Bir edepsizlik yaşandı bu Ülkede.
Edep kaybolunca yerine konulmuyor.
Edep kaybolunca insan olunmuyor.
İlk defa yaşanmıyor bu edepsizlik.
Son da olmayacak bu edepsizlik.
Çok yaşandı bu edepsizlik.
Kimi zaman bir bakana.
Kimi zaman bir başbakana.
Kimi zaman bir devlet başkanının eşine.
Bir bilim kadınına.
Bir sanatçıya.
Bir parti başkanına.
Hepside kadındı.
Adı olmayan kadın.
Kimliği olmayan kadın.
Fark etmiyordu, sosyal statü, fark etmiyordu,kariyer, O kadındı, itilip horlan malıydı, bir cinsel obje olarak görülmeliydi.
Öyleydi kadın, bir cinsel obje.
Şiddetin en ağırını gördü.
Ötekiydi kadın.
Öfkenin hedefi.
Tatminsizliğin odağı.
Başak Demirtaş cinsel içerikli bir hakaretin muhatabıydı bu ülkede.
Eşine kızılmış, ondan intikam almıştı toplum.
Toplum diyorum bilinçli olarak.
Evet Toplum, toplum artık bir paçoz toplum.
Lümpen bir toplum.
Özünü kaybetmiş bir toplumu kutsama derdim olmayacak.
Niye güzelleme yapayım ki, ben de yaşıyorum bu paçoz toplumun içinde, kadın olmasam da yaşıyorum, şiddeti, yaşıyorum her türden saldırıyı, nefes alamıyorum, daralıyor içim.
İlk değil Başak Demirtaş.
Paçoz toplum çok kararlı.
Kadının adı yok diyor bu toplumda.
Kadının kimliği olmayacak bu toplumda.
Tıpkı Çöl bedevileri gibi.
Kadın utanılacak bir varlık bu toplumda.
Ya tatmin aracı olarak kullanılacak.
Ya da kızgın çöle gömülecek, canlı,canlı.
Böyle değildi bu Ülke.
Hızla kaybediyoruz Ülkeyi.
Bedeviler İşgal ediyor Ülkeyi.
Medeni Kültür, Paçoz Kültürüne bırakıyor yerini.
Başak Demirtaş'a yapılan edepsizlik.
Kimlere yapılmadı ki, Devlet başkanının eşine, bakana, başbakana, parti başkanına, bilim kadınına, varoştaki emekçiye, sanatçıya......
Hep sessiz kalındı, Erkek egemen toplum, kadına hayat hakkı tanımıyordu.
Erkek egemen toplum, kadın üzerinden kendi sapıklığını tarif ediyordu.
SESSİZ KALARAK.