ETSO şubat ayı Olağan Meclis Toplantısı ile toplantısı ETSO Meclis Başkanı Sedat Karataş’ın konuşması ile başladı.
KARATAŞ: ELAZIĞ’DA EKONOMİK OLARAK DEPREMDEN NASİBİNİ ALDI
Toplantında açıklamalarda bulunan ETSO Meclis Başkanı Sedat Karataş, Kahramanmaraşlı iki büyük depremin ardından Elazığ TSO olarak ilk günden itibaren gerek deprem bölgeleri gerekse Elazığ için önemli çalışmaları yürüttüklerini söyleyerek, “Afetle birlikte ilimizde birçok üyemiz mağdur oldu. Bu mağduriyetleri tespit edip gidermek adına ilk andan beri sahaya indik.
Üyelerimizi ve esnafımızı ziyaret ederek gerekli notlarımızı aldık. Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi ve Mücbir Sebep kapsamına alınmanın ilimiz için önemli olduğu kanısına vardık. Girişimlerimizi gerçekleştirdik ve bir haftada bu iki konuyu neticeye kavuşturduk. Afetin hemen ardından Afet Koordinasyon birimi oluşturarak üyelerimizin bireysel destekleri haricinde onlarca yardım tırı ve aracını bölgeye göndererek vatandaşlarımızın yarasını sarmaya çalıştık. Elazığ’ımızda da 2 binin üzerinde ağır hasarlı bina mevcut Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğünden aldığımız bilgilere göre 30 binin üzerinde denetlenmesi gereken bina ve dilekçe var. Sonucundan ne çıkar bilmiyoruz ama can kaybımız olmasa da Elazığ’da ekonomik olarak depremden nasibini aldı.” dedi.
ALAN: KİMİN EMEĞİ VARSA HERKESE TEŞEKKÜR EDİYORUM
ETSO Başkanı İdris Alan, Elazığ’ın Genel hayata ekili afet bölgesi, Mücbir sebep ve KGF kapsamına alınması ilimiz için çok önemli olduğunu belirterek, “Daha önce 10 il Genel Hayata Ekili Afet Bölgesi, Mücbir Sebep ve KGF kapsamına dahil edilmişti. Hemen gerekli mercileri aradık. Milletvekillerimiz ile görüştük, yönetim kurulumuzla görüştük, TOBB başkanımız Rıfat Hisarcıklıoğlu beyefendi ile de görüştük onunda sözünü aldık.
Allah izniyle Elazığ’da 11 il olarak Kredi Garanti Fonundan yararlanacak. Bu üyelerimiz için çok önemliydi, bizde o da olarak bu çalışmaları yaptık. Bir bütün olarak hareket edince afet bölgesi denilen bir konuyu kapattık, Mücbir sebebi hallettik, KGF’unu hallettik. Ben burada tuzu olan milletvekillerimize, valimize, cumhurbaşkanımıza hatta bunu gündeme getiren Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili Gürsel Erol beyefendiye, il başkanlarına, bütün sivil toplum kuruluşlarına kim varsa kimin emeği varsa herkese teşekkür ediyorum” dedi.
GÖKTAŞ: BİZ O KONUDA ZAYIFIZ
Fırat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Göktaş, Üniversite – Sanayi işbirliğine değinerek bu alanda zayıf noktalarımız var” dedi. Göktaş, “Zayıf olduğumuz iki nokta var. Bu iki noktayı düzeltebilirsek biz Türkiye’de tabiri caizse bu “Baba Üniversiteler” dediğimiz, ODTÜ, İTÜ gibi üniversitelerle de şuanda yarışıyoruz. Şimdi biz onlarla kendimizi kıyaslıyoruz. Acaba diyoruz hangi özelliğimiz eksik ki daha yukarılara çıkamıyoruz. Burada da önemli bir şey ortaya çıkıyor o da üniversite sanayi işbirliği puanımız var. Her üniversitenin bu puanı var. Bunun altında da yine alt göstergeler var. Üniversite sanayi işbirliği konusunda siz herhangi bir bilimsel çalışma yaptınız mı? Yani uluslararası bir makale yayımlayabildiniz mi? bu işbirliği bir projeye dönüştü mü? Bunun böyle alt göstergeleri de var.
Bu konuda biz gerçekten çok zayıfız. Bir şekilde yani üniversite sanayi işbirliği noktasında bu eksiğimizi gidermemiz lazım. Henüz sanayi ile nasıl işbirliği yapılır kabiliyeti geliştirilmiş biz o konuda zayıfız. Biz hocalarımızı sıkıştırıyoruz onları teşvik ediyoruz. Bu konuda sanayicimizin kapısına gidin siz kendiniz onlarla ortak bir nokta yakalamaya çalışın diyoruz. Bu hafta biz mesela Aselsan ile bir iki hocamız gitmiş ciddi bir projede protokol imzalamışlar. Ciddi anlamda proje yapan arkadaşlarımız var. bizim henüz Elazığ’daki sanayicilerimiz ile ortak dili konuştuğumuz bir nokta yakalayamadık” dedi.
GÖKTAŞ: 1967 YILINDA YAPILAN BİNALARIMIZ VAR
Rektör Göktaş deprem nedeni ile Fırat Üniversitesi binalarının Malatya Üniversitesinden daha fazla hasar aldığını söyleyerek, sanayicisinden siyasetçisine kadar herkesin üniversitesine sahip çıkması gerektiğini söyledi. Göktaş, “Bizim üniversitenin depremden dolayı aldığı hasar İnönü’den daha fazla. İnönü’nün binaları bize göre nispeten daha iyi. Bizim 1967 yılında yapılan binalarımız var. Yine bölgeye hizmet eden bir hastanemiz var. Şimdi orada bunu çok rahatlık ile söyleyebilirim. Bu ilin bir ferdi olarak 40 yılını burada geçirmiş, kimliğinde Elazığ yazan çocuklarım var. Üniversiteyi sahiplenmenizi özellikle rica ediyoruz” dedi.