Hazar Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Prof.Dr. Bilal Çoban “2023 Türkiye, 2034 Elazığ” sloganıyla 10 sektörde hazırladıkları projelerini paylaşmaya devam ediyor. Her hafta bir sektör ile ilgili projelerini paylaşan HAZARSAM Başkanı Prof. Dr. Bilal Çoban bu hafta Elazığ’ın tarih ve kültürde cazibe merkezi olduğuna dikkat çekti.
Hazırladıkları “Tarih ve Kültür Şehri Elazığ” başlıklı projelerini şehir medyasıyla paylaşıp kamuoyunun ve yerel dinamiklerin dikkatini çekmeyi hedefleyen Başkan Çoban titizlikle hazırladıkları başlıklardan bir tanesinin de Elazığ’ın sahip olduğu tarih ve kültür olduğunu ifade etti.
Elazığ’ın bölgede tarihsel bir misyonunun olduğunu ifade eden HAZARSAM Başkanı Prof. Dr. Bilal çoban 2023 Türkiye, 2034 Elazığ için Elazığ’ın tarihsel ve kültürel miraslarının önemine dikkat çekti. Tarihte bir çok medeniyetlere beşiklik ettiğinin altını çizen Başkan Çoban gerek tarihsel yapımız gerekse kültürel açıdan sahip olduğumuz değerlerin değerlendirilmesi şehrin kurtuluş planında önemli roller üstlenebilir. Tarihi boyunca birçok medeniyete beşiklik ettiği gibi birçok dinin de mabedini bünyesinde bulundurup günümüze kadar taşıyan Elazığ tarihi miraslarıyla her yıl binlerce turistin şehrimize gelmesini sağlayacak potansiyele sahiptir.
Tarihsel özellik ve mirasların haricinde kültürel zenginlik açısından da bölgede cazibe merkezi olabilecek potansiyele sahip bir kentiz diyen Çoban; takdir edilir ki bölgede cazibe merkezi olabilecek kültürel zenginliklere sahibiz.
İnanç turizminden, kış turizmine, gezi ve seyahat turizminden arkeolojik turizme kadar her yıl binlerce yerli ve yabancı turisti ilimize çekebilecek potansiyele sahip olduğumuzun bilinciyle 2034 Elazığ kapsamında hazırladığımız Tarih ve Kültü Şehri Elazığ dosyamızda şehrin müktesebatına yer verdik.
- Elazığ’da Kültür ve Medeniyet Mirası Olarak Öne Çıkan Kıymetler
Doğu Anadolu'nun batısında, Yukarı Fırat Havzası’nda yer alan Elazığ’ın; Yüzölçümü 9.378 km², rakımı ortalama 1067 metredir. 2021 yılı verilerine göre toplam nüfusu 588.088 kişidir. Merkez ilçesiyle birlikte 11 ilçe ve 549 köyden oluşmaktadır.
Karasal iklim hüküm sürmektedir. Kuzey, batı ve güneybatı olmak üzere üç tarafı Keban ve Karakaya baraj gölleriyle çevrilidir. Karayolu, demiryolu ve havayolu ulaşımı açısından gelişmiş bir ulaşım ağına ve alt yapısına sahiptir. Güneydoğusunda doğa harikası bir göl olan Hazar Gölü bulunmaktadır. En yüksek dağı, 2347 m yükseklikteki Hazar Baba Dağı’dır.
Elâzığ, il sınırları içindeki arkeolojik buluntulara göre tarihi geçmişi M.Ö 10.000 yıllarındaki Paleolitik dönemlere kadar uzanan kadim bir yerleşim bölgesidir.
Hitit Boğazköy yazılı tabletlerine göre M.Ö. 2000’lerde yöre, “İşuva” adıyla anılmakta ve Hitit egemenliğinde bulunmaktadır.
M.Ö. 12. ve 7. yüzyıllar arasında yöreye, Urartular hâkim olmuştur. Urartular bölgeyi “Supani” olarak adlandırmışlardır.
Elâzığ ilindeki önemli tarihi eserlerden Harput Kalesi, Palu Kalesi, Altınova’da bulunan Norşuntepe’de ortaya çıkarılan Urartu yerleşmesi, Palu yazıtı, Bağın yazıtı ve İzoli (Kuşsarayı)’ndaki çivi yazılı kitabeler bu döneme aittir.
Milattan önce 7. yüzyılda Asur ve İskit akınları sonrasında Urartu devleti zayıflamış, Harput başta olmak üzere tüm yöre Medegemenliği altına girmiştir.
M.Ö. 6. yüzyılın sonunda Pers hakimiyeti başlamıştır.
M.Ö. 334 yılında Pers İmparatorluğunun tarihe karışmasıyla yöre Helenistik dönemi yaşamış bu dönemde “Sofene Krallığı” bölgede hüküm sürmüştür.
M.Ö. 66 yılında bölge Roma hakimiyetine girmiş ve 395 yılında Büyük Roma İmparatorluğunun ikiye bölünmesinden sonra bölge, Sasani ve Bizans mücadelelerine sahne olmuştur.
562 yılında yapılan barış ile Fırat ırmağı sınır kabul edilmiş, Fırat’ın batısı Bizans’ta, doğusu Harput ve çevresi Sasaniler’de kalmıştır. Harput 6.yüzyıla kadar Bizans ile Sasaniegemenliği arasında sık sık el değiştirmişse de çoğunlukla Bizans egemenliğin de kaldığı görülmüştür.
Hazreti Ömer döneminde (634-644) yöre İslam orduları tarafından fethedilmiş. Araplar bu bölgeyi “Hısn-ı Ziyad (Ziyad’ın Kalesi)” olarak adlandırmışlardır. Bizanslılar ise yöreye “ZiataCastellum” ve sonraki dönemlerde “Kharpote” diye adlandırmışlardır. Harput’un Bizanslıların hakimiyetine ikinci defa geçişi 10. yüzyılda olmuştur.
