ÖZEL- HABER: GÜLÇİN TURGUT Köy halkından zamanında fabrika kurulacak gerekçesiyle arazilerin vatandaştan bedelsiz alındığını ve o dönem bir takım sebeplerle fabrikanın yapılamadığı söyleyen Avukat Aziz Dinç, vatandaşların mağdur olmaması için arazilerin geri verilmesi gerektiğini belirtti.
İl Genel Meclisi Haziran Ayı toplantısının meclis gündeminde de tartışmalara neden olan; Merkez Korucu Köyü’nde özel bir işletme tarafında kurulması düşünülen GES projesinde yaşanan usulsüzlük iddialarına ve mahkeme süreçlerine ilişkin Avukat Aziz Dinç, gazetemize açıklamalarda bulundu.
Zamanında Korucu Köyü’nde vatandaşların, Sodyum Bikromat Fabrikası kurulacak ve köyün istihdamına katkı sağlayacak gerekçesiyle köylülerin bedelsiz olarak kamulaştırma adı altında arazilerini istenen kurumlara devrettiklerini söyleyen Avukat Aziz Dinç, fabrikanın yapılamadığını, taşınmazların ise sahiplerine geri teslim edilmediğini söyledi.
Gelinen noktada ise, araziye düşünülen GES projesin de usulsüzlük olduğunu, köy halkının projeye karşı olduklarını ve taşınmazların iadesi için dava açtıklarını belirten Dinç, "Köylüler, babasının, dedesinin elinden fabrika yapılmak için bedelsiz alınan bu taşınmazların kendilerine iadesi için Elazığ Adliyesinde açtıkları davalar mevcuttur." dedi.
SODYUM BİKROMAT FABRİKASI YAPILACAK DİYE KÖYLÜDEN ARAZİLERİ ALINDI
Aziz Dinç, İl Genel Meclisi Haziran ayı toplantısını son gününde Merkez İlçe Korucu Köyü’nde özel bir işletme tarafından kurulması düşünülen GES projesi ile ilgili olarak yaşanan usulsüzlük iddialarını ve mahkeme süreçlerini meclis üyelerine anlatılmasına rağmen bu usulsüzlüğün oy çokluğu ile İl Genel Meclisinden geçmesinin kabul edilemez olduğunu ifade etti.
1977 yılında bölgede istihdam sağlanacak sözüyle arazilerin istendiğini ancak gelinen süreçte zamanında verilen arazilerin amacı dışında kullanıldığı için köylülerin topraklarını geri almak istediğini ifade eden Aziz Dinç; “Haziran Ayı İl Genel Meclis toplantılarında Elazığ Korucu Köyündeki bir taşınmaz ve GES projesiyle ilgili bir karar kamuoyu gündemine gelmiştir. Korucu Köyü’nün doğup büyüdüğüm köye sınır olması söz konusu arazinin geçmişi ve bugünü ile ilgili bilgi sahibi biri olarak bir değerlendirme yapma gereğini duydum. 1975 yılında ovamızı alan Keban Barajı nedeniyle birçok köy su altında kaldı birçok köyde arazilerin büyük çoğunluğunu kaybetti. Arazilerini kaybeden köylerden birisi de Zerteriç ve Korucu Köyü’dür. Baraj nedeniyle ciddi mağduriyet yaşandı. 1977 yılında o dönemin iktidarı baraj altında kalan köylerin vatandaşlarına istihdam yaratmak amacıyla Elazığ da bir fabrika kurulması çalışması yaptı. Yapılan fizibilite çalışmaları sonrası Korucu ve Zerteriç Köyü’nün arazisinde Sodyum Bikromat Fabrikası kurulması amacıyla çalışma yapıldı.”
*İŞ VAADİYLE ARAZİLER BEDELSİZ VERİLDİ.
“Yer olarak da Korucu Köyü ile Zerteriç Köyünün altında Bingöl Yolunun kenarında fabrika kurulması çalışmalarına başlandı. Öncelikle Eti Krom, İskenderun Demir Çelik, Elazığ İl Özel İdaresi ve Keban Holding ortaklığında bu fabrikanın kurulmasına karar verildi. O gün itibariyle Korucu Köyü’ne ve bu köyde yaşayan insanlarına kurulacak fabrikalarda öncelikle köylü ve yöredeki insanlar istihdam edilecek, fabrikanın köyümüze ve şahıslara büyük ekonomik katkı sağlayacak şeklinde sözler verilerek arazileri istendi. Gerek köy tüzel kişiliği gerekse şahıslar kendilerinin ve çocuklarının işe kavuşacağı gerekçesiyle parasız olarak kamulaştırma adı altında arazilerini istenen kurumlara devrettiler." dedi.
FABRİKA YAPILMADI, VATANDAŞIN ARAZİSİ GERİ VERİLMEDİ
O dönem yaşanan ihtilal nedeniyle fabrikanın yapılmadığını söyleyen Av. Dinç, “O günler de bir çocuk olarak, ‘başbakan gelecek Genefik’te fabrika kuracaklar temel atacak’ diye köyümüzde ve etraf köylerde büyük bir heyecan oluştu. Tüm köylüler o alana akın ederek Rahmetli Erbakan’ın temel atma törenine bulunmak için o alana gittik. Temel atıldıktan sonra fabrika ile ilgili çalışmalar başlandı kaba inşaatın bir kısmı bitirildi. İhtilal nedeniyle bu inşaat durdu ve uzun yıllar hiçbir işlem yapılmadı. Daha sonra fabrika yapılmamasına rağmen vatandaşın arazisi geri verilmediği gibi yapılan inşaatta yıkılıp hurdası satıldı.” şeklinde konuştu.
