14 Mayıs Genel Seçimi öncesi siyasi liderler, liderlik eksikliğini, kararlı ve şeffaf iletişim eksikliğini, toplumun esnekliğine karşı, aşırı bir kibir yaparak ciddi şekilde strateji hatası yaptılar.
Dijital çağda popülist söylemin yükseldiği bir seçim döneminden geçiyoruz.
Sosyal ağlar, kitle iletişim araçlarının geleneksel olarak sahip olduğu en kötü şeyleri manipüle yeteneğine sahip.
Bireyler için kamuoyuna daha geniş katılımda araçlar olarak sunulsalar da, bu giderek kendi inançlarını doğrulayan gruplara bölünüyor denilebilir.
Sosyal medyanın popülist kibrine kapılan siyasetçiler popülist söylemler üreterek seçmeni kendi ittifakına yönlendireceği umuduna kapıldı.
Örneğin, Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu “Ben Kemal Geliyorum” diyerek 14 Mayıs seçiminde popülist bir slogan üreterek Mustafa Kemal’in temsilcisi gibi bir söylemle seçmene seslendi.
2. Tura kalan seçim sonucunda bu defa “buradayım” paylaşımıyla masaya vurdu.
Kılıçdaroğlu’nun farkında olmadığı siyasal gerçeklik ise Türk siyasi tarihine bakıldığında solun siyasal lideri olmamıştır.
Solun tek lideri vardır: Mustafa Kemal Atatürk.
Ayrıca sol cenahta parti yapısına oy veren bir taban vardır. Kılıçdaroğlu ürettiği popülist sloganla CHP’nin tabanına mı, ittifakta birleştiği partilerin tabanlarına mı seslendi acaba?
Söylemlerini ideolojik köklere dayandıran siyaset, partiyi ve ittifak tabanının genişlemesine yol açmayacağını üç-aşağı beş-yukarı tahmin etmesi gerekiyordu.
Kılıçdaroğlu ürettiği popülist sloganlarla 28 Mayıs’daki 2. Tur için salt oy çoğunluğunu alması çok düşük ihtimal denilebilir.
Bunun nedeni ise 28 Mayıs seçiminin “referandum” olduğunu dile getirmesidir.
Seçmen algısında seçimi baştan kaybettiğinin algısını oluşturmuştur.
Bunun karşısında Cumhur İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı ve Ak Parti’nin Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim stratejisi 14 Mayıs’ta devlet mekanizmasının bolluk kesesini açarak emekli, memur, asgari ücret zamları üzerine yapılandırdı.
Ekonomik krizi dile getirmeden, refahın ancak kendisi seçildiği takdirde olacağının alt-metnini seçmenin algısında verdi.
Seçmen, iki yıldan bu yana enflasyonla boğuşurken umursamayan iktidar, seçime yakın kesenin ağzını açması, seçmende iktidarın uyguladığı yapay bir krizle zor durumda bırakıldıklarını düşünmelerine neden oldu.
50+1 çoğunluğu sağlayamamasının temelinde kriz ortamında krizin nedenlerini açıklamak yerine, para dağıtmanın popülist uygulamasını yapması en temel nedenlerden biri olmuştur.
14 Mayıs’ta aynı zamanda memura, emekliye, çalışana yapılacak zam vaatleriyle seçim alınmayacağının ön denemesi yapılmış oldu.
28 Mayıs seçiminin kilit ismi Ata İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan geçtiğimiz hafta içinde iki ittifakın liderleriyle ittifaka destek görüşmelerini yaptı.
Yüzde 5’lik bir oy dilimiyle iktidarın pastasından pay alma görüşme sonucunu 22 Mayıs’ta basına açıklayacağını sosyal medya hesabından dile getirdi.
Oğan, hangi ittifakı destekleyeceğini iki analiz üzerinden değerlendirebiliriz.
Birincisi milliyetçi ideolojik kimliğiyle Cumhur İttifakına daha yakın duygusal örüntüsü, ikincisi ise iktidarın sağlam pastasından pay alabilmek için yüksek olasılık Cumhur İttifakını destekleme kararı alacaktır.
Zira, Millet İttifakı, seçimi kazansa bile devlet mekanizmasının yürütücü sistemini daha kendi aralarında da tam olarak pay etmiş sayılmazlar. Bu nedenle Oğan, Millet İttifakını desteklemede çekimser kalacaktır.
Ancak, Cumhur İttifakını desteklediği takdirde seçim öncesi kendisine verilecek “payiz”den feragat etmiş görüntüsü vereceğini düşünüyorum.
Çünkü, Erdoğan açıktan Oğan’a verilecek bir bakanlık ya da cumhurbaşkanlığı yardımcılığı karşısında küskünler ve kırgınları arttıracağı gibi kararsız seçmeni Millet İttifakına kaymasını istemeyecektir.
Oğan, Cumhur İttifakını destekleyeceğini açıkladığı takdirde “gönüldaşlık” görüntüsü altında “payiz” almadığını açıklayacaktır. Ancak Oğan, pazarlık yaptığı makamı aldığını da Erdoğan seçimi kazandıktan sonra göreceğiz.
Oğan’ın siyasal stratejik aklı ve entelektüel bilgisi Ak Parti içinde çekişmelere neden olacak günlere gebe olduğunu şimdiden söylemek gerekir.
