Komşu illerde ki depremleri Elazığ’da hissedilmesinin normal olduğunu, yıkım veya göçük gibi afet gibi herhangi bir şey bundan sonra Elazığ için söz konusu olmadığını aktaran Görür; “Doğu Anadolu fayı çok büyük ölçüde enerjisini tüketti. Sadece Karlıova, Bingöl - Göynük arasında büyük bir deprem bekliyoruz.” diye konuştu.
Deprem Uzmanı Prof. Dr. Naci Görür, Elazığ’ın Palu ilçesinde meydana gelen depremlerle ilgili olarak Maraş depremlerinin bir anlamda bu faylara enerji transferinin yüklenmesinin bir sonucu olduğuna vurgu yaparak Elazığ’da büyük depremlere yol açmayacağını söyledi…
SİVRİCE’DEN TUTUN MALATYA’YA KADAR GENELLİKLE BU FAY KIRILDI
Doğu Anadolu fayının büyük ölçüde kırıldığını Elazığ’ın böyle büyük bir deprem ile karşı karşıya kalacağını düşünmediğini belirten Görür, “Şimdi Elazığ’a gelelim. Bu Maraş depremlerinden sonra biz Malatya da Malatya fayına, ovacık fayına ve biraz daha Doğu da Tunceli’nin de bulunduğu Nazimiye fayı, Karakoçan fayına da enerji yüklemiş olabilir. Aynen Hatay ve Adana’da ki kırılmayan faylara enerji transfer etmiş olduğu gibi Malatya, Ovacık gibi Nazimiye fayına da enerji transferi olabilir dedik. Malatya fayında böyle depremler oldu olmaya da başladı. Elazığ’da da biliyorsunuz Palu’da depremler oldu. Maraş depremlerinin bir anlamda bu faylara enerji transferinin yüklenmesinin bir sonucu olduğunu düşünüyorum. Elazığ’da bunlar böyle büyük bir depreme yol açmaz çünkü düşüncemize göre benim düşünceme göre Elazığ’da büyük ölçüde Doğu Anadolu fayı kırıldı. Yani Sivrice’den tutun Malatya’ya kadar genellikle bu fay kırıldı. Orada genellikle böyle büyük deprem olmaz. Çünkü Bingöl’de 1971’de bir deprem var, 2003’te bir deprem var, Palu depremi var, Karakoçan depremi var. Yani ben doğrusu Elazığ’ın böyle büyük bir deprem ile karşı karşıya kalacağını düşünmüyorum. Ama Elazığlılar şunu bilsinler bunlar komşuların depremi.” dedi.
* ELAZIĞ İÇİN YIKIM VEYA GÖÇÜK SÖZKONUSU DEĞİL
Komşu illerde ki depremleri Elazığ’da hissedilmesinin normal olduğunu, yıkım veya göçük gibi afet gibi herhangi bir şey bundan sonra Elazığ için söz konusu olmadığını aktaran Görür; “Onu da hissedecekleler yani. Binalar böyle çok anormal çürük değil ise Elazığ’da herhangi bir yıkım olmaz. Komşu depremlerinde birazcık sallanıp dururlar. Yıkım veya göçük gibi afet gibi herhangi bir şey bundan sonra Elazığ için tahminime göre söz konusu değil. Çünkü Sivrice’nin batısında Malatya’ya doğru Doğu Anadolu fayı çok büyük ölçüde enerjisini tüketti. Aynı şekilde Sivrice’nin doğusunda Bingöl Karlıova’ya kadar enerjiyi büyük ölçüde boşalttı. “şeklinde konuştu.
KARLIOVA – GÖYNÜK HARİÇ DOĞU ANADOLU
FAYI ÜZERİNDE UZUN SÜRE DEPREMLER OLMAYACAK
Karlıova, Bingöl - Göynük arasında büyük bir deprem beklediklerini kaydeden Görür; “ En son deprem çünkü orada 1866’da meydana geldi. 7.2 gibi. Orası da Elazığ’a göre uzak dolayısıyla Elazığlı kanaatimce müsterih olabilir. Böyle her sallandıkça bana yazıyorlar sanki deprem böyle çok büyük bir afet olmuş gibi. Artık şunu kabul etmeleri lazım. Doğu Anadolu fayı büyük depremler üreterek enerjisini boşalttı ve boşaltacak. Bundan sonra üzün süre bu Karlıova – Göynük hariç Doğu Anadolu fayı üzerinde uzun süre depremler olmayacak. Uzun süre bir deprem olmayan bir döneme inşallah gireceğiz. Onun için biraz sabretmek lazım. Öyle her depremde de telaşlanmamak lazım. Komşu depremleri duyacağız” ifadelerini kullandı.
ELAZIĞ DİRENÇLİ BİR KENT HALİNE DÖNÜŞMELİ
Elazığ’ın bundan sonra yapması gerektiği çalışmaları da açıklık getiren Prof. Dr. Görür; “Elazığ’ın bunda sonra yapması gereken deprem dirençli bir kent haline dönüşümü. Bu öyle bilim olmadan, bilimin ışığında olmadan gerçek anlamıyla Elazığ’da bir mikro bölge çalışması yapmadan kentin yönetimini mikro belgelendirme verilerine dayandırmadan bu iş olmaz. Önce bunları yapıp ondan sonra Elazığ bu deprem derdinden kurtulabilir. Elazığ’ın yapması gereken yönetimin halkın altyapının, yapı stokunun, çevre ve ekosisteminin ve ekonominin deprem dirençli hale getirilmesi için gereğinin yapılmasıdır. Tüm dünyada bunun nasıl yapıldığı ortadadır.”
“FIRAT ÜNİVERSİTESİ BÜYÜK BİR ŞANS”
“Bu iş bir siyasi meselesi değil. Siyaset üstü bir meselesidir. Bunu bilimin ışığı altında halletmek lazım. Elazığ’da bir Fırat Üniversitesi var. Fırat üniversitesi belki de Elazığ için büyük bir şanstır. Dolayısıyla üniversite ile kol kola girerek belediye ve valilik merkezi yönetimden de destek alarak ulusal ve uluslararası finans kaynaklarından yararlanmak suretiyle bu işi başarabilir” şeklinde konuştu.