Tunceli’de Munzur Üniversitesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde görev yapan Araştırma Görevlisi İ. K. kendisini darp ettiği gerekçesiyle Bölüm başkanı Dr. Öğr. Üyesi A.K.'den şikâyetçi oldu.
Tunceli’de Munzur Üniversitesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde görev yapan Araş. Gör. İ. K Bölüm başkanı Dr. Öğr. Üyesi A.K Arasında tartışma yaşandığı öğrenildi.
Edinilen bilgiye göre, İ.K. Ocak ayında kendisine verilen sınav gözetmenliği görevine yetişemeyeceğini mazeretiyle birlikte Bölüm Başkanına ilettiğini söyledi. Kendisine bir cevap verilmeyen İ.K. görevine yetişemeyince BölümBaşkanı Dr. Öğr. Üyesi A.K tarafından tutanak tutularak disiplin soruşturması açıldığını belirtirken, İ.K. daha sonra kendisine mobbing yapıldığı gerekçesiyle Munzur Üniversitesi Rektörüne hitaben bir dosya sunduğunu bildirdi. İ.K Mobbingle mücadele biriminden“Şikayet hakkını kötüye kullandığına” dair kendisine cevap geldiğini ve Bölüm başkanı Dr. Öğr. Üyesi A.K'nin bu karara istinaden “iftira” soruşturması açtırdığını ileri sürdü.
Bu sırada soruşturma devam ederken A.K.’nın önce sınav gözetmeni olduğu salona girerek kendisini izlediğini ifade eden İ.K. sınav bitiminde A.K.’nın kendisine seslendiğini “sen ne yapmaya çalışıyorsun, artist misin sen?” diye bağırmaya başladığını iddia etti.
Sınav gözetmenliği olayını neden kendisine bildirmediğini sorduğunu kaydeden İ.K, A.K.'nin “Bölüm Başkanından bana ne” diyerek hesap sormaya başladığını ve önce sözlü sonra da fiziki olarak saldırmaya başladığını ileri sürdü.
“KLAVYE DELİKANLISI ADAM OL”
A.K'nın "Seni mahvederim" diyerek tehdit etiğini ve boğazından tutarak kendisini yere serip, tekme ve yumruk attığını iddia eden İ.K , tartışmayı görüp de gelen üç öğrencinin “Hocam” diyerek engel olmaya çalıştığını fakat A.K’nin öğrencilere “ne var hayırdır? Siz niye buradasınız defolun gidin” diyerek onlara sert çıkış yaptığını kaydetti.
"BASKI, ZULÜM VE MOBBİNG GÖRMEKTEYİM"
Olayla ilgili gazetemize açıklamalarda bulunan Araştırma Görevlisi İ.K, Bölüm başkanı Dr. Öğr. Üyesi A.K. tarafından darp edildiğini ve yetkililerden yardım istediğini ifade etti.
Araştırma Görevlisi İ. K. baskı, zulüm ve mobbing gördüğünü iddia ederek, "Üç senedir Munzur Üniversitesi’nde çalışmaktayım. Şahsım, üç senedir özellikle geçici 50/D kadrosunda olduğum için baskı, zulüm ve mobbing görmektedir. Buna dur duyacak kimse yok mudur? Hakkımda her türlü yalan, karalama, iftira, soruşturma. Bir insan üç ayda beş soruşturma geçirir mi? Mahalle dedikodusuna bile bahis olmayacak mevzulardan soruşturma geçiriyorum. Ben yapılan hiç bir zulmü yeterince ispat edemedim, inanmak istemediler. Bu şahıs benimle konuşmak istedi. Kabul ettim ve beni tenha yere çekti. Kameralarda da görüleceği üzere şahıs önde ben de arkasından gittim." dedi.
"ARTİSTLİK YAPMA SOK O TELEFONU CEBİNE "
Olay anında A.K'nin sesini kayda aldığını söyleyen İ.K, "Üslubu değişince elimi cebime atıp gizlice olanları kayıt altına aldırdım ses kayıt tuşuna gizlice bastığımı anlamadı. Ancak elimi cebimden çekmemi “artistlik yapma sok o telefonu cebine” diyerek defalarca emretti. İsteyen herkes gelip kayıtları dinleyebilir. Polis de görüntüleri temin etti. Kendisine en küçük saygısızca tavrım, temasım, sözüm varsa ben derhal şerefimle istifa ederim. Senelerdir öğrencileri, diğer akademisyenleri, memurları dolduruşa getirerek şahsıma karşı onları manipüle ettiler. Sesimi çıkarmadım muhatap olmadım. Ben, kimsenin odasına gidip dedikodu, gereksiz muhabbet yapmadım."diye konuştu.
"CAN GÜVENLİĞİM YOK"
Darp, eziyet, hüviyetten yoksun bırakma, hakaret ve tehdit suçlarından dava açacağını söyleyen İ.K, “Ben eşkıya değilim, sokak serserisi değilim. Ben bir akademisyenim, yazarım, şairim kimseye fiziksel bir temasım ömrüm boyunca olmamıştır. Yaşanılanlar ses kaydı ve kamera görüntüleri ile sabittir. Eğer en küçük yalanım varsa vallahi istifa ederim. Avukatım aracılığıyla şahıs hakkında darp, eziyet, hürriyetten yoksun bırakma, hakaret ve tehdit suçlarından ayrı ayrı dava açıyoruz."ifadelerini kulandı.
