Küçümsemek için değil; takdir etmek, örnek göstermek için bir milletvekili düşünün ki bağımsız; tek başına, bir milletvekili düşünün ki kilit rol oynuyor, bir milletvekili düşünün ki tek başına bir genel başkan gibi, bir milletvekili düşünün ki devlet bakanı, bir milletvekili- bakan düşünün ki yatırımlar ile birlikte kadro kuruyor, bir milletvekili- bakan düşünün ki iline- memleketindeki üniversiteye çivi çakıyor, bir milletvekili-bakan düşünün ki insanlar kendisine ulaşabiliyor…
Öyle ya yukarıdaki ifadelerimiz, kanaatlerimiz ile birlikte bir de Merhumu TBMM’de 18.Dönem sonrasındaki TBMM’de makamlarına uğradığımız, ziyaret ettiğimiz gözlemlerimiz, düşüncelerimiz doğrultusunda ele alalım. Merhum Ali Rıza Septioğlu’nu nasıl gördük, nasıl biliriz, Merhum hakkında neler söyleriz?
Bir kere kapısı hep açıktı, asık ve sert suratlı değildi, insana bakarak dinler ve değer verirdi, bugün git yarın gel demezdi, iş kimin ile ise hemen arardı, insanı bozmazdı, kibirli değildi, insanı rencide etmezdi, ikramperverdi, cömertti, ses tonunu yükseltmezdi, espri yönü çok yüksek nüktedan bir kişiliğe sahipti. Namazını ihmal etmezdi, Şafii olduğu için abdesti bozulmasın diye bayanlarla tokalaşmazdı, duruşu olan bir insandı…
Özele inmek gerekirse; …Birgün makamındaydık inanın ev mutfağa kadar dolu aile fertleri birbirimizi göremiyoruz… Bir bayan eline gidip hürmeten elini öpmeye çalıştı galiba kış mevsimiydi kızım ne yapıyorsun abdestim gidecek dedi… Bir genel müdürü arayarak caminin ilk safını doldurma gösteriş sevabınızdan da daha öte evleneceklere yardımcı olmak, tayinlerin yapmak daha önemli, bak beni tanıyorsun beni oraya getirme… Koalisyon döneminde iktidar ortağına bizzat gidip olsun ya da olmasın atamada ısrarcı olması… Halkla ilişkiler binasında Elazığlılar birbirlerine Şıh’ımız da hasta olmuş kime karnımızı doyurmaya gidelim…
Daha onlarca anlatılacak o kadar husus, hikâye, yaşanmışlıklar var ki!
Hele TBMM en yaşlı milletvekili sıfatı ile TBMM Başkanı olarak görev yapması yok mu? İşte o zaman oradayım. Tek cümle ile iyi bir örnek idareci, teröre sıfır toleranslı, vakur, inançlara saygılı, hakkıyla görevini ifa eden bir bilge idi, liderdi, gönül insanıydı.
İnsana dokunmayan, kalbe dokunmayan, hayata dokunmayan içi dolu dolu da olsa bir özgeçmiş çok anlam ifade eder mi ki?