57 ülkede görevde bulunan ve 3 dil bilen Kaymaz, şehrin sorunlarının çözümüne yönelik çalışmalarda, mecliste söz sahibi olup ilimize katkıda bulunmak için Bağımsız Milletvekili Adayı olduğunu açıkladı. Kaymaz, Bağımsız aday olarak bu seçime katılmasındaki temel nedenin bir tarafta dağınık olan Millet İttifakının var olması, öbür tarafta ise ülkeyi 20 yıl başarısız yöneten Cumhur İttifakı’nın bulunması olduğunu belirtti.
Emekli Subay Ve Pilot Cengiz Kaymaz Şu ifadeleri kaydetti;
“Depremden dolayı komşu 10 ilden göç almış bir kente geçmiş 20 yılında birikimleriyle, sıkıntılarıyla birleştirildiği zaman büyük bir yük için gözünü karartmış bir bağımsız adayım. Bağımsız aday olmamın temelinde son günlerde Demirel’in “Dün dündür” felsefesine yakın, her gün, her saat değişen konjonktürde millet ittifakındaki dağınıklıktan dolayı oldu. Çünkü kimin hangi listeden gireceği belli değil. Seçim sistemi zaten karmakarışık. Bağımsız aday olmak 55 bin 680 liraya mal oldu bana. Olsun hazineye gidiyordu, ancak bunun anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olduğu da tartışılabilir. Temelde 20 yılda bu ülkeyi refaha kavuşturmayı hedefleyen ve “Adalet” ismiyle yola çıkmış bir partinin başarısızlıklarını görerek, 15 aylık bir çocuğun babası olarak görev kabul ettim.” dedi.
SARAYDAKİLER DIŞINDA HERKESİN FARKINDA OLDUĞU BİR HAYAT PAHALILIĞI VAR
Ülkenin içerisinde bulunduğu ekonomik buhranı “Saraydakiler dışında herkesin farkında olduğu bir hayat pahalılığı var” ifadeleriyle değerlendiren Kaymaz; “Saraydakiler dışında herkesin farkında olduğu bir hayat pahalılığı var. Yani her gün markette fiyatlar değişiyor. Ramazan öncesi alışverişlerde bu biraz daha yükselecektir. Elazığ’a etin giriş çıkışları yasaklanmış diye biftek 300 lirayı geçmiş, yumurta 70 liralarda. Yani süt; bırak sütü bulmayı inek yok ortada. Biz çocuk için süt ararken inekler yok. Her gün yeni bir sütçü arıyoruz. Köyde yaşıyoruz yani. Ben Yazıkonak’ta , Yurtbaşı’nda, Doğukent’te, Rüstempaşa’da yaşamış biriyim.
Emekli bir subay olarak bu işe gönül vermiş, yürek koymuş halimle Elazığ’a ve belde illerimizin de sıkıntılarını temsil edeceğim için bağımsız adayım.” dedi.
GEÇEN YILLAR İÇERİSİNDE BU ŞEHRİN KAYIPLARINI SAYMAK MÜMKÜN DEĞİL
Yıllar önce Elazığ’ın Doğu’nun Paris’i olarak biliniyorken şimdi komşu şehrimiz olan Malatya’nın bizden çok daha fazla gelişmiş olmasının, siyasetin ve siyasetçinin önemini bir kez daha gözler önüne serdiğini vurgulayan Kaymaz; “1965 yılında doğduğum kentin o gün “Doğu’nun Paris’i” diye tarif edildiğini hatırlatarak başlamak isterim. Geçen yıllar içerisinde özellikle Özal’ın Cumhurbaşkanlığı sayesinde Malatya’nın bizi yutacak düzeyde büyümesi, siyasetin ne kadar etkin olduğunun bir göstergesi. Geçmiş 20 yıllık hükümet içerisinde en fazla 3 tane etkin milletvekilinden bahsedebiliriz. Eğer milletvekilleri beni tatmin ediyor olsa , beni temsil edecek vasıfta olsa adaylığa gerek duymazdım. Herkesin standart bir şablonla, hele ki bugünlerde 300’ün üzerinde aday adayı var. Ben ise 55 bin 680 liraya kıymanın ötesinde ‘milletin karar vereceği bir konuya başkanın karar vermesine gerek yok’ felsefesi ile bizzat girerek temsil ettiğim vatandaş adına adayım. Geçen yıllar içerisinde bu şehrin kayıplarını saymak mümkün değil. En basiti Yurtbaşı’nda bizim suları çeken Organize Sanayi’ deki tekstil fabrikaları, kolalar yüzünden hemen hemen bütün kuyular kurumuş, geçmişte yanlış yerden getirilmiş Keban Barajı suyu, kanallar kırılmış, heba olmuş. Şimdi yanı başımızda Keban suyunu almak için gerek duyulan para, şıkır şıkır yapılmış 5’li çetenin köprüsünün 5’te 1’i harcansa Yurtbaşı’nda ki o verimli topraklar sulanır. Hayvancılıkta, tarımda merkez olarak Elazığ’ı değil Doğu Anadolu’yu doyuruyor Yurtbaşı. Kavun, karpuz, üzüm hemen her şey bizden çıkıyor. Günlük tırları saymakla bitmez ama gelin görün ki şeker fabrikası eski ehemmiyetini kaybetmiş. Allah’tan özelleşmedi ona şükür ediyorum.” dedi.