1071 Malazgirt muharebesinden sonra Harput Türkler tarafından fethedilmiştir. Büyük Selçuklu Devletine bağlı olarak Çubuk beyin idaresinde Çubukoğulları Beyliği kurulmuştur (1085). 1115 yılında Artuklu emiri Balak Gazi Harput ve yöresini ele geçirerek Artukoğulları dönemini başlatmıştır.
Artuklu hakimiyeti 1234 yılına kadar sürmüştür. 1234 yılında Moğolların eline geçen Harput daha sonra Anadolu Selçuklu, 1366 yılında Dulkadiroğulları, 1465 yılında Akkoyunlular’ın, 1507 yılında ise Safevilerin idaresine geçmiştir.
1515 yılında Çaldıran zaferinden sonra Osmanlı hakimiyetine girmiştir (1516).
Şehirleşme anlayışının 19. yüzyılın başlarında değişmesi ve zamanla ortaya çıkan farklı ihtiyaçlar nedeniyle 1834 yılından itibaren şehir merkezi Harput'tan 5 km güneyde yer alan ovadaki günümüzdeki yerine taşınmış ve o dönemki adıyla Mamuretul Aziz şehri doğmuştur.
Mamuretul Aziz Osmanlı Padişahı SultanAbdulaziz’e atfen Aziz'in mamur ettiği yani imar edip güzelleştirdiği şehir manasında kullanılmıştır. Fakat telaffuzu güç olduğundan halk arasında kısaca “Elaziz” olarak söylene gelmiştir.
Yeni Kurulan şehir önceleri eyalet ve bilahare vilayet merkezi olmuş bir ara Diyarbakır vilayetine bağlı bir sancak haline gelmiştir. 1875’te müstakil mutasarrıflık, 1879’da da tekrar vilayet olmuştur.
Osmanlı Devleti’nin son yıllarında Malatya ve Dersim Sancakları da buraya bağlanmış 1921’de bu iki sancak Elazığ’dan ayrılmıştır.
Atatürk’ün 1937 yılında şehre teşrifleri sırasında “azık” ili anlamına gelen “El-azık” adı verilmiş daha sonra TBMM kararıyla şehrin adı Elâzığ olarak değiştirilmiştir.
Elazığ’ın sahip olduğu tarihi ve kültürel mirası, doğal güzellikleri, konumu ve kolay ulaşım imkanları, yöresel lezzetleri, yıldızlı otelleri, rekrasyon alanları, yer altı zenginlikleri ve güçlü sağlık hizmetleri altyapısıyla Doğu Anadolu Bölgesinde turizm açısından potansiyeli yüksek bir destinasyondur. Mevcut turizm potansiyeli nedeniyle İl sınırları içinde ikisi Turizm Merkezi olmak üzere 5 adet “Kültür Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi” ilan edilmiştir.
Tarihi ve arkeolojik çalışmalar Elazığ’ın 4000 yıl öncesinden günümüze bir yerleşim merkezi olduğunu ve onlarca medeniyete ev sahipliği yaptığını göstermektedir. Bu medeniyetlerden kalma birçok eser ( Örn. Harput Kabartması M.Ö 2000, Harput Kalesi M.Ö 800, Palu Yazıtı M.Ö 800, Meryem Ana Kilisesi M.S. 100, Harput Ulu Cami M.S. 1156, Arapbaba Mescidi M.S. 1279, Sara Hatun Cami M.S. 1465, Kurşunlu Cami M.S. 1730 vb.) Günümüze ulaşmıştır. Elazığ’ın sahip olduğu tarihi ve kültürel kadim miras Elazığ’ın turizm potansiyelinin 1 inci sırada en önemli unsurunu oluşturmaktadır.
Geçmişten günümüze ulaşan toplam 391 adet tescilli taşınmaz kültür varlığı bulunmaktadır. Elâzığ Arkeoloji ve Etnografya Müzesinde 13.851 adet arkeolojik, 5.137 adet etnografik, 11.55 adet sikke olmak üzere toplam 30.538 adet envantere kayıtlı eser mevcuttur.
Tarih ve Kültür turizmi açısından en çok ziyaretçi çeken destinasyon şehir merkezinin 6 km kuzeydoğusunda yer alan Harput mahallesidir. Harput Mahallesi bu potansiyeli nedeniyle Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 2005 yılında Kültür Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi ilan edilmiştir. Harput’tan sonra sırasıyla Arkeoloji Müzesi, Palu ilçesi ve diğer ilçelerde yer alan tescilli kültür varlıkları, tarih ve kültür turizmi açısından potansiyel arz eden ve ziyaret edilen destinasyonlardır.
Şehir Merkezinden 30 km güneydoğusunda Hazar Gölü tektonik oluşumlu doğal bir göldür. Yüzölçümü 84 km² dir. Uzunluğu 22 km, en derin yeri 216 metre, genişliği yaklaşık 4 -5 km dir.Hazar Gölü, doğal güzelliğinin yanı sıra; çevresindeki Turizm İşletme Belgeli otelleri, kamu kuruluşlarına ait dinlenme tesisleri, kamping alanları, rekreasyon alanları, balık lokantaları, plajları, su sporları yapma imkânı, tekne turları ve göl altında kalan Batık Kent ile Harput’tan sonra ilin 2 inci sıradaki en önemli turistik destinasyonudur.
1965 -1974 yıllarında yapılan Keban Barajı ile oluşan Keban Baraj Gölü de Hazar Gölü gibi özellikle yaz turizmi açısından önemli bir potansiyel arz etmektedir.
