Elazığ Fethi Sekin Şehir Hastanesi, şimdiki TL karşılığı olarak yaklaşık 5 milyar TL’ye, kafası karışanlar için eski TL değeri ile 5 katrilyona mal olmuştu.
2018 Ağustos ayında faaliyet göstermeye başlayan Şehir hastanesi, Ak Parti hükümetinin Elazığ'a yapmış olduğu en büyük yatırımlardan biri olarak tarihe geçmişti.
Sadece Elazığ'a değil, bölgeye şifa dağıtacaktı.
Konumu itibari ile Elazığ'ın en saçma bölgesine yapılması çok büyük handikaptı. Zira Hilalkent mahallesinde kalp krizi geçiren bir vatandaşın Şehir hastanesine ölmeden kavuşma ihtimali pek de fazla değildi.
İhtişamlı yapısı, konforu ve son teknoloji cihazları ile gövde gösterisi yapan Şehir hastanemiz, asli görevi olan insanlara şifa dağıtmakta da mahir miydi? Yoksa bu gövde gösterisi gözlerimizi boyamış ama aslında içi boş bir balon muydu?
Yazımızın asıl konusu tam da bu nokta da başlıyor.
Çok yakın zamanda yaşanan, benim de çok kıymetli dostum olan Burak Gülbay kardeşim ve Fethi Erdoğan abimiz, Aort damarı yırtılması sonucu yaşamlarını yitirdi. Allah mekanlarını cennet etsin.
İkisinin de hayat ışıklarının sönmesinin sebebi, sözüm ona bölgeye şifa dağıtacak olan Şehir hastanesinde Aort damarı yırtılması ameliyatı yapacak doktorların olmaması, Araştırma Hastanesinde de malzeme yokluğu.
Rahmetli Burak Gülbay kardeşimin Aort damarı yırtıldığında, Şehir hastanesi yetkilileri "Ameliyatı yapacak ekibimiz yok" demiş ve Burak Gülbay kardeşimizi ölüme terk etmişlerdi.
Rahmetli Feti Erdoğan abimiz ise Aort damarı yırtıldıktan sonra Şehir hastanesine yetiştirilmiş, 4 saat yoğun bakımda kalmış ve rahmetli olmuştu.
Bu iki kıymetli insanın ölüm sebebi Aort damarı yırtılması mı, yoksa Şehir hastanesinin yönetimsel beceriksizliği mi?
Hükümetin milyarlarca borçlanarak yaptığı Şehir hastanesi şifahanemi yoksa gasilhane mi?
Şimdi soracağımız sorulara Elazığ Fethi Sekin Şehir Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Erol Keleş' ten cevap bekliyoruz. Eğer cevap gelmez ise bir sonraki yazımızda bizler buradan Elazığ halkı adına Sayın Erol'a gereken cevapları vereceğiz.
Rahmetli Burak Gülbay, özel bir hastanede Aort yırtılması teşhisi konulduktan sonra hastanenizi aramış ve ekibimiz yok cevabı almıştı.
1- Hastanenizde Aort damarı yırtığı için malzemeniz yoktu da? Bunu itiraf etmek yerine ameliyatı yapacak ekibinizin yetersizliğini mi öne sürdünüz?
2- Ekipman açısından her yerde herhangi bir sorununuzun olmadığını beyan ediyorsunuz. Tüm malzemelerin var olduğundan yola çıkarsak, o vakit hastanenizde kalp damar cerrahı mı yok?
3- Hastanenin sitesinde, kadronuzda 4 kişi uzman kalp damar cerrahı, 1 kişi de Doçent Kalp damar cerrahı mevcut. Bunların yetersiz olduğunu mu kabul ediyorsunuz?
4- Eğer yetersiz olduklarını biliyorsanız bugüne kadar yeterli hale gelmeleri için neden çaba sarf etmediniz?
5- Her uzmanın aldığı eğitim gereği bu ameliyatı yapabilmesi gerekmiyor mu?
6- Yapamıyorlarsa neden bu devletin imkanlarını o doktorlara sunmaya devam ettiniz?
7- Şehir hastanesi gibi tam donanımlı bir hastaneye bu işi yapabilecek kapasitede olan doktorları getirtmek için bir çabanız oldu mu?
8- Yoksa bu durumu bile bile onları mı kolluyor musunuz?
9- Eğer ameliyat yapacak ekibiniz yok ise, bu malzemeleri hangi amaçla hastane de bulunduruyorsunuz?
Rahmetli Feti Erdoğan abimiz hastanenize Aort yırtılması sebebiyle gelmiş ve 4 saat yoğun bakımda kaldıktan sonra rahmetli olmuştu.
1- Yine aort patlaması nedeniyle gelen Feti Erdoğan abimiz neden hemen ameliyata alınmadı?
3- Gerçekten bu aort belasını tedavi edecek bir cerrahınız yok mu?
4- Bu nedenle hastayı ameliyata almak yerine hiç ilgisi olmayan bir bölümün yoğun bakımına mı yatırdınız?
5- Çok acil bir durum olduğunu, ameliyat edilmez ise öleceğini bildiğiniz halde Feti Erdoğan abimizi 4 saat yoğun bakımda hangi amaçla beklettiniz?
6- Bu işi yapamayacağını söylediğiniz cerrahları daha ne kadar koruyacaksınız?
7- Bu ameliyatlar hastanenizde daha önceden hiç yapılmadı mı? Yapıldıysa bu iki hastada neden yapılamadı?
8- Yoksa cerrahlarınız canlarının istediği hastaları alıyor diğerlerini türlü bahaneler ile geri mi çeviriyorlar? İdare olarak bir yaptırımınız olmadı mı?
Eğer Malzemeniz vardı ise! Burak Gülbay kardeşim ve Feti Erdoğan abimiz Hastanenize ulaştığında İl Sağlık müdürlüğü ve Araştırma hastanesi başhekimi ile diyalog kurmak sureti ile kalp damar cerrahı getirterek bu kişilerin hayatlarını kurtarabilir miydiniz?
Sayın Prof. Dr. Erol Keleş hocam, Şehir Hastanesinde başka ne tür hastalıkların ameliyatını yapamıyorsunuz? Hastaneniz bizim bilmediğimiz yapmanız gereken ama yapamadığınız ameliyatlardan dolayı daha kaç ölüme sebebiyet verdi?
PKK ile savaşan yaralı askerlerimiz neden öncelikle Şehir hastanesine değil de, tercihen Araştırma hastanesine götürülüyor?
Bu Şehir hastanesinin tedavi noktasında yetersiz bir hastane olduğunun göstergesi midir?
Sorularımızın cevaplarını alamadığımız sürece bu konunun üzerine şiddetle gideceğiz. Başka Buraklar, Başka Feti abiler ölmesin diye.