ADALET , LİYAKAT VE EŞİT HAK KONUSUNDAKİ SORUNLARI MECLİSTE ÇÖZMEK GEREKİYOR
Ülkenin sorunlarının çözülmesi için öncelikle “adalet, liyakat ve eşit haklar” konusundaki sıkıntıların giderilmesi gerektiğine dikkat çeken Kaymaz, “Mecliste düzelmemiz gereken her şeyden önce adalet sonra liyakat, sonrada eşit hak ve erişilebilirlik konusundaki sıkıntıları çözmek adına mecliste Elazığ’ı temsil etmek adına buradayım.” ifadelerinde bulunarak;
“Hipodromumuz var. Bine yakın at mevcut, sezonunda. Turistik açıdan da etkin bir adres olabilir. Harput konusunda bana yıllar önce muhterem Mansur Bey Beypazarı’nda demişti ki;” biri beni davet etsin, ben Beypazarı’nın iki katını yapayım Harput’a.” Allah rızası için bir müze yaptılar sadece. O da neye mal oldu? Şimdi Avrupa Birliği’nden gelmiş 50 milyon Euro civarında bir para var. Rakam yanlış olabilir meydandaki Kapalı Çarşı’daki estetiğe harcanıyor. Bunlarla göz boyayarak 2 tane otopark yaparak , efendim bulvarda 100 proje yapmakla olmaz. Ben şimdi Belediye Başkanını tenkit etmek adına değil, ben ülkenin problemlerine çözüm olmak için, mecliste düzeltmemiz gereken, her şeyden önce adalet, sonra liyakat, sonrada eşit hak ve erişilebilirlik konusundaki sıkıntıları çözmek adına mecliste Elazığ’ı temsil etmek adına buradayım. Bu sebeple de Starbucks kafelerinde vakit geçiren gençleri tekrar çedene kahvesine döndürmek için adayım.” dedi.
SOKAĞA DÖKÜLMESİ GEREKEN BİR ÇOK KONU VAR, AMA KORKU SARMALI DA VAR
Cumhuriyet tarihinin en büyük rezervlerinden biri olarak bilinen Elazığ’ın Maden ilçesinde çıkarılmayı bekleyen maden yataklarının mevcut hükümet tarafından peşkeş çekilmesine tepki gösteren Kaymaz;
“Bu şehirdeki istihdam Organize Sanayi’de ki son yıllarda 6. Bölge olma hasebiyle çözülebilecek çizgiye geldi. O da tekstilde çoğunlukla kadınların çalışma ortamına orda da mutaassıp bir şehir olduğu için herkes eşini, kızını işe gönderemeyebilir. Yurtbaşı’nda gönderilmiyor mesela. Ama Yazıkonak bu konuda kendini aşmış. Bunun dışında üretim odaklı tarım bizde sebze, üzüm, günlük işçilik bazındaki unsurlar var. Beldenin zenginliği her ne kadar Keban Barajı görünüyor olsa da, aslında bize direk bir faydası yok. Sadece gelir olarak Elazığ’a yazılıyor. Maden’deki altın, bakır madenleri isim vermek istemiyorum hükümetin tercih ettiği bir gruba peşkeş çekilmesi çok şükür ikinci kez başarıldı. İnşallah bu yeni hükümet zamanında derli toplu, belki Atatürk’ün devletçilik felsefesi ile yerel bazda Maden’in tekrardan kalkınmasına imkan tanıyabilir.
Onun dışında turizme çok üzülüyorum. 3 tarafı sularla çevrili bir ada gibiyiz. Burası ben uçakla her geçişimde hayran kaldığım bir memleket. Ben Elemi’ den 2016 senesinde bir feribot kaldırdım. Ağabeyim Kardiyolog Prof. Dr. Cihangir Kaymaz’ın ekibini Elemi’den Pertek’e kadar 5 saatte yüzdürdüm. İstanbul Boğazı’ndaki keyiften daha öteydi. Dolayısıyla böyle bir projeyi hayata geçirmek için insanların, turizm mezunu çocukların bu işe girişimcilik konusundaki eksiklikleri sadece finansman değil, bence cesaretsizlik. Bir de korku sarmalından dolayı vurgulamak istediğim konu, halkın başta hayat pahalılığı olmak üzere , sokağa dökülmesi gereken birçok konu var. Ama korku sarmalından, Soylu’nun bizzat uyguladığı içişleri bakanımızın insanlar konuşursa yayınlarda cımbızla hakaret seçilirse, tenkit diye kabul edilmesine rağmen, basın özgürlüğü zedelenince insanları sorgulayıp alaşağı etmek yada sorgulamak bile başlı başına ürkütüyor. Oysa özgürlük ve globalleşmiş bir dünya içerisinde yarışabilmek için bence bütün bunları aşabilecek bilgide gençler var. Çünkü burada 1975 yılında kurulmuş bir üniversite var. Bu üniversitenin yetiştirdiği çocukların bu şehre katkılarını görebileceğimiz ve aslında benim yaşımın daha öncesinde siyasete atılarak ihtiyaçlarını dile getirecekleri günü hayal ederek, ben bu işe bir yol açmak istiyorum.” dedi.
CENGİZ KAYMAZ KİMDİR?
Elazığ’dan Bağımsız Aday olduğunu Harputtimes Haber’e yaptığı açıklama ile duyuran Cengiz Kaymaz, kendisinden bahsetti;
“Ben 1965 Elazığ doğumluyum. İsmet Paşa, Atatürk Ortaokulu, Kuleli Askeri Lisesini kazanan 2 kişiden biriydik. Sonra Harp okulunu 1. bitirmek kısmet oldu. İzmir, Kayseri, Amerika topu topu 57 ülkede bulunmuş bir gövde bu karşınızdaki. 3 dil biliyorum 2 üniversite bitirdim Odtü’de Uluslar Arası İlişkiler ve Havacılık Yüksek Lisanslarım var. Aynı zamanda Kayseri-Elazığ Kültür Ve Dayanışma Derneği Kurucu Başkanıyım.” dedi.