Yeni Ufuk Gazetesi - Elazığ Haberleri - Haberler

YILDIRIM MUHALEFETİ SERT BİR DİLLE ELEŞTİRDİ

ELAZIĞ GÜNCEL

RÖPORTAJ: GÜLÇİN TURGUT- Muhalefeti sert bir dille eleştiren AK Parti İl Başkanı Şerafettin Yıldırım, muhalefeti, tek sermayeleri Erdoğan düşmanlığı olmakla suçladı.

Siyasetten şehrin sorunlarına, muhalefetin siyaset tarzından iktidarın hizmet anlayışına, milletvekillerinden yerel yönetimlere kadar biz sorduk o cevapladı. AK Parti Elazığ İl Başkanı Şerafettin Yıldırım ile sohbet tadındaki söyleşiyi gazetemiz Haber Müdürü Gülçin Turgut yaptı. 

“Türkiye’de muhalefet sorunu var” diyen Ak Parti Elazığ İl Başkanı Şerafettin Yıldırım muhalefeti, "Muhalefet biz gelirsek şunları yaparız diye mi iktidara yükleniyorlar, yoksa Erdoğan’ı indireceğiz anlayışı ile mi siyaset yapıyorlar bunu kamuoyunun vicdanına bırakıyorum." dedi.

RÖPORTAJ: GÜLÇİN TURGUT

AK Parti Elazığ İl Başkanı Şerafettin Yıldırım, yaşanan ekonomik kriz, Elazığ'ın geleceği, seçim süreci, muhalefetin durumu ve Cumhur İttifakının işleyişi konusunda Günışığı’na değerlendirmelerde bulundu.

Başkan Yıldırım, AK Parti teşkilatlarının çalışmalarına değinerek, Cumhur İttifakı ile birlikte hareket ettiklerini ve doğru olanı yapmak için çalışmalara aralıksız devam ettiklerini söyledi.

Başkan Şerafettin Yıldırım, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yol arkadaşları olduklarına vurgu yaparak, hizmet için daha çok çalışacaklarını belirterek; "gelecek olan 2023 seçimlerinde milletimizin teveccühü, Rabbimizin takdiri ile Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Sn. Recep Tayyip ERDOĞAN’ın yeniden Cumhurbaşkanımız olacağına inanıyorum." dedi.

Yaşanan Ekonomik krize de değinen Başkan Yıldırım, bir krizin yaşandığını, ancak söz konusu ekonomik krizin hükümet kaynaklı değil, dünya çapında bir kriz olduğunu söyledi. Başkan Yıldırım; “Sıkıntılar yaşıyoruz, bunu kimsenin inkar ettiği yok, bu sıkıntılı dönemleri birlikte aşacağız. Elbette esnaf vatandaş ayrımı yapmadan her türlü önlemin alınması için yoğun bir mücadele veriliyor. Öte yandan sabit gelirli ve asgari ücretlilerin bu durumdan en çok etkilenenler olduklarını düşünürsek onlarla ilgili ağırlıklı bir çalışma yapıldığını söyleyebilirim.

AK Parti Elazığ İl Başkanı Şerafettin Yıldırım ile yaptığımız röportaj şöyle…

Sayın Yıldırım; Mevcut siyaset üzerinden bir değerlendirmede bulunacak olursanız neler söylersiniz?

“ERDOĞAN DÜŞMANLIĞI ÜZERİNE KURULMUŞ BİR MUHALEFET ANLAYIŞI VAR.”

Kaliteli bir siyasi anlayış, çözüm odaklı bir muhalefet anlayışı mutlaka bizim daha çok çalışmamızı gerektirecek ama öyle değil. Erdoğan düşmanlığı üzerine kurulmuş bir muhalefet anlayışı var. Böyle bir anlayış bu ülkeye ne katabilir? Ülkenin geldiği bu noktada öncelikle saygın liderimize bir teşekkür edilsin. Hakkı teslim edilsin, varsa eksiklikler tabiki bunlar da dile getirilsin. Yol arkadaşları içinde aynı şeyi söylüyorum. Biz yıllardır böyle çalışıyoruz, bu şekilde çalışmaya da devam edeceğiz.

