Yarım asrı geride bırakalı çok oldu da, samimi olarak belirtmeliyim ki yeni öğrendim, eczacılık bilimine has sembolün, simgenin nasıl oluştuğunu.
..
Lokman Hekim, doktor ve eczacıymış.
Dükkânı her tür ilaçla doluymuş.
Hastalar içeri girdiğinde, onlara iyi gelecek ilacın şişesi sallanırmış. Bir gün içeri bir hasta girmiş.
Ancak hiçbir şişe sallanmamış.
Lokman Hekim, ona: “Senin hastalığının çaresi yok, öleceksin.” demiş.
Adam çok üzülmüş.
Her şeyini satmış.
Yanına bir at, tüfek ve av köpeği alarak dağlara çıkmış.
Vurduğu hayvanları yemiş, yörüklerden yoğurt, süt alarak yaşamış. Hastalığı da iyice artmış.
Bir ağacın altında otururken bir yörük kadını, bir tas sütü oraya koymuş.
Tasa yaklaşan bir yılan, sütü içmiş, sonra da zehrini süte kusmuş. Tas, yemyeşil olmuş. Ağrıları artan adam: “Gidip şu zehri içeyim de ölüp kurtulayım.” demiş, zehirli sütü içmiş.
İçinde ne varsa kusmuş, çıkarmış.
Adam hafiflediğini hissetmiş. Her geçen gün iyileşmiş ve hastalığı geçmiş.
Lokman Hekim’e gidip: “Sen, bana öleceksin dedin.
Ama ölmedim.” demiş.
Lokman ise: “Ben, senin için ala ineğin sütünü nereden bulayım, sütü yılana içirip, nasıl tasa kusturayım. Hastalığının çaresi vardı; ama bu ilacı temin etmek zor olduğu için öyle dedim.” demiş.
O zamandan beri tas ve yılan eczacılık tıp biliminin simgesi olmuş..
..
Bugün Uluslararası Eczacılık Federasyonu'nun amblemi de modern bir şekilde stilize edilmiş bir kap ve yılan şeklindedir. Kadeh: Eczacı rozetimizdeki kadeh de Heygieia'nın kabının simgesidir. Bir başka görüşe göre yılan, kaba zehrini bırakmakta ve bu zehirden ilaç gibi şifa umulmaktadır.
Mitolojik bir öyküyü yazıma katmış olmamla birlikte araştırma ve sorgulamalara devam etmekte fayda var. Şehir efsaneleri gibi kurgu gibi milyonlarca mesele ve uyarlanma anlatılmaya ve yazılmaya devam ediyor. Düşünce alanınızı genişletmek ve bakış açınızı artırmak adına bu öyküyü okumanız faydalı olacaktır. Benzeri öyküler ve uyarlamalar da mevcuttur, ne yazık ki hangisi doğru, gerçek tespit edebilecek bilgi, birikime sahip değilim, siz değerli okurlarım içinde geçerli bu ikilem. Bazı durumlarda kesin karara ulaşamıyorsak alternatifleri bilip yaşamaya devam ederiz, bu bilgiye yıllar sonra ulaştığım gibi yıllar sonra keskinlik ve kesinlik kazandıracak bir bilgiye ulaşabiliriz.
Mir Murat Demir

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol