Çoğumuz hatırlarız, ilköğretimde eğitsel kollar ile tanışmıştık. Eğitsel kollarda görev alabilmek için mücadele verirdik ve seçilince de sanki kendimizi ayrıcalıklı görürdük.
Orta okulda da devam ederdi, hatta hangi eğitsel kolda olduğumuz belirten kolluğumuzu okul önlüğümüzün koluna taktığımız bant ile taşırdık.
O eğitsel kolda aldığımız görev bizi heyecanlandırır ve farklı sorumluluk yüklerdi
. O yaşlarda o faaliyetlerin ileriki yaşlarda bize olan katkısını çok anlamazdık, öneminin farkında değildik, sadece görevimizi yapıyorduk gibiydi.
Oysa sosyal faaliyetlerin getirisi sonradan anlaşılmaktadır.
Üniversitelerde de öğrenci toplulukları (kulüpler) kuruldu.
Üniversiteler sadece çağdaş eğitim yapmakla yetinmiyorlar.
Artık öğrencileri sosyal etkinlikler içerisinde görevlendirerek onların hayata bakış açılarının değişimlerine, sosyalleşmelerine, koordineli çalışmayı öğrenmelerine, özgüven kazanmalarına, iş takibi yapma becerisini kazanmalarına, konulara geniş açılı bakmalarına imkân sağlamaktadırlar.
Üniversitelerimiz de yine imkânları dahilinde öğrenci kulüplerinin etkinliklerini desteklenmektedir.
Öğrenci topluluklarının amacı, öğrencilerin ders dışı kültürel, sosyal, sanatsal, sportif faaliyetlerini geliştirmek, değerlendirmek, akademik anlamda katkıda bulunmak ve bazı özel yeteneklerin değerlendirilmesi, öğrencilerin sosyalleşmeleri ve kendi özgüvenlerinin artırılması bağlamında gelişmelere ışık tutmak ve kendilerinden sonra gelen öğrenci grubuna yol açmak gibi tartışılmayacak birçok amacı ve yararı vardır.
Bazı üniversitelerde öğrenci toplulukları artık kendilerinden beklenilen yerlerini almaya başladılar. Her geçen gün farklı alanlarda topluluk sayıları artmaktadır
. Bu oluşum ve etkinlikler üniversitelerin gelişmişlikleri ile doğru orantılı olarak artmaya devam etmektedir.
O zamanki ismi klüp olan toplulukların ilk kurulduğu üniversite Orta Doğu Teknik Üniversite (ODTÜ) dir.
Yıllar önce Amerika Birleşik Devletlerindeki bazı üniversiteleri ziyaret ettiğimde kampüs girişlerinde yerlerde taşlar üzerine işlenmiş kulüp logolarının döşeli olduğunu görüyordum.
Bu ne demektir? Öğrenciye verilen önem ve üniversiteye ilk girişte bırakılan intibadır.
Üniversite kampüsüne girişte koridorlarda panayır ya da sergi görünümünde klüp tanıtımları yapılıyordu.
Faaliyetlerinin ve kendi tanıtımları yapılarak farkındalık yaratılmaya çalışılıyordu.
Ülkemizdeki bir çok üniversite de artık bu oluşumları desteklemektedir.
Fırat Üniversitesi’nde de birçok öğrenci topluluğu var.
Bazı topluluk üyeleri çalışmaya doymazken, mutlaka bazıları durağan dönem geçirmektedirler.
Bir topluluğun aktif olabilmesi için öncelikle Rektörlük ve makama bağlı Sağlık Kültür ve Daire Başkanlıklarının bu anlamda yol açıcı, bürokratik engellerin kolay aşılabileceği, yapıcı yaklaşımlarının olması çok önemlidir.
Ondan sonraki sırayı topluluk başkanı ve yönetim kurulu üyeleri ile topluluk üyelerinin akademik danışman hocaları ile uyumlu çalışmalarının yanı sıra girişimcilik ruhu ile çalışmaları alır.
Bu çalışmalar öğrenci ve hoca için zorunlu değildir, gönüllülük esasına dayandığı için isteksiz kişilerin, faaliyet yapmaktan aciz üyelerin toplulukta rol almaması gerekir.
2006 yılında kurulan, o yıldan bugüne kadar akademik danışmanlığını yaptığım FEBİTEK (Fırat Elektronik ve Bilişim Öğrenci Topluluğu) faaliyetlerini devam ettirmektedir.
Bir kulübün faaliyetleri için kulüp başkan, yardımcıları, yönetim kurulu ve ekibin faal, girişken olması çok önemlidir.
Onların yolunu açan, onların yanında olan akademik danışmanın yaklaşımı ve Üniversite Rektörlüklerine bağlı Sağlık Kültür ve Spor Daire başkanlığı tarafından desteklenmesi önem taşır.
Öyle ki; Faaliyetlerini hafta içerisine sığdıramayan FEBİTEK hafta sonlarını ve geceyi etkinlikler ile aktif geçirmeye başladı.
Gençlerin zevk ve coşku ile koşturduklarını ve sonucunda da “bu etkinliği de yüzümüzün akıyla bitirdik” demeleri bir hoca olarak beni fazlasıyla gururlandırmaktadır
FEBİTEK Topluluğumuz kurulduğu tarihten beri etkinliklerini her yıl katlayarak artırmaktadır.
Her alanda olduğu gibi pandemi sürecinde sadece on line etkinlik sınırlı da olsa gerçekleşebildi.
Etkinliklere doymayan FEBİTEK üyeleri bilişim ve teknoloji anlamında çalışmalara yer verirken, sosyal duyarlılık sorumluluğunu da ihmal etmemektedirler.
Etkinliklerin hazırlığında öğrencilerimiz o kadar güzel koordine olabiliyorlar ki, o kadar güzel organize olabiliyorlar ki; her adımı usulüne göre atmayı öğrendiler, kendi başarılarını kendileri yaşayarak mutlu oldular. Bir hoca için de çok anlamlı ve mutluluk verici ortam.
Her etkinlikten sonra bir sonraki etkinlik peşinde koşmaya o kadar çok alıştık ki…
Resmi yazışmalarımızda bize hız kazandıran, etkinliklerimizi değerlendiren Fırat Üniversitesi Rektörlüğüne, Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı yetkililerine teşekkür ediyorum.
En büyük teşekkürü ekip halinde iş bölümü onun yanında iş birliği yapan, kişisel gayret ve sorumluluklarını ortaya koyan, yarışırcasına iş takibi yapan, ekip ruhu ile çalışan, bunun yanında toplumsal duyarlılığı olan öğrencilerimi takdir ediyor, onları hiçbir zaman yalnız bırakmayacağımı bilmelerini istiyorum.
Tebrikler FEBİTEK…