“BİZ BİR YERDEN BİR YERE SIÇRAMAK İÇİN SİYASET YAPMIYORUZ”

“Sadece siyasi bir beklenti anlamında böyle bir şeyi yürütebilme şansınız yok. İnanmazsanız, aşkla çalışmazsanız bu yükü bu enerjiyi sarf etme şansınız olmaz. Biz bir yerden bir yere sıçramak için siyaset yapmıyoruz. Ülkeyi bir bütün olarak kabul ediyoruz ve bu bütünlük içinde bir liderle yol yürüyoruz. Liderimizin kalitesi, ağırlığı ortada... Diğerlerinin de ortada… Bizim liderimiz belli arkasından yürüyoruz."

“LİDERİMİZİN CUMHURBAŞKANLIĞI ADAYLIĞI ORTADA”

CUMHURBAŞKANLIĞINDA ADAYLIĞI ORTADA...

Hiç şüphe yok, kafada soru işareti yok. Bazıları çok suskun kalıyor, ağırlık oluşturuyorlar. Kendi özgül ağırlıklarından kaynaklanan bir şey yok. Suskun kalarak çok önemli bir profil haline gelmeye çalışıyorlar. Bize göre liderimiz bir tarafta, o yuvarlak masanın kenarında, altında, üstünde ve arkasında olanların tamamı bir taraftadır.

'Milletvekilliği seçimlerinde, daha önce de AK Parti’de siyaset yapmış isimlerin aday adaylığı için çalıştıkları görülüyor. Listelerde eski siyasetçilere yer verilecek mi verilirse bu oran ne olur?'

“ADAY BELİRLEMEK ŞU AN İÇİN ÇOK ERKEN”

AK Parti'ye milletvekilliği aday adaylığı için yapılan başvuruların ulaştığı sayı her zaman diğer partilerinkinden kat be kat fazla olmuştur. 2018’de AK Parti’den Elazığ’da 74 aday adayı vardı. 2015 yılındaki 1 Kasım seçimlerinde bu rakam 41’di. Hemen hemen iki katına yakın bir artış söz konusu. Biz 2023 seçimlerinde de aday adaylığı başvurusu konusunda yüksek bir oran bekliyoruz. Tabi AK Parti'nin aday belirleme kriterleri bellidir. Yıllardan beridir bu kriterler uygulanır. Geçmişte aday olmuş ya da geçmişte vekillik yapmış adaylarımız için de geçerlidir, yeni aday olacaklar için de. Zamanı geldiğinde bu kriterler devreye girer. Toplanan bilgiler genel merkezimizde bir komisyonda değerlendiriliyor ve adaylar bu şekilde belirleniyor. Ancak şu an bir şeyler söylemek için çok erken.

Mevcut Milletvekillerinin tekrar aday olmaları yapılacak seçimde oylarınızı ne yönde etkiler?

“ÇOK YAKIN ZAMANDA SEÇİM OLACAKMIŞ GİBİ ÇALIŞIYORUZ.”

AK Parti bir dava hareketi, bu davada kimin hangi rütbede mücadele vereceği ise kaderin tecellisidir. Bu davaya hizmet eden insanların ortak ve üst unvanı AK Davanın Neferi olmaktır.

Gerekli hukuki şartları sağlayan her vatandaşımız gibi mevcut Milletvekillerimiz de tekrar aday olabilirler.

Kim aday olursa partimizin oy oranının nasıl etkilenir konusu ile ilgili şimdiden fikir yürütmek ise isabetli ve akılcı bir yorum olmaz. Siyaset 24 saatte büyük değişkenlik gösterebilen bir zemindir. Geçmiş ve mevcut milletvekillerimizin tamamı şehrimize ve partimize yadsınamayacak faydalar sağlamış, mesai vermiş, emek vermiş, mücadele etmiş dava neferleridir. Her birinin ayrı ayrı kıymeti vardır.