*TAŞINMAZLAR GERÇEK SAHİPLERİNE DEVREDİLMEDİ, ÖZELLEŞTİRME İDARESİ DAVET USULÜ ŞAHISA SATTI…
“Söz konusu taşınmazların tamamı 2007 tarihinde milli emlak müdürlüğüne devredildi." diyen Avukat Aziz Dinç, " Milli Emlak Müdürlüğü bu köylüden bedelsiz olarak alınan bu taşınmazların kamu yararı olmadığı gerekçesiyle özelleştirme idaresine devretmiş. Burada bu taşınmazların gerçek sahipleri köy tüzel kişiliği ve köylüler olmasına rağmen taşınmazlar gerçek sahiplerine devredilmeyerek özelleştirme idaresine devredilmiştir. Özelleştirme idaresi bu taşınmazların bir bölümünü davet usulü ile bir kişiye satmıştır. Bu kişinin bu taşınmaz ilgili ödeme yapıp yapmadığı hakkında takip başlayıp başlatılmadığı adliyeye intikal eden dosyalardan bellidir. Söz konusu kişi bu taşınmazları 3. bir şahsa satıyor. Yeni malik bu araziler üzerinde güneş enerjisi yapmak amacıyla ilgili kurumlara müracaat ediyor.” ifadelerini kullandı.
*AYNI KURUMDAN İKİ AYRI BEYAN
GES Projesinin yapılacağı alanın Uluova Sulama kapsamında olduğu için İl Özel İdare ilk olarak yatırıma uygun değil kararı vermesine rağmen 1 ay sonra farklı bir yazıyla projenin yapılmasında sakınca yoktur yazısı yazmasının şaşırtıcı bir durum olduğuna dikkat çeken Avukat Aziz Dinç, açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı, “İl Özel İdare toplantı tutanaklarına yansıyan beyanlara göre bu alanın Uluova Sulama kapsamında kaldığı ve bu nedenle Güneş Enerjisi yatırımına uygun olmayacağı yönünde karar veriyor. 1 ay sonra aynı kurum bu defa da farklı bir yazıyla sakınca olmadığına dair yazı veriyor. Asıl burada önemli olan nokta aynı bölgede aynı konuda yapılan müracaatlara ret kararı veriliyor. Bu arazi etrafında herhangi bir belediye olmaması Belediye mücavir alanı kapsamında bulunmaması ve belediye hizmetlerinden faydalanmamasına rağmen bir şekilde arsa olarak tescil ediliyor. Özel İdare tutanaklarından anlaşılacağı üzere ilgili arazi ile ilgili tüm yazılar ve kararlar veriliyor."
* ELMAPINAR SULAMA GÖLETİ PROJESİ KABUL EDİLMESİNE RAĞMEN ÖDENEK TAHSİS EDİLMEDİ.
“Benim burada üzerinde durmak istediğim nokta o yöreyi çok iyi bilen o arazi de ve o yörede yıllarca yaşayan bir çiftçi çocuğu olarak 16 yıldır bu bölge ve Uluova su sıkıntısı yaşamaktadır.
Çok daha önemlisi bu arazinin 1.5 km yukarısında bulunan devasa bir suyun 3 tane köyün su problemini halletmesi amacıyla yıllarca çaba sarf ettim. Sonuç olarak ilgili kurumdaki personellerin gayreti ile Elmapınar Sulama Göleti projesi yapıldı.
Elmapınar Gölet Projesinde Elmapınar Köyü, Koçkale Köyü ve Korucu Köy halkı faydalanacaktır. Bu projeyle bu yörede yaşayan yüzlerce çiftçi kardeşim ekonomik sorunlarını halledeceklerdir. Elmapınar Sulama Göleti Projesi çok büyük sermaye gerektirmemesine rağmen 10 yılı aşkın bir süredir istenen nitelikte çalışma yapılmadığı nihayetinde proje kabul edilmesine rağmen 2 yıldır ödenek tahsis edilmedi.” dedi.
BEDELSİZ ALINAN ARAZİLERİN DAVALARI DEVAM EDİYOR
Yasal olarak kamulaştırma amacı doğrultusunda alınıp fakat kamulaştırma amacı doğrultusunda işlem yapılmayan taşınmazların köylüye iade edilmesi gerektiğini söyleyen Av. Dinç, “Şu hususu kamuoyunun taktirine sunuyorum. Vatandaşın elinden alınan bu araziler çeşitli şekilde devredileceğine bu araziler gerçek sahiplerine iade edilemez miydi? Vatandaş babasının dedesinin elinden fabrika yapılmak için bedelsiz alınan bu taşınmazların kendilerine iadesi için Elazığ Adliyesinde açtıkları davalar mevcuttur. Yasal olarak kamulaştırma amacı doğrultusunda alınıp fakat kamulaştırma amacı doğrultusunda işlem yapılmayan taşınmazların vatandaşa iadesi söz konusudur." dedi.
MAĞDUR EDİLEN VATANDAŞTIR
Dinç, "Bu belirttiğim olayda her zaman olduğu gibi mağdur edilen vatandaştır. Diğer bir soru ise bu taşınmazların satımından elde edilen para o yöre insanını mağduriyetini giderek Elmapınar Sulama Göletti için kullanılamaz mıydı? İl genel meclisi tutanaklarına yansıyan aşağıdaki görüş ve önerileri de sizlerin taktirine sunuyorum. Neyi nasıl yaptığımıza varın siz karar verin.” diyerek sözlerini sonlandırdı.