Hazar Gölü ve Keban Baraj Gölü çevresi mevcut turizm potansiyeline istinaden Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 2011 yılında Kültür ve Turizm Koruma Gelişim Bölgesi ilan edilmiştir. Ayrıca Hazar Gölü çevresinde yer alan ve nispeten turizm potansiyeli daha yüksek alanlar 1997 yılında Hazar Gölü Güney Köy Turizm Merkezi olarak ilan edilmiştir.
- Saklıkapı Kanyonu: Elazığ'ın Baskil ilçesine bağlı Akuşağı köyü sınırları içerisinde bulunan "Saklıkapı Kanyonu” Fırat Nehri’nin yan kollarından biri olan Sığdın Çayı tarafından meydana getirilmiştir. Karstik oluşumları, doğal ve ilgi çekici yüzey şekilleri ile görenleri kendisine hayran bırakan doğa harikası
- Bu kanyon yaklaşık 3000 metre uzunluğunda, yüksekliği 5 ile 150 metre arasında genişliği ise yer yer 1 ile 50 metre arasında değişkenlik göstermektedir. Bir ucu Fırat Nehri'ne açılan Kanyon, macera ve doğa severler için eşsiz bir trekking parkurudur. Baskil ilçe merkezine 45 kilometre uzaklıktaki kanyona hem kara yolu ile hem de Fırat Nehri üzerinden tekne ile ulaşım sağlanmaktadır.
- Karaleylek Kanyonu: Kanyon, Elazığ’ın Baskil ilçesi Kumlutarla köyü sınırları içerisinde Fırat Nehri kıyısında bulunmaktadır. Kanyondaki doğa harikası mağara ve kayalık alanlar, dünyada sayılarının 10-15 bin çift olduğu tahmin edilen “Kara Leylek” göçmen kuşlarının bir kısmına yaz aylarında ev sahipliği yapmaktadır. Kanyon adını, bu doğal alanda yuva yapan Kara Leylek kuşlarından almaktadır. Kumlutarla köyünün 2 km kuzeyinden başlayan Kanyon, Fırat Nehri boyunca yaklaşık 3 km boyunca uzamaktadır. Kanyona ulaşım Fırat Nehri üzerinden teknelerle sağlanmakla birlikte Baskil ilçe merkezinden 45 km uzaklıktaki Kumlutarla köyüne karayolu ile de ulaşım sağlanmaktadır.
- Buzluk Mağarası: Harput mahallesinde bulunan mağaranın özelliği kışın sıcak, yazın soğuk olmasıdır. Ziyaretçiler tarafından yoğun ilgi gösterilen mağaranın,turizme kazandırılması için alt yapı eksikliklerinin giderilmesi amacıyla ilgili kurumlarca çalışmalar devam etmektedir.
- Ölbe Vadisi ve Deve Mağarası: Harput yerleşkesinin öne çıkan destinasyonlardan Ölbe Vadisi, Buzluk Mağarası’nın birkaç km güneyinde bulunmaktadır. Vadinin içinden tarihi kervan yolu geçmektedir. Bu tarihi kervan yolu üzerinde ve vadinin içinde deve ve katırlarındinlendirildiği Deve Mağarası bulunmaktadır. Vadide yaban hayatı türlerinden dağ keçileri de bulunmaktadır. Vadi, trekking, hiking, fotoğrafçılık ve mağara turizmi için eşsiz bir doğal alandır.
- Rekreasyon Alanları: Şehrin birçok yerinde mesire ve piknik alanları bulunmaktadır. Bunlardan en çok ziyaret edilen, Kültür Park, Harput Mesire Alanı, Cip Mesire Alanı, Fethi Sekin Mesire Alanı ve Akpınar mesire alanıdır. Şehir merkezinde ayrıca 3 adet büyük AVM bulunmaktadır.
- Yamaç Paraşütü:Hazar Baba Dağı’nda son yıllarda yapılmaya başlanmıştır.
- Hazar Baba Macera Parkı: Sivrice ilçesi Hazar Baba dağında yer alanHazar Baba Macera Parkı’nda; Hazar Baba Kayak Merkezine kadar uzanan 1000 metre uzunluğunda Zipline, 12 metre yüksekliğinde dev salıncak, macera parkındaki ağaçların üzerine kurulu eğlence parkurları ve piknik için Hazar Gölü manzaralı çok sayıda çardak bulunmaktadır. Sivrice ilçe merkezinden 8 km uzaklıktaki Macera Parkı’na, Hazar Baba Kayak Merkezi yolundan ulaşım sağlanmaktadır.
Elâzığ mutfağı, 150’nin üzerinde yemek çeşidiyle, zengin ve köklü bir Anadolu mutfağıdır. Geleneksel Türk mutfak kültürünün izlerini taşır. İklime, coğrafi özelliklerine ve yörede yetişen ürün çeşitliliğine göre şekillenen yemeklerin birçoğu yalnızca Elazığ’a özgüdür. Tahıl, sebze, meyve ve bitki çeşitliliği açısından verimli topraklara sahip olmasının yanı sıra yörede yapılan hayvancılık, Elâzığ yemeklerinin genel karakteristiğini belirleyerek, bol tereyağlı, tahıllı ve etli ana yemeklerini ortaya çıkarmıştır. Gastronomi turizmi açısından yüksek bir potansiyele sahip olan il bu potansiyelini tam olarak kullanamamaktadır.
Elâzığ, musiki ve halk oyunları açısından zengin bir repertuara ve çeşitliliğe sahiptir. Çayda Çıra halk oyunu en bilinen ve en meşhur halk oyunudur. Kürsübaşı geleneği UNESCO Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi gereği yapılan çalışmalarla 2010 yılı Ekim ayında Kürsübaşı geleneği, UNESCO Dünya Kültür Mirası temsili listesine kabul edilmiştir.