AK Parti aday figürü eksenli bir siyasi hareket değil, dava ve lider merkezli bir anlayıştır. Bizim milletvekillerimiz başkaları gibi ben şu sıradan adayım, ben mutlaka diğer dönemde milletvekiliyim, ben hep burada olacağım siz olmayacaksınız, ben şöyleyim ben böyleyim gibi haddi aşan ifadeler sarf etmezler. Bizler insan olarak cüzi bir iradeye sahip olduğumuzu bilir, hayrın şerrin ancak Rabbimizden olduğuna iman ederiz. Liderimizden öğrendiğimiz ahlak da tam olarak budur. Bir göreve talip olan her bir kardeşimiz hakkında hayırlı olanı dilemeli ve nasibine razı olmalıdır. Muhterem milletimizin öz evladı gibi sahiplendiği Liderimiz Recep Tayyip ERDOĞAN’ın yol arkadaşı olabilmek bizim için siyasette gelinebilecek en üst mevkiidir. Kim aday olursa millet ne kadar oy verir? Bu sorunun cevabını ancak Allah bilir. Milletimizin takdiri ve vereceği karara saygı duymak, benimsemek ve kendine kılavuz edinmek AK Parti siyasetinin ve Recep TAYYİP ERDOĞAN ahlakının temel yaklaşımıdır.

'Vatandaş yapılacak seçimlerde Cumhurbaşkanına oy vereceğiz ama milletvekilliği seçimlerinde milletvekillerine oy vermeyeceğiz diyor sizce bunun sebepleri nelerdir?'

“ADAY PROFİLLERİ ÜZERİNDEN BİR YIPRATMA KAMPANYASI.”

Bunu söyleyenin kim olduğuna bakmak lazım. Bunu söyleyen objektif ve tarafsız olarak yorum yapan bir vatandaşımız ise baş tacıdır. Biz onu razı etmek, kazanmak için kapısına gideriz.

Bunu söyleyen veya söyleten, aslında genel olarak algı yönetimi yapmaya çalışan muhalefet unsurlarıdır. Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip ERDOĞAN millette reel karşılığı olan bir liderdir. Kendisine güvenilen, emanet ehli görülen, kıymet verilen bir liderdir. Milletimiz bu değeri tarih boyunca pek az sayıda idareciye vermiştir. Günümüz muhalefet liderlerinin en büyük sorunu ise toplumun yaygın olarak kendilerine güvenmemesidir. Ortada kendinse güvenilen ve itibar edilen milli bir lider ve bu vasıfları taşamayan muhalefet temsilcileri güruhu vardır. Bu güruh toplumun kendisinden emin olduğu bir lideri doğrudan kendine rakip almaya cesaret edememektedir. Böl, parçala, yok et anlayışını sahneledikleri bir oyundur bu. Doğrudan lideri hedef almak yerine önce onun yol arkadaşlarını yıpratmak, itibarsızlaştırmak ve yalnızlaştırmak senaryosudur bu. Bu millet bu söylemlere itibar etmez. Bizler liderimizin yol arkadaşlarıyız. Hepimiz beşeriz, hatalarımız eksiklerimiz olabilir. Olası noksanlıklarımızı davamıza ve liderimize mal edecek eğilimleri ise net bir şekilde ayırt ederiz. Bu millet kendisine yüksek feraset nasib edilmiş necip bir millettir. Laf oyunları ile gelecek neslinin akıbetini riske etmez. Kendi öz evladını sahipsiz bırakmaz.

“HİZMET ÜRETTİĞİNİZ HER YERDE MUTLAKA BİR ELEŞTİRİ OLACAKTIR”

Yaşanılan deprem sonrası sıkıntılar sandıktaki oya yansıyacak mı konusunda, öncelikle şunu söylemek isterim. Bir olayı yerinde değerlendirmek var, bir de olayın üzerinden uzun zaman geçerek değerlendirmek var. Şahsen ben bu konunun farklı boyutlara taşındığını geçmiş zaman dilimlerinde yaşamış birisiyim. 2 yılı aşkın bir süre önce Elazığ’da bir deprem oldu. Depremin ilk zamanlarındaki, tartışma konuları ile şu anda bitimine çok az kalmış konutların sürecindeki konular birbirinden çok farklı. Memnuniyet konusunda ise hizmet ürettiğiniz her yerde mutlaka bir eleştiri olacaktır, eksiklikler, yanlışlıklar olacaktır. Önemli olan bu hizmeti devam ettiren siyasi iktidarın iradesidir. Bu ne demektir biraz daha açarsak, ben oturduğum yerde sürekli burada hiçbir şey yapmasam en fazla eleştiriyi ben alırım, oturuyor, hiçbir şey yapmıyor diye eleştiri gelir. Ama bizler, üretiyoruz, koşuşturuyoruz.

