mesaj attığını ve hemen Ethem Gülbay’a telefon ile dönüş yaptığını söyledi. 1. Derece Aort yırtılması olduğunu öğrendikten sonra, kendisinin de hastanedeki cerrahlar ile görüştüğünü söyledi.
Cerrahlar, Başhekim Erol Keleş’e 1. Derece Aort yırtılması ameliyatını Araştırma Hastanesindeki cerrahların yapmasının daha uygun olacağını söylemişler.
Prof. Dr. Erol Keleş, Hastanedeki 5 kalp damar cerrahının 2. ve 3. Derece Aort yırtılma ameliyatı yapabildiğini ancak 1. Derece Aort yırtılması ameliyatı için daha tecrübeli olan Araştırma hastanesindeki doktorların yapmasının daha doğru olduğunu söyledi.
Sürecin mahkemeye taşındığını bu konuda daha fazla konuşmak istemediğini de ekledi.
Peki, Araştırma Hastanesindeki Doktor, ameliyat için malzemesi olan Şehir hastanesine gidemez miydi?
Yasal olarak gidemiyor. Bu kuralın amacı Doktorların hastane dışında hastaya ücretli bakmalarını engellemek.
Ancak Sağlık il müdürlüğünün önderliğinde, iki hastane arasında protokol yapılırsa, o zaman gidebilir. Protokol iki hastane arasında doktor ve malzeme konusunda paslaşabilme imkanı sağlıyor.
Aldığımız duyumlara göre Burak Gülbay kardeşimiz rahmetli olmadan önce hastaneler arasında protokol görüşmeleri yapılmış.
Bu görüşmeler Sağlık İl Müdürü Prof. Dr. Cahit Polat, Fırat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Göktaş ve Şehir Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Erol Keleş arasında yapılmış.
Merhum Gülbay vefat ettikten sonra da protokol görüşmeleri Elazığ Valisi Ömer Toraman önderliğinde tekrar yapılmış.
Şuan hangi safhada olduğundan haberimiz yok.
Enteresan olan ise Araştırma hastanesinin Başhekimi Prof. Dr. İrfan Kaygusuz’un bu protokol görüşmelerinden haberinin olmaması.
Umarım Rektör bey bu konuyu ağırdan almıyordur. Yoksa bu ihmaller zincirinden kaynaklanan ölümlerin vebalini Rektör bey kaldıramaz.
Buradan başta Valimiz Ömer Toraman ve Sağlık İl Müdürümüz Prof. Dr. Cahit Polat’a seslenmek istiyorum.
Ümidimiz; Jet hızıyla bu protokolün yapılması ve Burak Gülbay gibi kardeşlerimizin acısını tekrar yaşamamak.
Milyarlarca yatırım yapılmış olan şehir hastanesindeki 5 kalp damar cerrahının 1. Derece Aort yırtılması ameliyatı konusunda kendilerini tam yeterli görmemeleri bana göre şehir hastanesini kocaman bir sağlık ocağı yapar.
Araştırma Hastanesi ise Devletten gerektiği kadar ekonomik desteği alamıyor olsa gerek ki, bu tarz ameliyatlar için lüzumlu olan malzemeleri depolarında hazır edemiyorlar.
Hiçbir medikalci Araştırma Hastanesine malzeme vermek istemiyor.
Çünkü ödemelerini çok geç alabiliyorlar.
Yani Cerrah var malzeme yok.
Tam Trajikomik bir durum.
İnsan hayatı ancak bu kadar ucuz olabilirdi.
Sonuç olarak lütfen Aort damarınıza gözünüz gibi bakın.
Aksi takdirde uçuşa hazır olun.