Elâzığ Harput mahallesi, tarihi camileri, burada medfun onlarca evliya türbeleri ve Harput’ta bulunan tarihi Meryem Ana Kilisesi ile inanç turizmi açısından yüksek bir çekim etkisine sahiptir. Bu potansiyele istinaden Elâzığ Gezi Rehberi’nde özel olarak “Türbeler” başlığı altında il sınırları içinde türbeleri bulunan evliyalar hakkında bilgi verilmiştir. 11 adet Türbe 2016 YILINDA Elâzığ Belediyesi tarafından restore edilmiştir.
Kültür ve Turizm Bakanlığından Turizm İşletmesi belgeli 22 adet konaklama tesisi, 51 adet seyahat acentesi, 5 adet yeme içme tesisi ve Turizm Yatırımı belgeli 2 adet konaklama tesisi bulunmaktadır.
Geçmişte halı dokumacılığı Elazığ’da ailelerin yaşadığı evlere halı dokuması veya ticaret amaçlı halı dokuması olarak ikiye ayrılırdı. Ancak günümüzde sadece ticaret amaçlı dokunmakta ve eskiden şehirde ve köylerde her evde işleyen bir halı tezgâhı varken şu anda sadece merkezde iki tane 10’ar tezgâhlı atölye bulunmaktadır. Bu atölyeler halı dokuyacak insan bulduğu sürece çalışmalarına devam edeceği mesajını vermekte ancak dokunan halıların satışında tüketiciye doğrudan ulaşılamadığı için halılar değerinde satılamamaktadır.
Çit baskıcılığı Elazığ ilinde geçmişte her evin ihtiyacı olan ve bu ihtiyacı evin hanımları kendi uğraş ve becerileriyle karşıladıkları bir sanat dalıyken, günümüzde geçmişte var olan bir sanat dalımızı, yaşayan geçmişimizi, örfümüzü ve kültürümüzü unutmamak adına açılan kurslarla devam etmekte olan bir sanat dalı olmuştur. Günümüzde Elazığ il Kültür ve Turizm Müdürlüğünün çabalarıyla açılmış bir kurs ile yaşatılmaya çalışılmaktadır.
İğne oyacılığı ev hanımlarının boş vaktini değerlendirmek amaçlı uğraştıkları ve farkında olmadan yaşattıkları için diğer el sanatlarına nazaran daha uzun yaşayacak gibi görülmektedir. Çeyiz sandıklarındaki önemli parçalardan olan iğne oyalı yazmalar bu sanatı hak ettiği değere kavuşturmayacak olsa da tamamen unutulmasının önüne geçmiş olacaktır.
Elâzığ ilinde uğraşılmakta olan bakırcılık sanatı ile uğrasan kişiler genelde yaşlı ve yapacak başka işi olmadığı için geçimlerini bu el sanatı ile sürdürmektedirler. Küçük işletmeler halinde ve sayıları az olduğu için geçimini zorla da olsa sağlayabilmektedirler. Zaman geçtikçe sayılarının azalması ise dükkân kirasını ödeyememek veya mesleği devam ettirebilecek çırak-kalfa bulamamak olmuştur. Bakırcılık sanatının son bulacak noktaya gelmesindeki en büyük rol ise teknoloji ve onun getirmiş olduğu yeni ürünler ve bu ürünlerin seri üretimi olmuştur. Günlük kullanım alanından süs eşyası ve turistlik hizmete yönelen bakırcılık sanatı seri üretimin gücünü burada da görmüş ve bu güç karşısında varlığını sürdüremeyecek hale gelmiştir.
Semercilik Elâzığ el sanatları arasında varlığını sürdürmekte en çok zorluk çeken sanattır. Bu sanat Elâzığ’da eskiden beri meslek dalı olarak görülmekte ve bu meslekle uğraşan ustalar geçimini bu meslekten sağlamaktaydı. Teknolojik gelişmeler motorlu taşıtların artmasına ve binek hayvanların taşımacılıkta kullanımının yok denecek kadar azalmasına sebep olmuştur. Binek hayvanları kullanılmayınca semere de ihtiyaç kalmamıştır. Elâzığ’da ayda 200 adet semer satan çokça işletme bulunuyorken günümüzde yalnız 2 tane işletme ve 2 usta bulunmaktadır. Satılan semer sayısı ise yılda 200’ü geçmemektedir.
Elâzığ ilinde var olan el sanatlarının korunabilmesi için çeşitli çalışmalar yapılmalıdır. Üretimin devam etmesini engelleyici bütün engeller ortadan kaldırılmalıdır. Elâzığ ilinde kirasını ödeyemediği için sanatına son veren ustalar oldukça fazladır. Kaybolmaya yüz tutmuş bu el sanatlarımızın kaybolmaması için küçük atölyelere kira ve benzeri maddi yardımlar yapılmalıdır. Kira vermekte zorlanan ustalar işyerlerini kapattıklarını belirtmektedirler.
Üretimi ve bu el sanatlarına olan ilgiyi arttırmak veya kurslarla bu el sanatlarını yaşatmaya çalışmak başlı başına bir çözüm yolu değildir. Bu el sanatlarının bölge halkı tarafından korunması ve sahip çıkılması sağlanmalıdır. Bunu sağlayabilmek için bölge halkının bu el sanatlarıyla uğraşları sonucu maddi ve manevi destek sağlanmalıdır.