“HİÇ HATA YOKMUŞ GİBİ BİR İFADE ASLA KULLANMADIM, KULLANMAM”

Ak Parti 20 yılda görüldüğü gibi hizmet anlayışı ile yola çıkmış bir partidir… Eksiklikler, yanlışlıklar, elbette bir takım aksaklıklar olabilir. Bunu bir de büyük fotoğraftan görmek gerekir. Buradan baktığımızda çok büyük hatalar diye ortaya konulan şeylerin, bugün için çok büyük hatalar olmadığı anlaşılır. Ama tekrardan altını çiziyorum, hiç hata yokmuş, problem yokmuş gibi bir ifade asla kullanmadım, bugünden sonra da kullanmam. Ancak her zaman söylediğim gibi; problem varsa, çözecek irade de vardır. Nitekim 22 aylık görev sürecimde ilk gün de söylediğim şeylerin bugün birçoğunun siyasi irade ile çözülüp, diğerlerinin de çözülme aşamasında olduğunu hatırlatıyorum.

“BİZİM TEK BİR YÜZÜMÜZ VAR”

Biz üretiyoruz. Diğer siyasi anlayışlar, siyasi yapılar, profiller, bunun üzerinden mevcut AK Parti iktidarındaki siyasi iradeye bir takım eleştirel yaklaşımlar sergiliyorlar. Bizim tek bir yüzümüz var. Başka bir yerde başka bir yüz asla kullanmadık, kullanmayacağız. Nedir tek yüzümüz, ne demişsek onu yapmak azmindeyiz. Yerelde, Elazığ ölçeğinde farklı profiller çizip Elazığ'ın özel hassas dinamikleri üzerinden siyaset yaparak, Ankara'ya gidip onun tam tersi siyaset yapmak bizim kimliğimize, kişiliğimize, ahlaki yapımıza yakışmayan etik değerlerle hiç bir şekilde bağdaşmayan gayri ahlaki siyaset anlayışlarıdır. Bununla ne demek istediğimi çok iyi anlıyorsunuz. Burada neysek Ankara'da da, Hakkari'de de, İstanbul'da da oyuz. Aynı siyaset, aynı lider, aynı dava anlayışıyla işimize bakıyoruz. Bundan sonra da o şekilde olacak.

“BİZ SİYASETİ ÜLKEYE ADANMIŞLIK ÜZERİNE YAPIYORUZ”

Biz siyaseti ülkeye adanmışlık üzerine yapıyoruz. Sadece bir yere gelmek, ya da bir yerde olmak anlamında bir siyaset anlayışımız yok bizim. Genel Başkanımızın zaten yok. 20 yıldır bu ülkeye hizmet etmiş, kendisini bu ülkeye adamış bir liderden bahsediyorum. Bir böyle lider var bir de hiç sermayesi olmayan taş üstüne taş koymayan sadece bir lider ile ekibini karalama kampanyası noktasında iktidar düşsün de ne olursa olsun anlayışı var. Bu durum bizim siyaset anlaşımız içerisinde hiçbir zaman yer almadı ve almayacaktır da. Burada bir parantez açarak şunu ifade etmemde fayda var. Bu ülkede taş üstüne taş koyana bir teşekkürü, bir takdiri esirgememek onu desteklemek gerekir diye düşünüyorum.

“LİDERİMİZİ ABDÜLHAMİT'İN YALNIZLIĞINA BIRAKMAYACAĞIZ”

Biz saygı duyduğumuz, onur duyduğumuz liderimizle yol yürürken, bir başka siyasi partinin genel başkanı bizim liderimize Abdülhamit diyor. Biz de Abdülhamit diyoruz ama onlardan bir fark ile söylüyoruz, biz liderimizi Abdülhamit’in yalnızlığına bırakmayacağız, onun yanında olacağız diyoruz. Çünkü biz ülke için ne kadar hizmet ettiğini, ülkeye nasıl aşık olduğunu ve hizmete nasıl devam ettiğini biliyoruz.

'TOKİ'lerde hak sahipleri henüz geri ödemelerdeki tutarın ne kadar olduğunu bilmiyor bu konu hakkında bir bilginiz var mı?'

