Sokaktasınız ve aniden karşınıza biri size mikrofon uzatıp şu soruyu soruyor. Ayasofya İbadete Açılsın mı?
Hiç beklenmedik bir anda ve konu hakkında her ne kadar İslam'i hassasiyetiniz olsa da ön hazırlıksız bir soru ile karşılaşmak pek tabidir ki kişinin bocalamasına sebep olur. İlk tepkiniz Tabi açılsın olacağı kesin gibi,
fakat biraz birikim sahibi iseniz soruya cevabınız daha değişik olur diye düşünüyorum.
Farz-u Mahal o mikrofon bana uzatılsa ve ilk soru Ayasofya ibadete açılsın mı? olsaydı, cevabım Ayasofya zaten ibadete açık, İnsanlar inandıkları dinin ritüellerini orada sürekli icra ediyor, Baleciler bale gösterisi, Hıristiyanlar kenarda köşede ayinlerini yapıyor, sanatçılar sanatlarını icra ediyor, arkeologlar veya mirasyediler gezerek inandıkları dinin belirlediği şekilde ibadetlerini yapıyor, Hal böyle iken ibadete kapalı değil sadece İslam-i İbadet yapılmıyor. O nedenle sorunuzu Ayasofya İslam'i ibadete açılsın mı diye sormanız daha sağlıklı olur derdim. ve ilave ederek, Ayasofya İslam'i ibadete de kapalı değil.
Şöyle ki; Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) Genel Konferansı’nda 16 Kasım 1972 tarihinde kabul edilip, 17 Aralık 1975 tarihinde yürürlüğe girmiş ve Türkiye; söz konusu sözleşmeyi 10 sene sonra kabul etmiştir.
14 Nisan 1982 tarih ve 2658 sayılı kanunla katılmamız uygun bulunan sözleşme, 23 Mayıs 1982 tarih ve 8/4788 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla onaylanmış ve 14 Şubat 1983 tarih ve 17959 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.
Türkiye, aynı yıl UNESCO’ya müracaat ederek ve İstanbul Suriçi’nin Dünya Kültür Miras Listesi’ne alınmasını istemiş.
UNESCO tarafından 6 Aralık 1985 tarihinde alınan 356 sayılı kararda; “Ayasofya içerisindeki mozaikler Doğu ve Batı Hıristiyan sanatına kilise yapımında model teşkil etmiş, cami oluşuyla birlikte camiler için de bir model olmuştur” deniliyor. Bu antlaşmaya göre ayasofya Müze değil, hem kilise hem cami olarak UNESCO tarihi miraslar listesinde yer alıyor ve anlaşmayı imzalayan Türkiye de, Ayasofya’nın müze olmadığını kabul etmiş durumdadır.
1985 de Müze olmadığını kabul ettiği halde Politik söylemler, Oy avcılığı nedeniyle Müze denilerek Halkın Ayasofya da ibadet etmesini engelleyenler Son günlerde Ayasofya yı yeniden gündeme almaları Ufukta bir seçim gözüktüğü anlamındadır.
Her seçim döneminde Kendilerini Muhafazakar Olarak Tanıtan siyasi Partilerin seçim beyannamelerinde Ayasofya neredeyse Ekonomiden sonra İkinci sırayı almaktayken, Seçim bitince Ayasofya Müze olduğu için ibadete açılması güç gibi söylemlerle halkın duygularını yatıştırmaya çalışır.
Halbuki Yukarıda belirttiğim gibi UNESCO tarihi miraslar listesinde Ayasofya hem kilise hem Cami modeli bir yapı olduğu için Burada ibadet edilemez diye herhangi bir engelleyici ifade söz konusu değil.
Bu halk Menderes Ayasofya yı açamadı, Turgut Özal Ayasofya yı Müze etmek için mücadele etti islam'i ibadete açamadı, Reis onu açacak ön kabulüne doğru sürüklenip yapılacak bir erken seçimde Reisin oylarını korumasını sağlamaya yönlendiriliyor.
Hem de Türkiye'de 118 bin cami Cemaate kapalı olduğu bir süreçte Ayasofya'nın Gündeme oturmasını Politik bir manevra olarak Görüyorum.
Ve olası bir Erken seçim sonrası eski statüsünde devam edecek olacağını düşünüyorum,
Ayasofya Benim ve hiç bir Müslüman'ın Kutsalı değildir, Yer yüzünde Kutsal olan 3 Mescid vardır, Mescid-i Haram, Mescid-i Nebeviye, Mescid-Aksa. Bunlar dışında Hiç bir mescid kutsal olmadığı gerçeği ile yola çıkarak, bulunduğumuz sokaktaki Mescid veya Camiler Doldu mu ki Ayasofya Kavgasına tutuşmuşuz.
Sen kalkar bu kavganın fitilini ateşlersen doğacak sonuçlara da razı olmak zorundasın.
Sadece bir örnek le Şöyle ki, Türkiye'nin Başta Amerika, Avrupa olmak üzere bir çok kıta ve o kıtalarda bulunan devletlerde Yapılmış Diyanet tarafından yönetilen Camiler var.
Ayasofya Camidir islam'i ibadete açılacak diyerek diretirseniz, Hıristiyan dünyasındaki Tüm camilerin Kapatılmasına Rıza göstermek demektir.
Bu ancak Kutsal olan mescidler için yapılabilecek bir durumdur.Ayasofya'nın islam'i ibadete açılması ve Mescid statüsü verilmesinde samimi iseniz, Önce Mescid-i haram'ı Amariko-suud un tekelinden kurtarın, Mescid-i Aksayı siyonist israilin potinleri altında çiğnenmekten kurtarın ki ben sizin Cami, İbadet, Din Konusunda samimi olduğunuza inanayım.
aksi durumda Koltuğu korumak için atılmış bir adım olduğu gerçeğini artık bu halktan saklayamazsınız.
Selam ve dua ile...