Televizyonda veya internette zlediğimiz haberlerde, gazetelerde okuduğumuz köşe yazılarında, kulak misafiri olduğumuz sohbetlerde genel olarak bir mutsuzluk, olumsuzluk ve umutuzluk hüküm sürmekte ancak değerli bir meslektaşımın denk geldiği kısacık bir video, şartlar ne olursa olsun aslında güzelin, iyinin ve umudun her zaman var olduğunu gösterdi bizlere.
Kaldırımda yürüyen bir çocuğun karşısına hafiften koyu renkli bir kedi çıkıyor ve onunla oynamak istiyor. Buna oyun oynamak değil de sanki bir özlemi dindirmek istiyorcasına çocuğun ayaklarına dolanıyor. Buna kayıtsız kalamayan çocuk da sırtındaki çantasının ağırlığına, havanın soğukluğuna aldırış etmeden o kediye istediği sevgiyi, aradığı sıcaklığı gösteriyor. Parmaklarıyla başının arka tarafını kaşıyor, başını okşuyor hafiften. Ayaklarının etrafında dolanmaya devam eden kedi, arka ayaklarının üzerine çıkarak patilerini onun göğsüne kadar uzatıyor. Oyun oynamak değil amacı, sadece sarılmak ve sarılmak… O an bir kedinin bedenine bürünmüş bir insan gibi davranıyor. Çocuk, daha fazla dayanamayıp sarılıyor ve onu tüm samimiyetiyle kucaklıyor; sevgiye hasret bir kalp, merhamet dolu bir kalple buluşuveriyor. Havanın dondurucu soğukluğu birden yumuşamaya başlıyor bu samimi kucaklaşma.
Adına modern çağ denilen, duyguların önemsizleştiği bu dönemde neleri kaybettiğimizi gösteren kısacık bir video. Çocukların neden bu kadar saygısız veya acımaz olduğunu çokça sorgulayıp duruyoruz toplum olarak. Ancak çocukların bir ailenin aynası olduğunu unutuyoruz. Çocuklar, ebeveynlerinin söylemlerinden etkilenmez; onların eylemlerini daha çabuk kavrarlar. Bizler ne kadar merhametliysek çocuklarımız da o kadar merhametli olacaktır. Bizler ne kadar doğru sözden yana olursak çocuklarımızın dilinden de o kadar doğru söz dökülecektir. Bizler ne kadar helale dikkat edersek çocuklarımız da kazançlarını helal yoldan elde etmeye çalışacaktır. Bizler insanlara karşı ne kadar kibar ve saygılıysak çocuklarımız da bizlere o kadar saygı duyup sevgilerini gösterecektir. Yani çocuklarımızın attığı adımların yanlış olduğundan şikayet edeceğimize doğru yolda yürümeye çalışalım çünkü onlar bu yola çıkarken bizim ayak izlerimizi takip edecektir.
Denk geldiğim bu videoda bizlerin de çocuklarımızdan çok şey öğrenebileceğimizi hatta öğrenmemiz gerektiğini gösteriyor. Saflığı, doğallığı, doğruluğu, merhameti, güzelliği, samimiyeti, iyiliği…
O küçük çocuk, kucakladığı kedi ile aslında neleri kaybettiğimizi bize o kadar güzel bir şekilde ifade ediyor ki… İçinizdeki çocuğu yaşatmaya çalışın ve…
Unutmayın,
Merhametinizi kaybettiyseniz içinizdeki çocuk ölmüş demektir!..
UNUTMAYIN!!!
Paylaş