“TOPLAMDA 25 BİN KONUT YAPILDI 18 BİN KİŞİ EVLERİNDE OTURUYOR”

Kafalarda çok soru işareti bırakan bir geri ödeme planı yok. Bunların hepsi rakamsal anlamda belli. Bu konuyla alakalı şunları söyleyebilirim. Geri ödemeler konut tesliminden iki yıl sonra başlıyor. 2+1 konutlar, her katın yönüne ve büyüklüğüne göre 125 bin lira ile 180 bin lira arasında olacak. 3+1 konutlar için de aynı şekilde 180 bin ile 350 bin lira arasında olacak. 18 yıl vadeli faizsiz. Dairenin fiyatına göre aylık taksit belirleniyor. Rezerv alanındaki konutlar için fiyatlar bu şekilde. Daha sonra yazılı olarak kimin ne kadar ve nasıl ödeyeceğini açıklayacağız. Ben TOKİ ve konut atmosferinden çıkmamız gerektiğini düşünüyorum. Gündem dışına bırakalım, sorunlarını da görmezlikten gelelim demiyorum. Bugün yaklaşık 17-18 bin insan konutlarında oturuyor. Büyük bir iş yapılmış. Bunlarla ilgili bir istatistik, araştırma yapılsın memnuniyetsizlik ölçüleri ortaya konulsun. Memnuniyetsizlik ölçüleri bizim muhataplığımızdır. Neden memnun değil, küçüklüğünden mi? O zaman muhataplığımızdır ya da taahhüt firmasının bırakmış olduğu eksiklikler mi? Muhataplığımızdır ama dışarıdan konuya algı operasyonuyla baktığımızda sanki 25 bin konut yapılmış hiç biri de hiçbir işe yaramıyor. Toplamda 25 bin konut yapıldı 18 bin kişi evlerinde oturuyor. Nerede durup baktığımız, anlayışımız ve samimiyetimiz çok önemli.

Benim her zaman dert yandığım bir şey var, bunu siyasi bir anlayış olarak söylemiyorum. Önce ne olursa olsun güzel yapılmış doğru işlere bir teşekkür etmeyi bilmeliyiz. Şunları güzel yapıyorsunuz ama şunlar da eksik bunların da takipçisiyiz, bunlar düzelene kadar da takipçisi olacağız. İnanın bu anlayışa saygı duyuyorum ama ne yaptınız hani hiç bir şey yok diyenlerle, görmeyenlerle paylaşabileceğim bir şey yok. Dolayısıyla nereden baktığımız, nasıl durduğumuz, olayları nasıl değerlendirdiğimiz çok önemli.

'AK Parti hükümetleri döneminde Elazığ kuşkusuz büyük yatırımlar kazandı ama bir kısmı da henüz tam anlamıyla bitmedi, bunlardan bir tanesi Hamzabey barajı. Buradaki sıkıntı nedir, o kadar büyük yatırım yapıldı ama Hamzabey’de su bitmek üzere. Bu sorun çözülebilecek mi?'

“HAMZABEY BARAJI SORUNUN ÇÖZÜLECEĞİNE İNANIYORUM”

Hamzabey konusu çok yönlü bir konu. Bu barajımızda rezerv sorunu yaşadık. Bunun iki muhtemel sebebi olabilir. Birincisi mevsimsel faktörler ve yağış miktarının yetersizliği. Bu yıl çok şükür iyi oranda yağış aldık. Barajın rezerv alanının belirlenmesinde teknik bir hata yapılmamış ise bu sene daha iyi doluluk oranlarına ulaşılacağını ümit ediyorum. Şayet projelendirme ile ilgili hatalar tespit edilirse bunların teknik olarak ikmali yönünde gayret edileceği gibi hataya sebep olan tüm unsurlarda ilgili genel müdürlükçe irdelenecektir.

Dünyada gittikçe artan su sıkıntılarına karşı tedbir almak üzere hükümetimiz tarafından üretilmiş önemli bir hizmettir. Bölgemize daha iyi hizmet verebilmesi için gerekli takip yapılmaktadır.

'Ülkede Bir Ekonomik Sıkıntı Yaşanıyor. Bu Konu Hakkında Neler Söylemek İstersiniz?'

