Dinlemezsen anlayamazsın!
Anlamak zahmetli iştir, emek ister; demişti Sezai Karakoç.
Haklı da çünkü anlamak bir mücadele ister, zordur, kolay değildir ve bu mücadelenin yolu da dinlemekten geçer.
Maalesef kimsenin kimseyi dinlemediği bir çağdayız bunun sebebi de herkes sadece anlatmak ve anlaşılmanın derdinde, kimseyi anlamaya çalışmak gibi zahmetli bir eyleme kalkışmıyor.
Dinlemeyi ise konuşma sırasının kendisine gelmesi için “miş gibi” yapıyor.
Bunu televizyonlardaki tartışma programlarımızda görebilirsiniz.
Bilgiyle donatılmış cümlelerden ziyade yüksek sesle konuşan ve düşüncelerini sadece bağırarak karşıya aktarabileceğini düşünenler…
Hepsi de sadece konuşma sırasının kendilerine gelmesi için öylece dinlerler.
Oysaki anlaşılabilmenin en temel yolu anlamaktır.
Anlamazsan değişemezsin!
Değişim, hayatın her anında vardır ve olmalıdır da. Kimi bunu bilinçli yapar, kimi de zamanın ona sunduğu imkan dahilinde değişimi yaşar da farkına varmaz.
Değişim, bazılarına çok ağır sözcük gibi gelir çünkü değişmek belirli alışkanlıklardan veya sahip olunan rahatlıktan, imkanlardan vazgeçmektir bir bakıma, bunu da çoğu insan göze alamaz.
Aslında değiştikçe yani başka bir deyişle bunu kendi eliyle yaparsa insan daha doğru adımlar atar.
Değişimin temel şartı da hayatı ve insanları anlamaktan geçer.
Kişinin kendisini anlamasıyla başlayan ve karşısındakini anlamasıyla devam bir yolun sonu değişime kavuşur.
Anlaşılmak anlamaktan geçerken değişim de kişinin kendisiyle başlar.
Değişmezsen gelişemezsin!
Değişmek kendisiyle birlikte gelişmeyi getirip koyar kişinin ayaklarının altına.
Gelişmek de zamana ayak uydurmakla olur ancak bu ayak uydurma sürecinde kendi benliğinden kopmayıp zamanı da yanına alıp bir harmanlama yaparak yürümektir bu yolda.
Değişim, tamamen kendini yenilemek değildir ya da sahip olunanları bir çırpıda geride bırakmak değildir.
Sahip olunulanların yanına kendisine uygun olan ve onu daha ileriye götürebilecek olanları alarak yola devam etmektir bu da kişiyi olduğu yerden daha ileriye götürecek ve gelişim böylelikle sürekli hale gelecektir.
Değişimi ve gelişmeyi en iyi anlatan sözlerden bir tanesi de şudur:
“Kelebek bir kere kanatlandı mı bir daha asla tırtıl haline dönmez.” Colin Wilson.
Tırtılın kelebeğe dönüşmesi de kolay değil zahmetlidir fakat yolun sonu rengarenk kanatlardır.
Biraz zahmet olacak!