- Elâzığ Kültürü ve Güçlü Yönleri
- Elazığ’ın; kültürel ve tarihi turizm açısından önemli bir potansiyele sahip olması,
- Elazığ’ın, maddi olan kültür elementleri ile birlikte, deneyim turizminde kullanılabilecek maddi olmayan unsurları (inanç, dil, yeme-içme, geleneksel el sanatları v.b.) yönünden de önemli potansiyel taşıması,
- Yaşayan farklı kültürlere sahip olması,
- İl ulaşım ağında son yıllarda görülen gelişmeler
- Belirli pazar gruplarına yönelik (kültürel miras turizmi, inanç turizmivs.) geliştirilebilecek potansiyelin varlığı,
- Yerel halkın ve yöneticilerin turizm gelişiminde oldukça istekli olmaları.
- En eski yerleşim yerlerinden biri olması,
- Tarihi ve doğal dokusu,
- Hıristiyanlık dinine ait İlk kiliselerden birinin bulunması,
- Farklı dinlere ait ibadet hanelerinin bulunması,
- Farklı inanç ve milletlere ait okulların bulunması,
- İnanç Turizmine elverişli olması,
- Fırat Havzasının en güçlü kültürünü taşıması,
- Kendine has musiki makamlarının olması,
- Kültürel ve tarihsel değerlerin zenginliği,
- Harput’ta yaşayan insanların buranın gelişimine olumlu bakmaları,
- Şehre hâkim konumun olması,
- Doğal güzelliklerin (Buzluk mağarası, Ölbe Vadisi vb.) olması,
- Şehir merkezine ulaşımın kolay sağlanması,
- Harput kültürünün il üzerindeki saygınlığı,
- Bölgede tarıma elverişli alanların bulunması (üzüm, kiraz vb.)
- Okuryazarlık oranının yüksek olması,
- Köklü bir müzik kültürüne sahip olması,
- Eski dönemlerde eğitim alanında söz sahibi bir merkez olması,
- Yöresel lezzetlerin olması,
- Ulaşım Kolaylığı,
- Doğu ile batı arasında köprü görevi görmesi,
- Folklorik derinliğinin olması,
- Harput’un tarihi dokusunun iyi olması,
- Zanaat ve el sanatlarında ileri düzeyde bulunması,
- Misafirperver insanların olması
- Kültürel Hayatın Canlanmasının Önündeki Engeller
- Turizm gelişiminin gelişigüzel, plansız ve kontrolsüz bir seyir izlemesi
- Kültürel sunum altyapı ve hizmet kalitesinin düşük olması.
- Çok istekli olmalarına rağmen, yerel halkın kültür turizmi gelişiminde genelde bilinçsiz olması,
- Rehberlik hizmeti verecek halkın az olması,
- Kültür ve Turizm merkezi potansiyeli olmasına rağmen bunu tamamlayıcı yeterince tesisin bulunmaması,
- İçme ve kullanma suyu yetersizliği,
- İçerisinde ve çevresindeki tarihi dokuya zarar veren ve belli bir imar planına bağlı kalınmaksızın yapılan gelişigüzel yeni yapılaşmalar (Valilik Konağı, Sarahatun meydanında yapılan Osmanlı Lokantası vb.)
- Peyzaj ve çevre düzeni çalışmalarının bulunmayışı,
- Mezarlık olarak kullanılacak alanların belli bir plan dâhilinde olmaması,
- Harput’un tanıtımına yeterince önem verilmemesi,
- Tarihi dokunun hızla yok olması (define avcıları, taş ocakları vb.)
- Yolların bakımsızlığı, tabelaların yetersizliği, aydınlatma eksikliği,
- Alt ve üst yapıdaki eksiklikler (wc, hamam, kanalizasyon vs.),
- Müzenin kapalı durumda olması,
- Restorasyon çalışmalarının eksik veya yetersiz yapılması,
- Göçten dolayı sürekli kültürel değerler sisteminin oturmaması ve eski kültürün dejenere olması,
- İl Turizm Müdürlüğü bünyesinde yabancılara yönelik rehberlerin bulunmaması,
- İlde Harput için gerekli vizyonun olmaması,
- Kültür varlıkarının tanıtımının yeterince yapılamaması (dergi, gazete, fotoğraf sergileri, tanıtıcı minyatür model)
- Eğitim yatırımlarının yeterli düzeyde olmaması (Turizm ve otelcilik yüksek okulu, öğrenci yurdu, uygulama alanı vs.)
- Tarihi yapıyı koruma amaçlı bir çalışmanın olmayışı,
- Ticarethanelerin eksik (Yöresel ürünlerin ve el emeği eserlerin satışlarının yapılacağı dükkânlar) olması,
- Turizm Danışma ofisinin olmayışı,
- Siyasilerin ve sanatçıların sahip çıkmayışı,
- Piknik alanlarının yetersizliği,
- Sokak hayvanlarının çokluğu,
- Yeşil alan ve piknik alanlarının yetersizliği,
- Elazığ’daki mermer yataklarının Harput mimarilerinde fazla kullanılmaması,
- Ahşap işlerinde Osmanlı Selçuklu motiflerinin kullanılmaması,
- İstatistikler incelendiğinde son yıllarda Harput’un birçok alanda gelişme eğilimlerinin giderek düşüş göstermesi,
- Kültür varlıklarının korunması ve turizm konusunda halkın yeterli bilinç seviyesinde olmaması,
- Harput için finans kaynaklarının yetersiz oluşu,
- Harput’ta kültür birikiminin gerektiği ölçüde ve biçimde değerlendirilememesi,
- Harput’ta gelecek turistlerin kalabilecekleri, gezip görebilecekleri ve alışveriş yapabilecekleri geleneksel bir bedesteninyapılmaması,
- Harput’ta kültür varlıkları önemli bir potansiyele sahip olduğu halde değerlendirilememesi,
- Turistik veya kültürel tesislerin eksikliği,
- Elazığ’da Kültür ve Turizme Katkı Sunacak Fırsatlar
- Elazığ’ın her köşesinde tarihi eserlerin bulunması,
- Elazığ’ın Tarihi ve doğal güzelliklerinin varlığı,
- İnanç Turizmine müsait yapısının olması,
- Elazığ’da cilt hastalıklarına iyi gelen şifalı suyun olması
- Buzluk mağarası, Ölbe Vadisi ve Deve mağarası gibi doğal güzelliklerinin olması.