“ENFLASYON KRİZİ İLE İLGİLİ BİZ ÜSTÜMÜZE DÜŞENİ YAPACAĞIZ”

Dünya genelinde bir enflasyon krizi var. Bunu bizde Türkiye’de iliklerimize kadar hissediyoruz. Bundan kaçmıyoruz, fiyat artışlarındaki yükselişin kaynağının temeli Türkiye değil, boyutları farklı. İki günde bir üç günde bir petrole gelen zammı eğer durduramıyorsanız sizin buna yapacak bir şeyiniz yok. Çünkü üreten ülke değilsiniz. Üreten ülke olsanız da farklı bir sorunla karşı karşıya kalıyorsunuz. Dışarıdan aldığınız girdi fiyatları var, fiyatı siz belirlemiyorsunuz. Diğerleri bundan etkileniyor.

“DÜNYA YENİ BİR SÜRECE GİRDİ.”

Doğal olarak dünya yeni bir sürece girdi. Benim tabirime katılmayabilirler, eleştirebilirler, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Tekrar her şeyin güncellenmesi gerekir. Çünkü dünya bir enflasyon krizinden geçiyor. Bunu tetikleyen başta birinci sebep pandemiydi.

“CUMHURBAŞKANIMIZ TARIMLA İLGİLİ HASSASİYETİNİ DİLE GETİRİYOR”

Özellikle tarımsal ürün ekimlerinin çok önemli olduğu bir gerçek...

Aslında hep öyleydi ama bunun fark edilmesiyle yeni bir sürecin başındayız. Cumhurbaşkanımız da ısrarla ekimle ilgili hassasiyetlerini dile getiriyor. Bunlar dünden bugüne çok çabuk çözülecek sorunlar değil. Sonuç itibariyle biz bu sıkıntıları iyileştirmelerle birlikte atlatarak büyük oranda daha rahat bir zaman dilimine geçeceğiz ama tekrar ediyorum hiç bir şey eskisi gibi olamayacak. Hep birlikte kabullenmemiz lazım.

“DAR GELİRLİLERİN DESTEKLENMESİ GEREKİYOR”

Özellikle sabit ücretlilerin, dar gelirlilerin desteklenmesi, durumlarının iyileştirilmesi gerekir. Çünkü fiyat artışları üretenler açısından baktığınızda firmalar girdi maliyetleri yükselince, ürünlerini de yükseltiyorlar. Dolayısıyla kâr marjları düşüyor olabilir ama çok büyük kayıpları olmuyor. Belli bir satış kayıpları oluyor. Ama sabit gelirli asgari ücretli öyle değil daha çok etkileniyor. Dolayısıyla bizim ağırlıklı olarak bakmamız değerlendirmemiz gereken yer burasıdır.

“Gereksiz fiyat artışlarında hep birlikte üzerimize düşeni yapacağız.”

Saha denetimlerinin mutlaka yapılması lazım. Altını çizerek söylüyorum; gereksiz fiyat artışlarının önlenmesi gerekir. Bunu da hep birlikte önleyeceğiz, her birimiz bir denetim elamanı gibiyiz. Mutlaka bildireceğiz. Hep birlikte yapacağız. Özelde iktidarın işi, genelde vatandaşın işi. Hepimiz bu durumdan etkileniyoruz. Bu ülke bizim, bu ülkede doğduk, bu ülkede yaşıyoruz, bu ülkede de öleceğiz. Hatırlatma ise hatırlatma bildirme ise bildirme biz üstümüze düşeni yapacağız.

'Cumhur ittifakı Elazığ ve ülke değerlendirmesini yaparmısınız?'

“CUMHUR İTTİFAKI İLE GÜZEL BİR YOL YÜRÜYÜŞÜMÜZ VAR.”

Cumhur ittifakı ile güzel bir yol yürüyüşümüz var. Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanı Semih Bey'le çok iyi diyaloglar içerisindeyiz. Teşkilatlar olarak da, genel başkanlar düzeyinde de aynı şekilde diyaloglarımız devam ediyor.

“SÖZ KONUSU VATANSA GERİSİ TEFERRUATTIR”

Bunu bütün samimiyetimle söylüyorum. Siyasi beklentiler çok farklıdır ama ülke hassasiyetleri çok daha farklıdır. Yani söz konusu vatansa gerisi teferruattır. Söz konusu gerçekten vatan mı? Evet, buna yüzde yüz inanıyorum. Bunu siyaset olsun diye söylemiyorum. Bence söz konusu vatan.

