Yeni Ufuk Gazetesi - Elazığ Haberleri - Haberler
2022-11-06 21:40:58

SOSYAL MEDYA MUTSUZLUĞU

Aydın ÇAVAK

06 Kasım 2022, 21:40

Hayatı kolaylaştırmaya yarayan bu araçlardan nedense toplumun birçoğu rahatsız.

Sosyal medya mı suçlu yoksa onu kullananlar mı suçlu?

Bu konuda toplum fertleri ortak bir şemsiye altında maalesef toplanamıyoruz.

Toplum fertleri olarak duygularımızı his ve heveslerimizi kontrol edemiyor, amacımız doğrultusunda bir yaşam sürdüremiyoruz.

Rahatlama adına bir günah keçisi bulmamız lazım, bahanelere sarılarak suçluyu aradık ve bulduk: Bu suçlunun Adı: Sosyal Medya.

Herkes onunla meşgul.

O kadar meşgul ki tren çarpsa, araba çarpsa farkında değil.

Dikkat ve enerjisini telefona yöneltmiş.

Toplum fertleri ile birebir sosyal ilişkileri bitirmiş.

Evine misafir gelmiş malum alet, ellerinde konuşma yok. İbadet edecek, fakat dalgınlık o kadar fazla ki namazları zar zor son dakikalarda kılabiliyor.

Kontrol mekanizmasını elinde tutamayan birey suçluluk psikolojisi ile sosyal medya şöyle kötü böyle kötü, serzenişlerde bulunuyor.

Hal bu ki amaç doğrultusunda kullanılabilse hayatı cidden kolaylaştırıyor.

Görmek istediğin bir arkadaşı sosyal medya olmadan önce aylar yıllar önce göremezken şimdilerde bir tuşla anında görme imkânına sahipsin.

Gitmek istediğin adrese kapıya kadar götürüyor.

Bir tuşla milyonlara anlık düşünce ve duygularını iletebilirsin.

Sosyal medyaya bağımlılık derecesinde kontrol edilemeyen zaman dilimleri insanları ‘’Ben’’ merkezli bir yaşam sürdürmeye neden olmuş.

Bu da bencillik kavramının oluşmasına neden olmuş. İnsanların kişilik ve saygınlığı kullanmış olduğu cihazlarla ölçülmeye çalışılmış.

Bu da beraberinde rekabeti getirmiş.

Cahiliye toplumunun adetlerini günümüzde yaşar hale getirmiş.

O dönemde insanlar mallarının çokluğu ile övünürdü.

Tekasür süresinde: ‘’O çokluk kuruntusu sizleri oyaladı ki.

Ta ki kabirleri ziyaret ettiniz.

’Günümüzde de maalesef cep telefonun fiyatı ve özellikleri İle övünür oldu.

Şahsiyet onur ve şeref sahip olduklarıyla değerlendirilir oldu.

Bu tür davranışlar bireylerde sahip olduklarıyla yetinmeme sürekli daha çok kazanayım duygusu hırsı körüklemiş insanların birçoğu açgözlü bir yaşamı sürdürür hale getirdi..

Çıkar çatışması beraberinde ölümlere davetiye çıkardı.

Sosyal medyada rekabete dayalı paylaşımlar insanların iştahını kabartmakta ve toplumda narsist(kendini beğenen) kişiliklerin oluşmasına neden oldu.

Beraberinde toplumda yardımlaşma duygusunun körelmesine neden oldu.

Uzun müddet sosyal paylaşımda bulunan çocukların uyku düzeni bozuldu, beraberinde depresyon ve ruh beden sağlıklarının bozulmasına neden oldu, beraberinde çocukların eğitim kalitesinin düşmesine neden oldu.

Ailelerde çocuklarıyla ilgili gelecek kaygısının oluşmasına neden oldu..

Ebeveynlerinin bu kaygısından etkilenen çocuklar da en ufak başarısızlıkta hiç istenmeyen intihar yoluna gidebilmekte.

Bu olumsuz durumların önüne geçebilmenin yolu da baskıdan uzak, tamamen yasaklamadan belli bir zaman diliminde anlaşma yoluna gidilmeli ve çocuk eğitime motive edilmelidir.

Engellerin takılmak için değil aşmak için konulduğunun farkına vararak, sosyal hayatı olumsuz etkileyen faktörleri ortadan kaldırmak gerekir.

Bunun için de gerekli yardımı almaktan kaçınılmamalıdır.

Sosyal medyanın toplum adına en zararlı yönlerinden biri de farklı kültürlerin beraber sunulması ve kültürel çatışmalara sebep olmasıdır.

Bazen öyle paylaşımlar yapılıyor ki İslam kültürüyle uyumlu olmamakta ırkçı söylemler inanç yönünden ciddi sıkıntılara neden olmakta.

Bediüzzaman Hazretleri de ırkçılık konusunda menfi milliyet fikrinin zararlı olduğunu başkasını yutmakla beslendiğini ifade eder.

G

erçekten batı yıllardır insancıl maskesi altında fikrini kabul ettirme adına ıslama hep mesafeli durmuştur.

Türkiye Avrupa Birliğine üyelik için başvuruda bulunmasına rağmen sırf İslam kimliğinden ötürü bünyesine almamış ve hep oyalama taktiğini sergilemiştir.

Hırvatistan ise 2013 yılında başvuruda bulunmuş hemen kabul edilmiştir.

Bizler ise bünyemizde farklı kültürlere mensup toplulukları bünyemizde barındırdık tarih bunun birçok örneğine şahitlik eder.

Sonuç olarak diyebiliriz ki Müslümanın Müslümandan başka dostu yokmuş.

Sosyal medyada bilinçli olma temennisi ile tüm okurlara selamlar.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.