Fırat Üniversitesi’nin Bahar Yarıyılı 17 Şubat 2020 günü başlayacaktı.
Ancak, 24 Ocak 2020 Elazığ depreminden dolayı açılıştarihiertelendi.
Yaklaşık 5 hafta sık sık artçı yada şiddeti düşük yeni depremler oldu.
Artık öyle oldu ki psikolojik olarak her an sallanıyor hissine kapıldık.
Deprem ile sallandık mı diye gözlerimizi avizelerden alamadık.
27 Ocak tarihinde yapmamız gereken ama deprem nedeniyle yapamadığımız bütünleme sınavlarını 17 Şubat tarihinde yaparak eğitime başladık.
Elbette deprem korkusu, kaygısı üzerimizdeydi.
Evleri hasar gördüğü için ailece evlerinden çıkan sıkıntı yaşayan öğrencilerin deprem hikayelerini dinleyip nasıl yardımcı olabiliriz diye düşünürken, depremde o kaçış anlarını, depremde çöken evlerin altında çıkarılan insanların sağ kurtarılmalarını umut ederek bekleme heyecanını, her cansız beden çıkarılırken hissedilen hüzünü, sonradan hasarlı evlerinin yıkılışlarını kendileri de yıkılarak izleyen çaresiz insanları görmek yüreğimizi sızlattı, ruhumuza işledi. Hatta deprem manyağı mı olduk derken, geldi geldi gelmez olası corona virüs…
Bahar döneminde ancak 3 hafta yüz yüze eğitim yapabildik.
Dünyayı saran virüsün bedelini daha ağır ödememek için alınan önlemler elbette yerindedir.
Bu çerçevede eğitim-öğretim 16 Mart itibarıyla tekrar kesintiye uğradı.
Olması gereken buydu. Uzun vade alınması gereken önlem olduğu için eğitimin ne zaman başlayabileceği bilinemiyor.
Milli Eğitime bağlı okullar ve üniversiteler uzaktan eğitim uygulaması ile eğitim öğretime devam edebilecekler.
Birçok kurum eminim ki hazırlıksız yakalandı.
Biz eğitimcilerin mutlaka takip ettikleri ders notları veya kitapları vardır.
Bu materyalleri sanal ortama taşımak gerekecek.
Sadece ders notlarını siteye gömmek ile olmayacak.
Yüz yüze anlatım gerçekleşemeyecek, ama yükseköğretimde eğitimci de öğrenci de uzaktan eğitim sistemine fazla uzak kalamayacaklardır.
Sonuçta elimizde materyallerimiz var.
Bugün verilen karardan birkaç gün sonra sistem işleme girecektir.
Ancak teknik alanlarda müfredatta var olan uygulama dersleri gerçekleştirilemeyecek. Sınav sistemi hakkında açıklama yok.
Uzaktan sınav mı?
Yada eğitim uzaktan sınav zamanına kadar bu kâbus dolu Corona virüslü günler biterse yüz yüze sınav mı olur zaman gösterecek.
Merak ettiğim, özellikle ilköğretimde uzaktan eğitim ne kadar hedefe ulaşabilir?
Sistemin kurulması, teknik alt yapıyı hazır hale getirmek Milli Eğitim Bakanlığının yetkisindedir.
Çok da zor olacağını düşünmüyorum.
Milli Eğitim alt yapı olarak teknik donanıma sahip olduklarını sık sık beyan etmektedirler.
Müfredatların sisteme yüklenme işlemini eğitimciler mi yapacak yoksa Bakanlık tarafından mı yapılacak emin değilim.
Eğer Milli Eğitim ders notlarını online ortama taşımaz ise şimdi hazırlanmaya kalkılsa program yetişmeyecektir, çünkü süre çok kısadır.
Kafamı karıştıran konu ise fırsat eşitliğine sahip olmayan öğrencilerin nasıl yararlanabilecekleridir.
Teknolojiyi kullanamayan ya da teknolojinin ulaşamadığı beldelerde öğrenciler ne yapacaklar?
Uygulamalı derslerin uzaktan eğitim ortamında yapılması ayrı sıkıntı olacak.
Acele hazırlanan bir program olacaktır.
Ama bu yıl mecburen bu sistem uygulanmalı.
Çünkü tek çözüm uzaktan eğitimdir.
Bu uygulama ile anladık ki eğitim sistemimizde yolumuz belli ama bir alternatif B planımız yok.
Eğitim öğretim dönemi sonunda başarı ve verimlilik ölçülebilir.
Bütün dünyayı saran virüsten korunma yolları mevcut ama çok uzun süre hayatımızda var olma ihtimalidaha çok korkutuyor.
Dünyada yaşam alt üst oldu.
Sağlık Bakanlığı büyük özveri ile çalışıyor, insanlar bilinçlendiriliyor.
Televizyon kanallarında sürekli konu uzmanlarının konuk oldukları programların olması elbette hizmettir.
Virüsün dünyada yayılımı ile panik yaşadık.
Ülkemizde alınan önlemler Avrupa ile kıyaslanınca takdirle izlenirken bazı vatandaşların da adeta zorlaştırmak için çaba harcadıklarını ekranlarda görüyor ve kınıyorum.
Vatandaş olarak bireysel önlemleri kendimiz almak zorundayız.
Birey kendisine dikkat etmez ise topluma zarar vereceğini unutmamalı.
Bu yıl eğitimi deprem ve Corona virüsü birlikte vurdu. Sonumuz hayrola…
