24 Ocak depreminin üzerinden tam tamına iki yıl geçti, bugün o soğuk kıyametin yıldönümü.
Elbette söyleyeceklerimiz var, her ne kadar söyleyeceklerimize bıyık altından gülüp geçseler de söyleyeceğiz.
Önce buruk bir hatırlatma…
O gece yaşam felç olmuş, çığlıklar arş-ı alaya kavuşuyordu.
İnsanların öldüğü ama insanlığın yaşadığını gördüğümüz günlerden biriydi.
Yediden yetmişe herkes seferber olmuş, bir taraftan enkaz altındaki insanlara ulaşıyorlar diğer taraftan yaraların sarılmasına katkı sunuyorlardı.
Kolluk kuvvetlerinin verdiği mücadele unutulur gibi değildi.
Rahmetli Osman Paşamız, Jandarma ekiplerimiz, hele hele o yürekli saf Anadolu çocuğu polislerimiz…
O nasıl bir şuur o nasıl bir vatan millet sevdası, o nasıl bir görev aşkıydı ki; aynı depremi kendileri de aileleriyle yaşayıp aynı sarsıntıyla kendi çocukları da ecel terleri dökerken onlar çoluk çocuklarını bile düşünmeden şehrin insanı için döküldüler enkaz yerlerine.
O nasıl bir görev bilinciydi ki ekseriyeti bu şehirde yabancı olan can polisler çoğu ağır hasar alan evlerinde can parelerini Allah’a emanet ederek halkın yardımına koştular.
Günlerce evlerine gidemeyen, soğukta varillerin içerisinde yaktıkları odunlarla ısınırken aileleriyle aynı şehirde irtibatı sadece telefonlarla sağlayan bu polislerimizin hakkını kim ödeyebilir?
*
Bugün o kara günün yıldönümü işte…
Herkesin konuşacağı bir gün, bugün…
Takip edin göreceksiniz; ağzı olan konuşacak. Mikrofonlar elden ele dolaşacak.
Ekranlar paylaşılmayacak. Ekranlara çıkarken sıra krizi yaşanacak.
Havalar atılacak, ahkamlar kesilecek.
Biz böyle yaptık şöyle yaptık denilerek hala depremin acısını çekenler üzerinden skatolojiler yapılacak.
Ama hiç kimse başını ellerinin arasına alıp da utancından gözlerini kameralardan kaçıramayacak.
Hiç kimse, depremin üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen hala bu şehirde konteynerlarda insanların donarak yaşam mücadelesi verdiğinden bahsedemeyecek.
Hiç kimse 200 günde teslim edeceğiz denilen evlere neden taşınılmadığının cevabını veremeyecek.
Dikkat edin hiç kimse anahtar teslimi yapılan evlerde bile insanların nasıl bir eve taşındığını dile getiremeyecek.