- Tarih, kültür ve inanç turizmi noktasında cazibe merkezi olma kapasitesi,
- Çok eski bir tarihe ve kültürel zenginliğe sahip olması,
- Bölgenin çok çeşitli kültürlere beşiklik etmiş olması,
- Tarihi dokusuna zarar verilmeden imara açılabilecek geniş arazisinin bulunması,
- Geleneksel el sanatlarının canlandırılması.
- Maddi ve Maddi Olmayan Kültür Varlıkları İçin Dikkat Çeken Tehditler
- Define arayıcılarının çokluğu
- Taş ocaklarının varlığı
- Mezarlıkların bakımsızlığı
- Kanalizasyonun eksikliği
- Piknik ve Mesire alanlarının yetersizliği
- Toplum tarafından kabul edilmeyen ilişkilerin ıssız olmasından dolayı Harput’ta yapılması.
- Yapılan binaların dokuya uygun yapılmaması. (Harput Konağı)
- Tarihi ve kültürel yapısıyla ilgili akademik çalışmaların olmaması veya yetersiz olması.
- Tarihi dokuyu yansıtacak vakıf ve derneklerin bulunmaması.
- Kültürel yozlaşma ve değerlerin aşınmasının hızlanması.
- Harput’ta ziyaretçi memnuniyetinin oluşturulamaması,
- Koruma eksenli turizm bilincinin eksikliği,
- Turizm yatırımlarındaki maliyetlerin yüksek olması,
- Geçmişten gelen zengin kültür dokusunun günümüzde yok olma noktasına gelmesi,
- Tarihi dokuya zarar veren yapılaşma,
- Tarihi mimari yapısına özen gösterilmeden yapılan restorasyonlar ve binalar.
- Kültür ve Medeniyet Mirasını Gelecek Nesillere Aktarma Bağlamında Öncelik Verilmesi Gereken Projeler
- Elazığ’ın sahip olduğu tarihi ve kültürel kaynakları anlatan yerli ve yabancı dillerde çeşitli internet siteleri hazırlanarak tanınırlığı arttırılmalıdır.
- Çeşitli medeniyetlerin hakimiyetine giren ve bu medeniyetlere ait çok sayıda kültürel ve tarihi mekanlar barındıran Elazığ’da tur operatörleri tarafından çeşitli turlar düzenlenmesi sağlanmalıdır.
- Elazığ’da bulunan arkeolojik kalıntıların asıllarına uygun bir şekilde restore edilerek turizme kazandırılmaları sağlanmalıdır.
- Dünya çapında öneme sahip sit alanlarının broşür, reklam afişleri oluşturularak ulusal ve uluslararası alanda tanıtımları yapılmalıdır,
- Elazığ’daki altyapı ve konaklama tesislerinin geleneksel tarzda ve yeterli sayıda hizmet vermesi sağlanmalıdır.
- Sit alanlarında ve müzelerde ziyaretçilere gerekli rehberlik hizmetlerinin verilmesi sağlanmalıdır.
- Kültür turizmi talebinin sürekliliği açısından misafir memnuniyeti odaklı hizmet kalitesinin arttırılması sağlanmalıdır,
- Elazığ’ın kültürel ve tarihi değerlerinin özelliklerinin bilinirliği arttıracak çalışmalar yapılmalıdır,
- Tarihi yapıların farkındalığı olsa bile bu yapıların sürdürülebilir kültür turizmi bağlamında restore edilip ve geleceğe aktarılması için çeşitli çalışmalar yapılmalıdır,
- Elazığ’da yaşayan Türkiye’de kabul gören ya da popüler olan önemli isimler adına çeşitli etkinlikler düzenlenmelidir,
- Tematik rotaların kültür turizmi açısından önem arz etmesinden dolayı tematik rotalara yönelik çalışmaların arttırılması ve tanıtılması sağlanmalıdır,
- Tarihi yapıların aslına uygun restore edilmesi sağlanmalıdır,
- Özellikle yabancı turist profilinin artış göstermesi için Elazığ’ın tüm kültürel turizm destinasyonlarının yabancı dille tanıtılması sağlanmalıdır,
- Yerel yönetim ve kamu iş birliği ile turistik destinasyon noktalarının ulaşım, aydınlatma ve tanıtım sorunlarına yönelik çalışmalar yapılmalıdır,
- Kültür turizmi sayesinde gelir elde eden farklı sektördeki esnafların etik ve ahlaki olmayan davranış tutumların sergilenmesi engellenmelidir,
- Elazığ’ın geçmişte yaşayan medeniyetlere de ev sahipliği yaptığından dolayı bir Kent Müzesi açılmalıdır,
- Yöresel ürünlerin ortaya çıkmasına yönelik mutlaka çalışmalar yapılması gerekmektedir.
- Elazığ’ın kültür turizmine yatırım düşüncesi olan girişimciler desteklenmeli ve cesaretlendirilmelidir.
- Elazığ’ın sahip olduğu kültürel turistik alanların, öncelikle koruma altına alınması, takip eden dönemlerde ise geliştirilmesi ve restore edilmesi planlanmalıdır.
- Başta turizm işletme sektöründe çalışanlar olmak üzere, halka somut ve somut olmayan kültürel çevre bilinci ile ilgili farkındalığı artırıcı eğitimler verilmelidir.
- Elazığ’ın kültür varlığı ile ilgili broşürler, tanıtım filmleri, kataloglar hazırlanarak tanıtımlar güçlendirilmeli, etkili bir tanıtım ve pazarlama stratejileri geliştirilmeli ve turizm operatörleri bilgilendirilmelidir.
