Şiirler konuşsun, duygular dile gelsin…
Bir kardeşi olmalı insanın kan bağından öte…
Bir dostu olmalı insanın gönlüne hitap edebilen…
Bir arkadaşı olmalı insanın arkasında taş gibi sağlam durabilen…
Bir komşusu olmalı insanın yaşarken kendisine güven duyulabilen…
Bir kardeşi, dostu, arkadaşı, komşusu olmalı insanın…
Sözden, gösterişten, zamandan, mekândan öte olmalı…
Sıcak bunaltmamalı, soğuk dondurmamalı, fırtına koparmamalı…
Benden içerü ben, benden öncelikli olamıyorsa da en az ben olmalı…
Karanlık korkutmamalı; endişe, tedirginlik, bezginlik terk ettirmemeli…
Tehditkâr olmamalı, yalancı, sahtekâr, çok yüzlü; bukalemun olmamalı…
İyi tanımalı, tamamlamalı, ayna olmalı, tek vücut olarak Birde birleşmeli…
Sadık, samimi, vefakâr, güvenilir, adaletli, hürmetkar, muhabbet ehli olmalı….
Hani yeni neslin kullandığı kankanın ötesinde kan kardeşi, can kardeşi olmalı…
rahat olmalı, dinlenmeli, ufuk seyri ile huzur bulacak insana yakin olmalı…
Emanet, gözbebeği, damardaki kan, kalpteki sevgi, ruhtaki incelik, akıldaki feraset olmalı…
Kendisini üstün görmemeli, küçümsememeli, ezmemeli, minnet etmemeli, başa kakmamalı…
Sadece dünyalık değil; kabirde, ahirette de et ile tırnak misali, birbirine kenetlenmiş halde olmalı…
Sevmeli, sevilmeli, cana yakın; iyi, hamiyetperver, hep seninle; senin yanında, sevgi dolu; hoşgörülü olmalı…
Benlik, kibir, şöhret, gösteriş, çok yüzlülükten öte nazik, kibar, doğru, dürüst olmalı; aslı, özü, nesli de ak olmalı…
Dahası muayyen bir dönemde sınırlı bir hayatın dünyası kaliteli ve duruşu olan haysiyetli bir duruşla nura dönmeli…
Birlikte; yaşanılan hayatta da bedenen ölse de insanın gözü asla arkada kalmamalı, geride hoş bir sada bırakmalı…
Hayatın uzun bir cümle olduğu ölümle noktalan bir ömrün son noktası bırakılan ölümsüz bir eserle ölümsüzleşmeli…
Ölümün soğuk yüzü ile soğuyan beden ile dünyayı terk ederek toprağa terhis ile gözü arkada kalmadan giderken…
Hayat adeta noktalama işaretleri gibi her işareti, duygular ile içerisinde barındıran yaşanmışlıklarda bir noktaya giderken…
Ömür basamaklarında her şeye rağmen aşılamayan, tedavi edilemeyen, çaresizlik içinde öldürülemeyen ölüm gelirken…
Bedenen yok olacak bir hayatta sadaka-i cariye ile geride bırakılacak hoş bir sada, ölümsüz bir eseri olmalı insanın…
Selaların kulaktan gönle giren ritimlerin esintilerinde helalleşmenin mutluluklarında yüzleri gülmeli insanın…
Ağlayarak gelinen dünyadan göç ile terhis olurken bir kardeşi, dostu, arkadaşı, komşusu olmalı insanın…
Dünya üzse de ağlatsa da firakın ölümsüzleşmesi için ibretle Yücel ey Âdemoğlu, Can’ca, Dili Can ol…