Cumhuriyet tarihinin en kara günü 24 OCAK
Uğur Mumcunun, Gaffar Okanın katledilişini anlatmayacağım.
O cinayetler ve altında yatan nedenler, aslında bu kara günün bir sonucu.
Sanki kara gün 24 Ocakta cinayet işleyerek zaferini kutluyor.
Aydınlar, vatanseverler bu günde bu ayda katlediliyor, adeta meydan okunuyordu, Cumhuriyete, bağımsızlığa, Atatürk'e özgürlüğe, emeğe.
24 OCAK 1980 dönemin başbakanı Demirel, Devlet Planlamanın prensi ÖZAL, emeğe, özgürlüğe,bağımsızlığa bir mermi sıkma ihtiyacı hissediyor ve sıkıyor o yağlı mermiyi.
Mermi Cumhuriyetin ve Bağımsızlığın kalbine saplanıyor.
Türk lirası %37 Devalüe ediliyor.
İthalatın önündeki tüm engeller kaldırılıyor.
Yerli üretime ve ürünlere yapılan devlet katkıları ve teşvikler kaldırılıyor.
Kamuya ait her şeyi sat dönemi başlıyordu.
Emperyalizme, Küresel Sermayeye ülke teslim ediliyordu.
İşin ekonomik yönü ile yetinmedi Kara Gün.
Bu yeni yapıya, Ülke insanı da uymak zorunda idi.
Yeni tip bir insan, yeni yapıya uyumlu vatandaş.
Becerdiler.
Sivil siyasal bir yapının tek başına başaracağı bir iş değildi insanı dönüştürmek.
Silahlı bir güç, diktatör bir yapı, bir korku imparatorluğu gerekli idi.
Buldular, 12 EYLÜL Faşist generalleri bu korku imparatorluğu için hazır bekliyordu.
Hemen görev aldılar, balyoz indi insanımızın başına.
İşkenceler, idamlar, takipler, fişlemeler ile yeni yapıya tepki gösterecek, gösterebilecek tüm yapılar ve insanlar yok edildi.
Şiddet ve baskı ile yok etmediklerini, kültürel yozlaşma ile yok ettiler, Düşünce suç sayıldı, magazin ve porno teşvik edildi, okumanın yerini dinle ve uy komutları aldı.
Paraya ve şöhrete aç sosyalistler bir anda Liboşlaşmaya başladı, O burjuva özentileri, hemen altın tepsiler içinde sunuldu, O öncü aydınlar, birden bire tetikçi faşistlere dönüştü.
Siyasi partiler yeni düzene uyumlu hale getirildi.
Kara gün işini iyi yapıyordu, hiç bir alanı boş bırakmıyor, Faşizmin temellerini sağlam örüyordu.
Din, Faşizmin elinde her zaman en etkili silah olmuştur.
Kara gün, bu silahı en güzel, en etkili bir şekilde kullanmaya başladı.
Dindar ve uyumlu, sessiz ve uysal bir nesil yetiştirmek için kollar sıvandı.
Tarikatlar, cemaatler, tekkeler ve zaviyeler ayrık otu gibi çoğaldı, çoğalmakla kalmadı Devlet eli ile güçlendi.
Dindar diye yetişen nesiler, aslında dinden ve vahiyden uzak, Lumpen, paçoz tipli yaratıklara dönüştürüldü.
Yeni siteme uy, dinle ve itaat et komutu, bu nesil için İmanın şartı haline geldi.
Aradan 40 yıl geçti, Kara gün operasyonlarına devam ediyor, siyasal iktidarları kendine mecbur ederek, sapanı ve kendine karşı çıkanı yok ederek, sindirerek, katlederek.
Yılgınlık değil benimki, sadece ülkenin resmini çizmeye çalıştım, Kara gün 24 Ocak nedir kısaca anlatmaya çalıştım.
Kara günün aydınlığa dönüşmesi mümkün, mümkün ama uyuşup, yatarak, güne uyum sağlayarak, korkarak, teslim olarak aydınlık yakalanamaz, direniş ve kararlılık ister.
Umarız bu kararlılık ile Kara güne direnişi bu talihsiz toprakların, mazlum halkları başarır, yakın geçmişte başarmıştı.