- Elâzığ sınırları içerisinde yer alan ilçelerin nâzım plânları hazırlanırken turistik yapı ve sahaların olumsuz şekilde etkilenmemeleri sağlanmalıdır.
- Elâzığ ve ilçelerindeki nitelikli konaklama ve mahalli yiyecek – içeceklerin sunulacağı tesis sayısı arttırılmalı, mevcut işletmeler de gerekli destekler verilerek daha nitelikli hale dönüştürülmelidir.
- Yapılacak çalışmalarla Adıyaman ili ve yakın çevresi geliştirilecek turizm faaliyetlerinin çevresel, ekonomik ve sosyal etkileri analiz edilmelidir.
- Kültür varlıklarını ziyarete gelen turistler için alana yön ve bilgi tabelaları yerleştirilmelidir.
- Köy pazarları (orcik, Bastık, dut, dut unu, ağın leblebisi, kuru üzüm, badem gibi) aktif hale getirilerek yöre halkına ekonomik gelir sağlanması teşvik edilmelidir.
- Yılda bir defaya mahsus olarak, YEREL YEMEKLER FESTİVALİ düzenlenmeli, ilin meşhur olan yemeklerinin tanıtımı bu destinasyonlarda sağlanarak geleneksel festivale dönüştürülmelidir.
- Yöre halkına el sanatlarını geliştirmesinde ve pazarlanmasında destek olunmalı ayrıca kültür rotası üzerinde mola yerlerinde bu ürünlerin pazarlanmasına imkân sağlanmalıdır.
- Mevcut durum ve Harput’un tarihi mekansal durumu göz önüne alınarak “Koruma amaçlı imar planı revize edilmelidir”.
- Mezarlıklara giden yollar genişletilmeli, kaldırımlar yapılması su getirilerek ağaçlandırmalar arttırılmalıdır,
- Türbelerin, camilerin, çeşmelerin çevre düzenlemelerinin tarihi dokuya uygun olarak yeniden düzenlenmelidir.
- Harput’un 1952 yılında yapılan su şebekesinin pik borularından artık pis sular gelmekte ve halkın sağlığını tehdit etmektedir. Su şebekesinin yeniden düzenlemelidir.
- Buzluk mevkiine bir su deposu yapılarak merkez mahalle Alayaprak, Sugözü ile Harput bahçeleri Gülmez, Danişment, Deliktaş ve Pancarlıkmevkisi ve Mürşit mezrasına su verilmelidir,
- Fatih Ahmet Baba Türbesi çevresinde düzenlemeler yapılmalı, kesimhane ibadethane ve tuvaletlerin olacağı bir Külliye inşa edilmelidir.
- Harput’un manevi, ruhani ve tarihi yerlerini gören mekânlarda ailelerin oturabileceği mesire yerlerinin yapılması.
Elazığ’ın inanç turizmi haritasının çıkarılmalı, Turizm Bakanlığı’nca tescil edilmesi sağlanmalıdır. - Âlimler Mezarlığı’nın onarılmalı ve çevre düzenlemesi yapılmalıdır.
Fırat Üniversitesi’nde turizm rehberliği konusunda bir meslek yüksekokulu açılmalıdır.
- Üç lüleli çeşmenin üstünde bulunan Saçlı Hoca’nın evi, Sarahatun Camii karşısındaki Telgrafçı Akif Bey’in evi ve diğer tarihi evlerin, Hoca Hamamı, Kale Hamamı ve diğer yıkıntıları kalmış tarihi mekanların belediye tarafından acilen istimlak edilmesi sağlanmalı, Vakıflar Bölge Müdürlüğü, Belediye, Özel İdare Müdürlüğü ve gönüllü kurum ve kişilere protokolle devredilerek aslına uygun restorasyon işlemlerinin yapılarak, kütüphane, el sanatları merkezi, mahalli yiyecekler satış mekanı veya sohbet mekanı olarak hizmete sunulmalıdır.
- Esnaf sanatkâr kültürüne büyük katkısı olan ve Harput’ta defnedilen ahi teşkilatı reisi, Ahi Musa mescidi ve türbesi çevresinde her yıl ilmi ve tarihi toplantılar yapılmalıdır.
- “Harput’un Fetih Günü ”nün her yıl geleneksel olarak kutlanmalı ve bugünde “Harput Buluşuyor” adı ile ilmi edebi ve sanatsal faaliyetler yapılmalıdır.
Elazığ’a ait yöresel el emeği göz nuru ürünlerinin kaybolmasını önlemek amacı ile kurslar açılmalıdır. - Tarihi Sunguroğlu Konağı’nın Harput eserleri kütüphanesi ve dökümantasyon merkezi haline getirilerek halka açılmalıdır.
- Elazığ’da bulunan eski iş merkezleri han ve çarşılar yeniden yapılarak aslına uygun işler yapacak ticaret erbabına devredilmelidir.
- Elazığ’ın, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın hazırlamış olduğu İnanç ve Turizm Haritasına çevre illerle birlikte Yukarı Fırat Havzası olarak acilen alınması için çalışmalar yapılmalıdır.
- Buzluk Yolu üzerinde bulunan tarihi “Cirit Meydanı”nın gelecek nesillerce bilinmesi ve hatırasının yaşatılması için bu bölge yeniden düzenlenmelidir.
- Elazığ’da mezarı bulunan önemli kişi, âlim ve evliyaların kabirlerinin başlarına tanıtım levhalarının konulması.
- Elazığ’da bulunan özellikle işsiz gençlerin Turizm Müdürlüğü tarafından Şanlıurfa’da olduğu gibi İngilizce eğitime tabi tutularak, turizm rehberi olarak çalışmaları sağlanmalıdır.