“BİRBİRİMİZİ DESTEKLEYEBİLMELİYİZ”

Paydaşlığı becerebilmeliyiz, paydaşlık kültürüne alışabilmeliyiz, bu anlamda birbirimizi destekleyebilmeliyiz. Şehir için, Türkiye için sözü olan insanları bir araya toplayıp sözün gücünü artırmamız daha sonra dışarıya karşı duruş biçimimizi geliştirmemiz gerekiyor. Sonra içeriye dönüp ülke içinde yönetim anlayışını, olaylara bakış biçimini, bu noktadaki farklılıkları oturup değerlendirebilmeliyiz.

“ŞUNLARI YAPARIZ DİYEN ANLAYIŞ DOĞRU BİR MUHALEFET ANLAYIŞIDIR”

Biz gelirsek şunları yaparız diyen anlayış doğru bir muhalefet anlayışıdır. Peki, kamuoyuna şunu soruyorum, muhalefet biz gelirsek şunları yaparız diye mi iktidara yükleniyor yoksa Erdoğan’ı indireceğiz anlayışı ile mi siyaset yapıyorlar. Bunu kamuoyunun vicdanına bırakıyorum.

“Bizim yapamadığımız neyi yapacaklar?”

Vatandaş bence şu soruyu sormalı; iktidarın yapamadıkları nelerdir? Siz gelince onları yapacak mısınız? Biz diyoruz ki bu ülkeye çok şey yaptık. Birileri de yok sayıyor. Siz, bir şey yapmadınız diyor. Yaptıklarınız da çok kötü şeyler. Peki, siz gelince bizim yapamadığımız neyi yapacaksınız? Topluma bununla dönün gidin. Seçmen de bununla size oy versin. Mevcut iktidar şunları şunları yapmamış. Şu siyasi parti iktidara gelince bunları yapacak. Bu saygın bir yaklaşım olur. Biz de bakarız görmediğimiz bir durum varsa onlardan önce yaparız.

“MUHALEFET DÜZ DURUŞU, GEÇMİŞ ZAMANDA DA GÖSTERMEDİ”

Muhalefet düz duruşunu geçmiş zamanda göstermedi. Amerikan'ın şu anki mevcut başkanı Joe Biden başkan olmadan önce bir seçim kampanyasında ''Ben başkan olunca Türkiye’deki dostlarımla Erdoğan'ı indireceğiz'' diyor. Türkiye’de gerçekten bir muhalefet olsaydı siz kimsiniz? Biz mevcut Cumhurbaşkanı'na oy vermemiş olabiliriz. Seçimlerde iktidarı ele geçirmek istiyorsak bunu oylarımızla yaparız. Bu bizim kendi ülkemiz, siz bizimle nasıl bir iş birliği içine girebilirsiniz? Siz bizim ülkemiz için bu cümleleri sarf edemezsiniz. Bunları söyleselerdi o zaman çok daha saygın bir muhalefet anlayışı olmuş olacaktı.

“VATANDAŞ SİZİ TEK BİR YÜZLE TANIMALI”

İsmini kullanmak istemiyorum. Muhalefet bir partinin İstanbul İl Başkanının almış olduğu hükümle ilgili, muhalefetin yereldeki siyasi aktörleri bununla ilgili yanında olduklarını söylüyorlar. Yanında oldukları kim; terör örgütüyle iç içe girmiş biri. Böyle birisiyle yan yana oluyorsunuz Elazığ'da da milliyetçi oluyorsunuz. Kusura bakmayın böyle şey olmaz. Düz durmak lazım. Vatandaş sizi tek bir yüzle tanımalı.

Anket çalışmanız var mı? Oy oranınız nedir?

“ANKET KONUSUNDA HERHANGİ ÇALIŞMAMIZ OLMADI”

Ak Parti anket çalışmaları Genel Merkezimiz marifeti ile yapılır. Belirli sıklıklarla ve bloklar halinde yapılır. Bu çalışmalar sadece seçim zamanları ve oy oranı ile ilgili değildir. Partimizin hizmetlerinin toplumdaki karşılığı her an izlenir ve takip edilir. Bizler il teşkilatları olarak bu çalışmaları kendi bünyemizde yapmadığımız için güncel bir oran telafuz edemem. AK Partinin hedefi her zaman milletimizin teveccühü ile milletimizin hizmetkârı olmaktır.

Yorum yapabilmek için lütfen sitemizden üye girişi yapınız!
Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.