ÖZEL HABER: GÜLÇİN TURGUT
Bal üretimi her geçen yıl düştüğünü dile getiren Arı Yetiştiriciler Birliği Başkanı Fırat Canbay, gezginci arıcılık yapanlara nakliye konusunda destek verilmesini istedi.
Elazığ Arı Yetiştiriciler Birliği Başkanı Fırat Canbay, arıcılığın yaşadığı olumsuz koşulları ve üretime etkisine dair gazetemize açıklamalarda bulundu. Bu yıl elde edilecek balın kovan başına 5 kilogram olduğunu kaydeden Başkan Canbay, düşen rekoltenin ve artan maliyetlerin karşısında üreticinin zor durumda olduğunu söyledi. Türkiye’de tarımın yükselmesi için arıcılığa da destekler sağlanmasının önemine vurgu yapan Canbay, "Üreticiye mazot desteği ve prim desteği verilmesi gerekiyor."dedi.
SEZONUN SONUNA DOĞRU GELİYORUZ
2023’ün arıcılık sektörü açısından kötü geçtiğini belirten Arı Yetiştiriciler Birliği Başkanı Fırat Canbay, "Sezonun sonuna doğru geliyoruz. Bölgemizdeki üreticilerimiz Şubat Ayı'ndan bu yana hummalı bir çalışma içerisindeydi. Nihayete ulaşmak üzereyiz. Bazı bölgelerimizde bal sağımı başladı ve bu ayın sonuna kadar bölgemizdeki bütün arıcılarımız üretmiş olduğu ürünlerin hasadını gerçekleştirilecekler."dedi.
KOVAN BAŞINA 5 KİLOGRAM
Kovan başına 12 kilogram olması gereken balın bu yıl kovan başına 5 kilogram olduğunu söyleyen Başkan Canbay, "Sahada gördüğümüz şu ana kadar gelen bize yansımalarda bu yılki rekoltemizin Elazığ ortalamasına göre çok düşük olduğunu görüyoruz. Geçen yıllarda da yine bu seviyelere kadar inmiştik. En az ortalaması yaklaşık kovan başına 12 kilogram olması gerekirken, bizim beklediğimiz kovan başına maalesef 5 kilogram." diye konuştu.
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ZOR
Her yıl yaşanan kayıplar nedeniyle ülkede bal üretiminin ciddi oranda azaldığını ve üretimin devam etmesinin zor olduğuna dikkat çeken Başkan Canbay,"Bunun Türkiye ortalaması, yansımasına baktığımızda yaklaşık 15 kilo, dünya ortalaması ise 21 kilogram olan balı baz aldığımız zaman Elazığ'ın şu anki üretim noktasındaki vehameti ortaya çıkıyor. Kovan başına 5 kilogram. Bizler bu şekilde sürdürülebilir bir üretim gerçekleştiremeyiz. Böyle bir rekolteyle bu üretimin sürdürülebilirliği söz konusu olamaz." İfadelerini kullandı.
ARICILIĞA DESTEK ŞART
3 yıldır bal veriminin ciddi anlamda düştüğüne belirten Başkan Canbay, iklim değişikliğine de dikkat çekerek; "Üreticilerimiz boğazından, sosyal yapısından her türlü fedakarlık yaparak arılarını beslemeye, onları bir sonraki yıla aktarmaya çalışıyorlar. Bu noktada arıcılılığın destek alması şart. Rekolte düşüşleri 3 yıl öncesinden başladı. Bizler bunu 3 yıl önce de ifade ediyorduk. Küresel ısınmanın getirmiş olduğu iklim değişikliğiyle beraber bu bölgede gerek arılarımızla, gerekse bölgedeki bitkilerin adaptasyonunda sorunlar yaşanmaktaydı. Bölgedeki meteorolojik ekstrem olaylar bu bölgenin meteorolojik hafızasının dışında gerçekleşmeye başlanıldı. Bunlarla bitki bölgedeki nem oranını düşürüyor."şeklinde konuştu.
DOĞU ANADOLU'DA REKOLTE DÜŞÜK
Arıcılığın doğa ile temaslı bir iş olduğunu, bu nedenle iklim değişikliğinin çok etkilediğini ifade eden Başkan Canbay, "Bitkilerin adaptasyon problemini ve nektar delmesine mani oluyor. Ve aynı zamanda gece gündüz sıcaklıkları arasındaki farklarda çok ciddi noktada bitkilerde adaptasyon sorunu yaşanıyor. Bizim yaptığımız iş doğayla temaslı bir iş. Bizim yaptığımız faaliyet tamamen yüzde 75 'i doğadan alıyor. Ani yağışlar, seller, aşırı sıcaklar, rüzgârlar bölgedeki rekoltenin düşüşünde en önemli faktörlerden bir tanesi. Ben bunu sadece Elazığ özelinde söylemiyorum. Doğu koridorunda şu anda böyle olumsuzluk yaşanıyor. Malatya, Adıyaman, Erzincan, Bingöl, Elazığ, Tunceli olmak üzere bu hattan gittiğimiz zaman maalesef çok ciddi rekolte düşüşü söz konusu." Dedi.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE HAZIRLANMAMIZ GEREKİYOR
İklim değişikliğine bakanlığın hazırlık yapması gerektiğine işaret eden Başkan Canbay, "Bizler hazırlıksız yakalandık. Bizler son 3 yıldır özellikle bu küresel ısınmadan kaynaklı iklim değişikliğine, Tarım Bakanlığı'nın kısa, orta ve uzun vadede eylem planlarını oluşturmasını ifade etmiştik. Ama geldiğimiz noktada, uzun vadede esasen artık yapılacak çok bir şey kalmadığını, hızlı bir şekilde, kısa vadede bu tür sektörlerin desteklenmesi gerektiğine inanıyoruz." İfadelerini kullandı.
ÜRETİCİNİN YÜKÜ ÇOK ZOR
Üreticinin maliyetleri karşılayamadıklarını söyleyen Başkan Canbay,"Elimizde canlı materyaller var. Biz bunların hayatını idame etmek zorundayız. Maliyetine baktığımız zaman kovan başına bir yedi kilogram bir olumsuzluk yansıyor. İklim değişikliğinin bize maliyeti kovan başına 7 kilogram bal. Üreticinin yükü çok zor." dedi.
MAZOT DESTEĞİ VE PRİM DESTEĞİ
Tarım Bakanlığı'nın bazı sektörlere destekleri olduğunu fakat arıcıların bu destekten yararlanamadıklarına dikkat çeken Başkan Canbay,"Bitkisel üretimlerde yer yer hayvansal üretimlerde Tarım Bakanlığı'nın farklı destekleri var. Ama maalesef arıcılık sektöründeki bu destekler çok kısıtlı. Mazot desteği yok. Baktığımız zaman üretim noktalarında en çok mazotla teması olan, en çok mazot ihtiyacı olan sektör arıcılık sektörü. Özellikle bu iklim değişikliğinden dolayı yıl içerisinde doğayı takip etmek zorundalar. Doğayı takip edip nektara ulaşmak zorundalar. Bu nektara ulaşırken de bir nakliye söz konusu. Mazot desteğinin ve aynı zamanda yapmış oldukları üretimlere de prim desteğinin verilmesi lazım. İklim değişikliğinde hem akademik olarak da hem bakanlık olarak farklı çalışmalar yapılmalı. Sektörlerle bakanlıkların beraber yol yürümesi gerekmektedir." diye konuştu.
COĞRAFİ İŞARETLİ ÜRÜN ÜRETMEKTEYİZ
Elazığ'a özgü ‘Geven Balı’ için coğrafi işaret aldıklarını söyleyen Başkan Canbay,"Bölgemizde coğrafi işaretli bir ürün üretmekteyiz. Geçen yıl coğrafi işareti aldık. Elazığ coğrafi işaretli 'geven balı' bizim bu bölgenin tescilli bir markası. Bu bölgede de yaklaşık yüzde 75-80 civarında 'Geven Balı' üretimi söz konusu. . Gıda güvenirliği noktasında baktığımızda birlik çatısı altında üretim yapan bütün üreticilerin bu şartları oluşturduğuna inanıyorum. Organik üreticilerimiz var. Bunlar da zaten KSK dediğimiz bakanlık tarafından onaylı firmalar tarafından denetlendiği için bunların da ürünü gerçekten bölgedeki gıda güvenliği açısından sorun teşkil etmemektedir." dedi.
HEDEF ELAZIĞ GEVEN BALINI YURT DIŞINA TAŞIMAK
Hedeflerinin 'Geven Balı'nı yurt dışına taşımak olduğuna dikkat çeken Başkan Canbay,"Coğrafi işaretle Elazığ Geven Balı'nın tescilini yaptık. Almış olduğumuz tescili Avrupa Birliği'ne taşımaya çalışıyoruz. Şu anda başvurumuz var. İnşallah süreci olumlu geçiririz ve buradan tescili alırız. Ürettiğimiz ürün kendi yörenin dışına çıktığı zaman değer kazanır. Bizim şu andaki temel amaçlarımızdan bir tanesi burada üretilen Elazığ Geven Balını yurt dışına taşımak."dedi.
SAHTE BALLARA DİKKAT
Bal alırken sahte ballara karşı da uyaran Başkan Canbay, emin oldukları yerlerden bal alınması önerisinde bulunarak, " Genel olarak baktığımızda Türkiye üzerinden NBŞ dediğimiz nişasta bazlı ürünler veya taklit dediğimiz, biz ona bal demeyeceğiz. Tamamen bala benzetme ürünler maalesef piyasada aşırı derecede bulunmaktadır. Bunlara dikkat etsinler." diye konuştu.
ÜNİVERSİTEDEN DESTEK GÖRMÜYORUZ
Son olarak yapılan faaliyetlerde üniversiteden hiç destek göremediklerini belirten Canbay; "Üniversite demek, araştırma demek, akademik çalışma demek, öngörü demek. Bizler o öngörüyü bulamıyoruz. Kendi sektörüm adına özellikle konuşuyorum. Bölgemizde altyapısı olan, donanımı olan çok ciddi bir kadroya sahip Fırat Üniversitesi'nin halen hiçbir şekilde teması söz konusu değil. Sahada da hiçbir şekilde böyle bir çalışmasına rastlamadık. Bizler dışarıdaki üniversitelerle daha farklı temaslar halindeyiz. Başka üniversitelerle olan diyaloglarımız maalesef Fırat Üniversitesi'nden daha fazla olduğunu söyleyebilirim."dedi.