- Ulusal ve uluslararası tanıtım günleri yapılmalıdır.
- Kültürel şenlikler ve turistlerin ilgisini çekecek turizm günleri düzenlenmelidir
- Tanıtım ve pazarlamada el sanatlarına önem verilmelidir.
- Tanıtım için ilgili kurum ve kuruluşlar arasında koordinasyon sağlanmalıdır
- Elazığ’a yönelik seyahat acentelerinin sayısı artırılmalıdır.
- Kültür sanat etkinliklerinin yapılacağı alanlar oluşturulmalıdır.
- Jeotermal su kaynağının turizm alanında değerlendirilmesine yönelik ElazığCip Köyü Termal Turizm Tesisi kurulmalıdır.
- 2022 yılı yatırım programına alınan Elazığ Müzesinin biran önce tamamlanarak ziyarete açılmalıdır.
- Hüseynik Mahallesinde bulunan 18 adet tarihi tescilli evin restorasyon projeleri mutlaka yapılmalıdır.
- Harput musikisinin tanıtımı amacıyla “Harput Musiki Müzesi” projesi hazırlanarak Harput Mahallesinde uygulanmalıdır.
- Harput'un var olan tarihi dokusunun vurgulanması ve Harput'a gelen ziyaretçilerin daha iyi vakit geçirebilmesi, ticaretin otantik bir ortamda daha canlı hale getirilebilmesi için Bedesten oluşturulmalıdır.
- Restorasyon çalışmaları tamamlanan yapılar aktif hale getirilmeli ve hava karardığında tarihi dokuyu ön plana çıkaracak zeminden aydınlatmalar yapılmalıdır.
- 2034 Elâzığ Yılı: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2019 yılını “Göbeklitepe Yılı” ilan etmişti. 2020 yılı ise 'Patara Yılı' ilan edildiğini duyurdu. 2034 yılının da “Elâzığ Yılı” ilan edilmesi için çalışmalar başlatılmalıdır.
- İlimizin kültür, doğa, inanç turizmine yönelik teşvikler verilmeli, bunların tanıtım ve reklamı teşvik kapsamına alınmalıdır.
- “ELâZIĞ KÜRSÜBAŞI KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ” kurularak, İl’in ve Bölgenin sosyal imkansızlıklarını bir yönü ile bertaraf edilmesi, halkın, sanat, kültür ve müzik bilgi ve görgülerini artırarak, kendilerini geliştirici, birlikteliklerini arttırıcı, kent bilincinin ve ortak toplumsal ve kültürel bilincin oluşturulduğu bir mekân oluşturulmalıdır.
- Şehrimizde 1992 yılından beri başarılı şekilde yürütülen Uluslararası Hazar Şiir Akşamlarına paralel olarak, ULUSLARARASI HAZAR SANAT FESTİVALİ’nin düzenlenmelidir.
- Harput’un Açık Hava Müzesine Dönüştürülmesi: Sadece Elazığ için değil bölgemiz ve ülkemizin de çok önemli bir turizm ve tarihi değeri olan Harput’un yeniden inşa ve restorasyon ile açık hava müzesine dönüştürülerek dünya turizmine kazandırılılmalıdır.
- 8. Kolordu Yemen, Suriye, Ürdün ve 1. Kanal Harekatı ile alakalı olarak, Harput- Huş/ Yemen-Türkiye Kardeşlik Ve Tarihe Saygı Günleri yapılmalıdır.
- Elâzığ Tanıtım Lobisinin Kurulması ve Ulusal Uluslararası faaliyetlerde bulunması sağlanmalıdır.
- Harput Kent Tarihi Müzesinin Kurulmalıdır.
- Palu Kent Tarihi Müzesinin Kurulmalıdır.
- Maden Eski Madenlerin Ziyarete Açılarak / Madencilik Müzesinin Kurulmalıdır.
- Palu Çevresinde Yer alan Tarihi ve Kültürel (Cami, türbe, han, hamam, kilise vb.) Yapıların Restorasyonu yapılmalıdır.
- Alacakaya Cemşit Bey Kervansarayı (IV. Murat Hanı) restorasyonu yapılmalıdır.
- Keban IV. Murat Kervansarayının (Denizli Köyü) Restorasyonu yapılmalıdır.
- Ağın Evlerinin Tescili, Restorasyonu yapılmalı ve Otantik Yaşantı korunmalıdır.
- Ağın İspirzade Konağının Restorasyonu yapılmalıdır.
- Baskil Muşar Kilisesi, Derviş Abdal Türbesi, Ahmet Yesevi Türbesi ve Teslim Abdal Türbelerini İnanç Turizmine Kazandırılmalıdır.
- Karakoçan Pir Cemal Abdal Türbesi etrafındaki Kutsal Ormanın inanç turizmine kazandırılmalı, Kutsal Orman koruma altına alınmalıdır.
- Ağın kaya mezarlarda kazı çalışmaları yapılmalıdır.
- Harput Sarahatun meydanının arkeolojik kazısı ve restorasyonu yapılmalıdır.
- Arıcak Kral Kızı Kalesi kazılarının yapılması ve onarımı
- Palu Zeve alanı içerisinde yer alan kale ve mimari yapıların arkeolojik kazı ve restorasyonu yapılmalıdır.
- Harput kültür gezisi / tarihi yolculuk rotası belirlenmelidir.
- Hazar gölü hazar gölündeki batık şehre geziler düzenlenmelidir.
- Divriği, Kemaliye, Arapgir, Ağın, Harput, Palu Kervanyolugüzergahında gezi turu oluşturulmalıdır.
- Baskil çevresinde yer alan kültür varlıklarını kapsayan trekking güzergahı belirlenmelidir.