"REKTÖRLÜĞE DE DARP RAPORU VE SES
DEVLETİMİZDEN YARDIM İSTİYORUM
"Rektörlüğe darp raporu ve ses kayıtlarını delil olarak sundum." diyen İ.K yardım isteyerek, "Devletimizden yardım istiyorum. Görüntüleri, kaydı dinlesinler can güvenliğim vallahi yoktur. Konuşmalarda kendisine “kardeşim” diye hitap ettiğim bu şahıs, gerek ses kaydı gerek kamera görüntülerinde de görüleceği üzere boğazımı kolları arasına alarak açıkça öldürmeye teşebbüs etmiştir. Beni zorla alıkoymuş, hakaret ve tehditlerle gitmemi ve telefonumu dahi elime almamı engellemiştir. Böyle insani vasıf ve nezaket kültüründen yoksunların akademiden temizlenmesi gerekir. Konuşma, tartışma kültürünü bilmeyen, şiddetle korkutmayı çözüm sanan böyle zavallılar, akademinin en büyük belası, magandasıdır.” dedi.
BİNLERCE 50/D’Lİ BASKI VE İŞSİZLİK KORKUSUYLA ÇALIŞIYOR
Munzur Üniversitesi’nde araştırma görevlisi olan İ.K, mağduriyetini ifade ederken sözlerine şöyle devam etti; “Adım böyle bir olaya karıştığı için utanç duyuyorum. Yıllardır büyük bir gayretle çalışıp üretiyorum. Munzur Üniversitesi’nde araştırma görevlisiyim, bugüne kadar 9 bilimsel kitabım, 4 kitap bölümü, 39 hakemli dergi, 20 hakemsiz dergi makalem, 16 bildirim vardır. Akademiye girdiğim her sene üniversite akademik teşvikte derece alıyorum. 2019’da 2., 2020’de 3., 2021 yılında ise 80 puanla üniversite 1.si oldum. Her sene teşvik zamanı başıma bir olay geliyor. 50/D yüzünden 945 sayfalık doktora tezim bir senedir hazır şekilde beklemektedir."
50/D’Lİ HER GÜN BÖYLE ZULÜM HAKARET VE TEHDİT ALTINDA
50/D’lilerin her gün böyle zulüm hakaret ve tehdit altında olduğunu iddia eden İ.K, "Kredi borçlarım, işe ihtiyacım olmasa vallahi çoktan istifa etmiştim. Benim gibi binlerce 50/D’li her gün böyle zulüm hakaret ve tehdit altında, işsiz kalacağı günü korku ve endişeyle bekleyerek çalışmaktadır. İşe başladığım gün memur bile 50/D’li oluşuma vurgu yaparak “işini iyi yapmazsan kadro alamazsın” diyerek aba altından sopa göstermişti. Bir sendikaya üye olduğum için bölümün yöneticisi “siz 50/D’lisiniz mecbursunuz zaten” diyerek çıkar karşılığı iş yaptığımı ima etmişti.”dedi.
İNTİHALİ ORTAYA ÇIKARDIĞIM İÇİN
İntihal ve bilimsel saptırmalarını ortaya çıkardığı için darp edildiğini iddia eden İ.K, “Tekme, tokat, dayak ne demek; boynumun ağrısını hâlâ daha hissediyorum. Şahsa en küçük söz ve davranış ile bir mukabelede bulunmadım. Bulunsaydım iş, farklı bir boyuta taşınacak, haklıyken haksız duruma düşecektim. Burada ses kaydından da anlaşılacağı üzere bana karşı olumsuz tavır takınan, iftira ile karalamaya çalışan şahsın en yakın arkadaşı bir Dr. Öğr. Üyesinin intihal ve bilimsel saptırmalarını ortaya çıkarıp bir tenkit makalesi yayınladığım için hesabı benden yine dayakla soruldu. İki gün iş göremez raporu aldım.” ifadelerini kulandı.
"BÖYLE BİR OLAYLA ANILDIĞIM İÇİN ÇOK ÜZGÜNÜM"
Darp ve hakaretlere karşı elinde kayıt olduğunu belirten İ.K, “Ben bir seneden fazladır Rektörlükten randevu alamazken bu şahıs, her hafta yöneticilerle halı sahada top oynamaktadır. Allah büyüktür, kim ak kim kara kamuoyunun vicdanına, insafına, takdirine bırakıyorum, ses kaydını tekrar dinleyince bile korkuyorum, inanmayan iftira, karalama diyen olacaksa buyursun gelsin kayıtlar ortadadır. Böyle bir olay yaşandığı için, çalışmalarımla değil de üzücü, menfi bir mevzuyla anıldığım için çok üzgünüm." diye konuştu.
TUNCELİ HALKI, MERHAMETLİ, YARDIMSEVER,
OKUMA KÜLTÜRÜ YÜKSEK MEDENİ İNSANLARDIR.
Tunceli halkı, merhametli, yardımsever, okuma kültürü yüksek medeni insanlardır Yetkililerden yardım isteyen Araştırma görevlisi İ.K, "Üniversite yönetiminden, bilhassa devlet büyüklerimizden baskı ve zulümler için yardım istiyorum. Rektörlüğe, dekanlığa defalarca durumu bildirmeme rağmen müspet bir netice alamadım. Ben kabadayı, mafya, sokak serserisi, eşkıya değilim. Lütfen sesimizi duysunlar. Tunceli halkı, merhametli, yardımsever, okuma kültürü yüksek medeni insanlardır. Üniversite içinde can güvenliğim yoktur. Savcılarımıza, devletimizin adaletine inanıyorum. Lütfen bu olayın üstü kapatılmasın, açıkça hayatıma kastedilmiştir” diyerek sözlerini sonlandırdı.