Erdem yaptığı açıklamada, 11.11.2016 tarihinde Esnaflar Birliğinde basın danışmanı olarak çalışan bir kişinin, Esnaf Odaları Birliğinde çalışan Ş.K ve F.K'nın PKK'lı olduğu yönünde ithamlarda bulunduğunu, bu ithamlarını mektup haline getirerek birçok kuruma gönderdiğini söyledi. Söz konusu kişinin ayrıca savcılığa dilekçe vererek iki çalışan hakkında şikayette bulunduğunu ifade eden Cemil Erdem, Ş.K hakkında açılan davanın takipsizlik, F.K hakkında açılan davanın ise beraatla sonuçlandığını duyurdu. Erdem, yaptığı açıklamada, "Bu çalışanın, Ş.K ve F.K hakkında kendine göre bu şahısların PKK'lı olduğunu, bunların bu iş yerinde çalıştırılmaması için olmadık yalan, yanlış dedikodular üreterek mektup haline getirerek bir çok kuruma mektup gönderdiğini ve aslı astarı olmayan iftiralarla Cemil Erdem olarak beni F.K ve Ş.K'ya çok ağır ithamlarda bulunduğu ortaya çıktı. Mektuplar elimize geçti.
Emniyette de kendisi zaten itiraf etti. Hangi vicdan çalıştığı, ekmek yediği kurumun başkanına böyle iftiralar atar. Tabi bunlarla kalmadılar, sürekli savcılığa dilekçeler vererek F.K ve Ş.K'nın PKK'lı olduğunu ihbarda bulundular.
Emniyet tarafından alınarak savcılığa çıkartıldılar. Ş.K, bu konudan 25.04.2018 tarihinde savcılık tarafından takipsizlik kararı verilmiştir. F.K'ya olur olmaz verilen dilekçelere bakarak dava açıldı.
Bundan sonra basını tenzih ederim ama bir-iki tanesi direktifler doğrultusunda aleyhimize çok karalayıcı yazılar yazdılar. F.K'nın mahkemesi 30.06 tarihinde beraatla sonuçlanmıştır.
Biz önce Allah'ın adaletine ayriyeten Türk Hukuk ve Adaletine güvendik. Bize zulüm eden, iftira atanların vicdanları hiç sızlamadı mı? Cemil Erdem olarak ben vatan, millet, bayrak için canımızı vermeye bugüne kadar hazırdık. bundan sonra da hazırız. Personel işe alırken bir defa sabıka kayıtlarını almadan işe başlatmam. Şu adam bu adam demeden insana değer veririz.
Bu personelimizin suçu o şahıslara göre Ağrılı olması ve Kürt olmasıdır. Benim aslım, geçmişim Türk. İnsanlar arasında Kürt, Türk, Zaza, Laz, Arap, Çerkez, Boşnak, Alevi, Sünni diyerek ayrım yapmak bu memlekette devlete zarar vermekten başka ne kazandıracak. Biz insan olan, memleket sevdalısı, vatanına, milletine zarar vermeyen herkesi sahiplenmek zorundayız. Cumhurbaşkanımızın Tek Vatan, Tek Devlet, Tek Millet, Tek Bayrak söylemine canı gönülden katılıyorum. Tabi bundaki amaç, bu personeller üzerinden beni karalamak, yıpratmak düşünceleriydi. Allah'ıma şükürler olsun başımız dik bir şekilde yolumuza devam ediyoruz." ifadelerini kullandı.