Köyün yanından geçen şehirlerarası yolda sürücülerin yaptığı aşırı sürat köylünün canını ve malını tehdit edince olay Valiliğe intikal etmiş, polisin “Radar- Hız Kontrolü”, “Yavaşlayın “ levhaları işe yaramayınca bu sefer “Kaygan yol “ , “Çocuklara Dikkat “ levhaları konulmuş ama yine sonuç sıfır..
Canına tak edince “Ben kendi kafama göre bir levha koyup artık olayı bitirebilir miyim?..” diye sormuş muhtar...
Yetkililer çaresiz kabul etmişler ve levha yerleştirildikten sonra tespitlere göre otomobiller o bölgede son derece yavaşlamış, adeta durur gibi geçmeye başlamışlar, merak etmiş Vali, hemen gitmiş o köye, köyün girişinde ve çıkışında elle yazılmış yepyeni levhayı görmüş..
“Çıplaklar Kampı Bölgesi” Bu yazımın okunma oranında dahi bir artış olacağı kanaatindeyim, hikâyede ki çözüm gibi halk olarak yasak olanlara karşı, çıplaklık ve merak temelli çok şeye karşı eğilim gösteriyoruz. İnsan karakterinde böyle bir yapılanma var mı, bilemem, derin bir bilimsel konu.
İnsanların düşünme yapısı birlikte yaşadıkları insanlar, toplum, geleneksel eğilimleri, sahiplendikleri töreler, uygulaması devam eden döngülerdir.
Kişiler ve kişilerden oluşan toplumlar bilim, sanat, kültüre ne kadar yakın ya da ne kadar mesafeli duruştadır, çözüm ise bu sorunun cevabında, ne gizemli ne de sır, aleni, apaçık, öylece durmaktadır.
Bu ters köşe durumlardan haberdar insanlar, firmalar, şirketler dahi ürünlerinin reklamını yaparken haberli olduklarını belli eder tavırla satışa sundukları metanın kalite ve fiyatında ki uygunluk yerine ekseriyetle ters köşe bilgi aktarımıyla ilgi ve merak yaratmaktalar.
İnsanlar, yurttaşlar olarak bizler bu subliminal mesajı doğru alıp değerlendiremediğimiz sürece de aldatmalar, ters köşeler devam eder.