İki önemli şehrin iki Belediye Başkanı…

İkisinin de ilk dönem Belediye Başkanlığı.

Biri Ülkenin Başkenti olan Ankara’nın, diğeri bir zamanlar Doğunun Başkenti olan Elazığ’ın Belediye Başkanı.

Sayın Mansur Yavaş ve Sayın Şahin Şerifoğulları…

Her ikisi de yönettikleri nadide kentin Şehreminileri.

Her ikisi de kendi siyasi dönemlerinin yıpranmamış iki ismi.

Her ikisi de kendi partilerinin tabiri caiz ise yüz akı, gelecek vadeden mümtaz ismi.

Her ikisinin de ortak özelliği; mensubu bulundukları partilerde güzellikleri, insanlıkları, mütevazı kişilikleri ve partilerine kattıkları katma değerlerle anılmaları.

Mansur ismi Arapçadan, Şahin ismi Farsça’dan gelir.

Mansur’un anlamı yardım eden, vesile olan, Şahin’in anlamı ise; kontrol etmeyi ve yönetmeyi seven, cesur yapısı ile tehlikeye atılmaktan ve sorumluluk almaktan korkmayandır.

İsimlerinin anlamlarına bakıp icraatlarından anlıyoruz ki her ikisi de kendi isimleriyle müsemma.

Mansur Yavaş, isminin yardım eden ve vesile olan anlamları gereği şehrin eğitimine yardım, öğrencilerin eğitim görmelerine vesile olmak için önümüzdeki günlerde Ankara Büyükşehir Belediyesi adına yaptıracakları bir okulun temel atma törenine katılmak üzere Elazığ’a gelecek.

Birkaç ay önce İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu’nun temelini atmak için geldiği Elazığ’da karşılandığı gibi mi karşılanacak yoksa yapılan yanlışlardan ders çıkartılmış olup gereği gibi mi karşılanacak bilmiyoruz tabi ki.

Ancak bazı Ak partili arkadaşlarımızla konuşmalarımızdan aldığımız izlenimler aynı hataların yapılacağı yönünde.

Konuya siyasi açıdan bakıyorlar, at gözlüğüyle yani tek taraflı.

Onlara göre Mansur Yavaş’ın muhtemel Cumhurbaşkanlığı adaylığı var ve bu süreçte Ak Partililerin Reise rağmen böyle bir refleks göstermeleri yanlış.

Memlekete bir okul kazandırılıp kazandırılmaması önemli değil onlar için.

Varsa yoksa Reis, varsa yoksa Ak Parti.

Hâlbuki olaya farklı zaviyelerden baksalar madalyonun öteki yüzünde kendilerini daha kazançlı çıkartacak detayların olduğunu görebilecekler.

Onun için iki şehrin belediye başkanlarının isim anlamlarını yazıma girizgah yaptım.

Dolayısıyla Mansur ismi nasıl ki yardım eden, vesile olan anlamına geliyorsa, Şahin ismi de kontrol etmeyi ve yönetmeyi seven, cesur yapısıyla da sorumluluk almaktan korkmayan anlamlarını taşıyor.

Öyleyse CHP ve Ak Partili Milletvekilleri arasında dönen polemik topunu Elazığ Belediye Başkanı Sayın Şahin Şerifoğulları sorumluluk alarak her iki kesimin de ayağından almalı İmamoğlu rövanşıyla golü tersine çevirerek dostluğun Elazığ’da kazandığını göstermelidir.

İsminin anlamı; “Tehlikeye atılmaktan ve sorumluluk almaktan korkmayan” ise Sayın Başkan her şeye rağmen ismiyle müsemma olduğunu kanıtlamak adına kendi partisi için görülen riski kontrolü altına almayı bilmeli, yönetmeyi de başarmalıdır.

Ortada bir kan davası olmadığı gibi kadim bir düşmanlık da yoktur.

Ortada bir güzellik vardır ve bu güzelliği riskten fırsata çevirmek CHP’den çok Ak Partiye, Milletvekilliklerinden çok Belediye Başkanlarına kazandıracaktır.

En büyük kazanç da Sayın Şahin Şerifoğulları’nın artı hanesine yazılacaktır.

Onun için şehrimize yapılmak istenen bir yatırımı siyasi hezeyanlarla gölgelemeye kimsenin hakkı yoktur.

Şimdiden başladılar polemiklere…

Aklıselim olan herkes bu polemiklere kulak kabartmaz, polemiği yapanlara da gerekli dersi verir.

Ne Mansur Yavaş Ak Partililerin düşmanıdır, ne de Şahin Şerifoğulları Ankara’da yaşayanların vergilerinden müteşekkil bütçeden yaptıracağı okulun temelini atmak için şehrimize gelen Mansur Yavaş’a kabalık ve saygısızlık yapabilecek bir sığ düşünceye sahiptir.

Her iki başkan da farklı ekol ve siyaset mecrasında olsalar da kardeştir, kardeşler arasına nifak sokanlar ise kalleştir.

Ben bu konuda Sayın Şerifoğulları’na sonsuz güveniyorum.

Aldığı aile terbiyesini siyaset terbiyesizliğine kurban vereceğini düşünmediğim gibi, bu meziyetiyle birçok siyasetçiye de örf, adet, siyasi ve insani nezaketler konusunda ilham kaynağı olacaktır.

Sayın Şerifoğulları’nın bu nezaket ve misafirperverliğini göstermesi en çok diğer korkak, pısırık ve “Ya reisin haberi olursa!” korkusunu yaşayanların da ellerini rahatlatacaktır.

En çok da şehrin mülki yöneticilerinin ellerini rahatlatacak şehre yapılan bir yatırımın açılışında onlar da yer alacaktır. Almalılar da.

Herkes şunu bilmeli makamlar bugün var yarın olmayacaktır.

Hiç bir mahkeme kadıya mülk olmamıştır.

Önemli olan gök kubbede hoş bir sada bırakmaktır.

Sayın Şerifoğulları neredeyse bir dönemi kapatmak üzere; kazasız, belasız.

Adı hiçbir yolsuzluğa, usulsüzlüğe karışmadan…

Hiçbir maddi konularla ve parasal mevzuularla anılmadan…

Bunlar önemli detaylar.

Bu şehir öldükten sonra rahmetle yad edilen başkanları da gördü, ölmeden şehre girmeye yüzü olmayanları da gördü, yönetiminde 36 bürokratıyla ağır cezada yolsuzluktan yargılananları da gördü.

Hülasa bu memleket çok şey gördü. En son şehrimize yapılan devasa bir yatırım için ilimize gelenlere yapılan saygısızlığı gördü.

Yeni bir saygısızlığı görmeye bu şehrin tahammülünün kalmadığının bilincinde olan bir Belediye Başkanı olarak Sayın Şahin Şerifoğulları’na güveniyoruz.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol