Öne Çıkanlar 2023 elazığsondakika yenıufuk yeniufuk gazetesi elazığdanhhaberler elazığhaber

Bu haber kez okundu.

Gözümü Müzik İle Açtım

RÖPORTAJ: DİLEK YILDIRIM - H. TUBA BİLCANOĞLU

 MODERN DÜNYANIN KEMANI KONUŞTURAN VİRTİÖZÜ, KEMAN SANATÇISI VE BESTECİSİ İLE KEMANLI SOHBET.

Uğur Çit: “Dünyanın yaşanılabilirliği dünyada sanata ilgi duyanlar kadardır.”

Uğur ÇİT kimdir?

1987 yılında doğan Uğur ÇİT’in ilk öğretmenleri ağabeyi Özgür ÇİT ve babası Mustafa ÇİT’tir. İlk müzik eğitimine 4 yaşında adım adım başlamış ve ek bir eğitim almadan ilkokulun sonuna kadar devam etmiştir. Daha sonra Ankara Anadolu Güzel Sanatlar Lisesini kazanmış ve burada profesyonel müzik eğitimine başlamıştır. Handan Darendelioğlu’ndan ilk keman derslerini almış ve daha sonra hocasının yönlendirmeleri ile Bilkent Üniversitesi Öğretim Elemanı Muhammedjan Turdiyev ile derslerine devam etmiştir. Ardından Hoca Adil Azizova ile dersler yapan Uğur ÇİT farklı ülkelerde çeşitli konserlere ve masterclasslara katılmıştır.

Müziğe olan ilginiz ne zaman başladı?

Babam ve abim müzisyen olduğu için doğduğum andan itibaren gözümü müzik ile açtım. İlgim o zamandan beri vardı.

Orkestra deneyimlerinden bazıları; Anadolu Üniversitesi Senfoni Orkestrası, Türkiye Gençlik Filarmoni Orkestrası, Gazi Üniversitesi Senfoni Orkestrası (Başkemancı), Ankara Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi Senfoni Orkestrası (Başkemancı), Orta Doğu Teknik Üniversitesi Senfoni Orkestrası (Başkemancı)’dır.

Bir ses ve keman sanatçısı olarak bizlere müziği nasıl tanımlarsınız?

Müzik, doğada var olan insan ya da insan dışı ses frekanslarının toplumun algı ve beğeni durumlarına göre seçilerek, sistemli ya da rastgele bir araya getirilmesidir.

Verdiği konserlerden bazıları; Ankara Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Kültür ve Kongre Merkezi Kemal Kurdaş Salonu, Anadolu Güzel Sanatlar Lisesinin Suna Kılıç yönetiminde toplanan bahar konseri, Bilkent Üniversitesinin solist piyanistlerinden Salih Can Gevrek ile başka projeler de dahil olmak üzere Gazi Üniversitesi, Gazi Üniversitesi Senfoni Orkestrası ile Safranbolu ve Gazi Üniversitesinde (solist olarak), Kırıkkale Üniversitesi, Ankara Hamamönü şenliklerinde açık havada 5 büyük halk konseri, askeri okullar, Munzur Üniversitesi Güzel Sanatlar Mimarlık ve Tasarım Fakültesi, opera sanatçılarının kurduğu Çağlar Orkestrası ile maestro olarak yer almıştır.

“Kemanından duman çıkaran müzisyen” olarak tanınmak, bilinmek nasıl bir duygu?

Vermiş olduğum özel mekan konserleri ve özellikle büyük halk konserleri sırasında bu lakap benimle bütünleşti. Aslında keman çalarken kendimde olmuyorum. Kemanda kayboluyorum. Performans sona erdiğinde alkış sesleri ile irkilerek rüyadan çıkıp başka bir mutluluğa yani halkın sevgisine kendimi bırakıyorum. Bu, harika bir duygu.

Kıbrıs’ta konserler, Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılışı konseri, Çağlar Oda Orkestrası ile birlikte konser, Cumhuriyet Senfoni Orkestrasının icra ettiği “Çanakkale Oratoryosu” eserinde, Türkiye Üniversiteler Arası Müzik Öğretmenliği Programı Birleşik Orkestrasında, ünlü şef İbrahim Yazıcı tarafından yönetilen senfoni orkestrası ile Almanya’nın Berlin kentindeki tarihi konser salonunda, Ankara TRT radyosunda ‘Bahara Serenad’ etkinliğinde yer alan kuartette yer almıştır.

Hayatınızda keman ne zaman ağır basmaya başladı?

Anadolu Güzel Sanatlar Lisesine girdiğimde çalgımı abim seçmişti. “Bir de bunu çal bence.” dedi ve serüvenim başladı. O zamandan beri ana çalgım kemandır.

Aldığı dereceler ve teşekkürlerden bazıları; Gazi Üniversitesi korosuyla birlikte gittiği Bulgaristan’da düzenlenen “Dağ Şarkıları” adlı festivali, Polonya’da düzenlenen orkestra yarışmasına maestro olarak katıldı (En İyi Türk Müziği Performansı ödülünü aldı).

Keman dışında çaldığınız enstrümanlar var mı?

Bağlama, piyano, vurmalı çalgıların tümü, kaval, gitar, buzuki, cura, santur, akordeon, kabak kemane, çello, viyola, konturbas, yeni bir enstrüman çalmak benim hobim. Mesela, dünyada ilk defa üretilmiş bir çalgı ile en fazla bir ay geçirmem yeterli olur ve sonra çalmaya başlarım. Sanırım çocukluktan gelen bir şey bu.

Konser için Milli Eğitim Bakanlığından teşekkür belgesi, resital için Kırıkkale Üniversitesinden teşekkür takdimi, Türkiye’de düzenlenen ilk Eko İklim Zirvesinde verdiği resital ile aldığı teşekkür takdimi, Tunceli’de düzenlenen Dünya Sanat Günü konseri ile teşekkür belgesi almıştır.

Online keman eğitiminde geliştirmiş olduğunuz yeni metodunuz ile yaptığınız çalışmalar uluslararası mecrada çok takdir görmektedir. Keman eğitimi online olarak verilirken yaşanan zorlukların giderilmesi mümkün müdür?

Geliştirmiş olduğum bilişsel temelli bütüncül keman eğitimi sistemi 15 yıllık bir tecrübenin ve binlerce keman sever ile gönüllü olarak gerçekleştirdiğim online keman derslerinin bir ürünüdür. Hem durumu iyi olmayan öğrenciler karşılıksız dersler ile keman öğrenmiş oldu hem de sistem gelişimi tamamlandı ve gelişmeye de devam ediyor.  Kişisel gelişim alanında aldığım 12 sertifika ile oluşturmuş olduğum altyapı zenginleşmiştir. Online keman eğitimi haftada bir iki gün yüz yüze araşıp bir saat ders yapmak demek değildir. Bu süreç bilişsel ve bütüncül bir süreçtir. İnsan psikolojisini bilmek, farklı bireylere anında farklı metodlar geliştirmek, telefon yolu ile karşı tarafa hitap edebilmek, eğitimin en az beş yıl sonrasını ön görüp tüm düzeni ona göre kurmak, öğretmen temelli değil öğrenci temelli olmak yani öğrenci yapamadıysa burada öğretmenin eksiği vardır prensibi ile hareket etmek, öğrenciye gerektiğinde sanata yönelik istendik değişim yaratacak şekilde yaşam koçluğu yapabilmek ve daha onlarca başlık sayabileceğim bu sistemi uygulamak başka bir sanattır ve eğitim gerektirmektedir. Hibrit eğitim sistemi bu ve bunun gibi onlarca farklı sebep yüzünden ne yazık ki henüz hazır olmadığımız ve üzerinde çokça düşünüp çalışmamız gereken bir sistemdir. Bu konuda üzerinde çalıştığım kitap olgunlaşmıştır.

Zorlukların giderilmesi kesinlikle mümkündür. Online keman eğitimi eğer örgün sistemde hibrit olarak yapılacak ise öğreticinin ivedi bir şekilde en az beş yıllık eğitim planı hazır olmalı, öğrencinin yaşaması muhtemel tüm sıkıntıları önceden tecrübe etmiş ve çözüm bulmuş olmalıdır. Eğitmenin, eğitim sürecinde düşünmesi ve acaba nasıl yapsak sorusunu öğrenci ile paylaşması yerine bunun çalışmasını en az bir yıllık süreçte tamamlayıp gerekli alt yapıyı oluşturması gerekmektedir. Müzik eğitiminin online verilmesi mümkündür. Bu konuda eğer devletim benden destek ister ise seve seve tüm tecrübem ile katkı sunmaya hazırım.

Ek ilgi alanları; ses mühendisliği ( aranje, mix, mastering), müzik terapi, bestecilik ve derleme, orf yöntemi, kişisel gelişim alanında on bir adet sertifikadan (müzik terapi, yaşam koçluğu, eft teknikleri, aile dizimi, regresyon, nefes koçluğu, nlp pratisyenlik, yaratıcı drama, biyoenerji, fitoterapi, hipnoterapi) oluşmaktadır. Yapmış olduğu derlemelerden birisi olan “derrule” derlemesi Anadolu Klarnet Beşlisi ile farklı ülkelerde seslendirilmeye devam edilmektedir.

Ayrı ayrı hem online hem de hibrit olarak geliştirdiğiniz eğitim hakkında okuyucularımıza, sizi seven, takip eden dinleyicilerinize neler söylemek istersiniz?

Online keman eğitimi başka bir desteğe ihtiyaç duymayacak hale gelecek şekilde tarafımca 15 yılda tasarlanmıştır. Ayrıca devlet okulları için hibrit olarak alternatif bir sistem de geliştirmiş bulunmaktayım. Bu iki sistem de yıllarca emek emek gelişmiştir.  Buradan söylemek isterim ki artık sistemim dünyada yaygınlaştığında dünyanın her yerinden hocalar ile online eğitimler olması gerektiği gibi yapılabilecektir. Tüm dünyada “online eğitim” olarak geçen fakat sadece internet araması yoluyla ya da sisteme video yükleyerek yapılan ve sonuç alma noktasında iyi niyetli çabalara rağmen eksik kalan eğitimin yerini artık geliştirmiş olduğum sistem alacaktır. Bu durum hem ülkemizin tanınması hem de keman ve dolayısı ile müziğin gelişimine katkıda bulunacaktır. Kemana küsen milyonlarca insanın ve farklı enstrümanlar çalan milyonlarca insanın gelişimine katkı sunacak ve onları sanat icra eder hale getirecektir. Bu da benim en büyük gururum olacaktır.

Orkestra için yazmış olduğu senfonik eserin çalışmaları devam etmektedir. Ses mühendisliği alanında aranje ve mix çalışmalarının kendisine ait olduğu iki adet pop eseri müzik mecralarında bulunmaktadır. Geliştirmiş olduğu bilişsel temelli bütüncül keman eğitimi yaklaşımı ile ilgili çalışmaları olgunlaşmış ve üzerinde çalışmaya devam etmektedir. Liseyi Ankara Anadolu Güzel Sanatlar Lisesinde keman branşında 2005 yılında tamamladı.

 “Klasik Müzik Keman İcrası İçin Orta ve İleri Seviye Eserler” adlı kitabınız çıktı. Kitabınızın içeriğini biraz daha netleştirelim. Kitabınız hakkında neler söylemek istersiniz?

Kitap içerisinde bulunan sekiz adet Türk ezgileri içeren eserlerin klasik müzik keman sanatçıları için materyal oluşturması amaçlanmıştır. Eserlere hazırlık için küçük etüt önerileri içeride bulunmaktadır. Eserler orta- ileri seviye keman icracılarına hitap etmektedir. Dolayısıyla her icracının keman öğrenim süreci göz önüne alındığında orta-ileri seviyeye gelmiş bir keman icracısının keman eserini yorumlamadan önce hangi basamaklardan geçmesi gerektiğini bildiği varsayımına dayanarak sadece birkaç ölçülük hatırlatma önerileri yapılmıştır.

Bu öneriler eserleri seslendirmeden önce yapılması gereken asgari çalışma önerilerini içermektedir. Bu öneriler gamların ilk, iki ve üç ölçülük hatırlatma gösterimleri ile gerçekleştirilmiştir. Notaların üzerine elden geldiği kadar yay ve bağ eklenmemeye çalışılmıştır. Bu sayede kolaylıkla notalar üzerinde dilediğiniz bağ ve yay çeşidini yazarak ve silerek çalışmanız mümkün olacaktır.

Her icracının kendi çalışma prensibi ve yeteneği çerçevesinde eserlere bir yaklaşımı olacaktır. Kimi icracılar için bu eserlere başlamak ön hazırlık yapmaya ihtiyaç duymaksızın mümkün olacaktır. Her esere müziği ön planda tutarak yaklaşmak eserlerin yaratılış amacına uygun bir yaklaşım olacaktır. Bu yaklaşımın ortaya çıkmasındaki yardımcı etmen ise doğru bir teknikle keman icra becerisine sahip olmaktır. Kimi eserlerin teknik zorluğu başlangıç seviyesindeki bir öğrencinin dahi çalabileceği bir görünüm sunsa da müzikal zorluğu ileri seviye bir anlatım kabiliyeti gerektirmektedir.

Eserlerimi depremden hayatını kaybeden aziz vatandaşlarımız için, iş kazasında hayatlarını kaybeden aziz madencilerimiz için, dünyanın geçmişinde, bugününde yaşanılan ve gelecekte yaşayacağı süreçler için besteledim ve her nota yaşanmış olan duygular sonucunda ortaya çıkmıştır. Bu eserlerin oluşturulma amacı yoktur. Amaçlı şekilde oluşturulan eserlerin duygudan yoksun olacağını düşünüyorum. Bu bağlamda eserlerin her bir notasına müzikal yaklaşılması gerekmektedir.

Lisansı Gazi Üniversitesi Müzik Öğretmenliği Ankara’da keman branşında tamamladı. Yüksek Lisansı Kırıkkale Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinde tamamladı. Sanatta Yeterlik derecesini Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Yaylı Çalgılar bölümünde Eskişehir’de tamamladı. Anadolu Üniversitesinde Araştırma Görevlisi olarak mesleğe başladı. Doktora eğitimini tamamladıktan sonra Doktor Öğretim Üyesi olarak Munzur Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinde göreve başlamıştır.

Türkiye genelinde konserler vermeyi düşünüyor musunuz?

Tunceli ve çevresindeki illerde piyanist bulma konusunda ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Var olan piyanist sayısı bir elin parmaklarını geçmeyecek şekildedir. En azından ben öyle biliyorum belki de ulaşamadığım piyanistler vardır. Ama ulaşabildiklerimden profesyonel koro petisyon yapabilen piyanist ya da bu konuda bulduklarım içerisinden eşlik etmeye gönüllü olan piyanist neredeyse yoktur. Çevre iller de dâhil olmak üzere konser verebilmem için eşlikçi sıkıntısının çözülmesi gerekmektedir. İyi bir piyanist ve orkestra bulmam gerekmektedir. Ankara, Eskişehir İstanbul gibi bu imkânların çok daha geniş olduğu illerimizde konser vermek istediğimde okuldaki 31 saatlik yoğun ders programından çıkıp izin almam ve konser vermem mümkün olamamaktadır. Yazın konser vermek istediğimde ise büyük şehirlerdeki sanatçılar yaz tatillerine çıktıkları için ben yine odamda kendime konser vererek günlerimi geçirmekteyim. Okulda sadece solo eserler seslendirerek tek başıma konserler veriyorum. Hatta doçentlik başvurumu solist olarak yapmam gerekirken müzikoloji konusunda da çalışmalarım olduğu için ve yüksek lisansımı bu branşta yaptığım için müzikolojiden başvuru yapmak zorunda kaldım. Normalde tüm çalışmalarım hazırdı ve doçentlik sınavı benim için çok kolaydı. 20 yılın emeği ile gereksinimleri karşılıyordum. Fakat müzikoloji ile başvurduğum için artık sevgili jüri üyelerinin takdiri ile sınavım umarım olumlu sonuçlanır noktasındayım. Aslında bu trajik bir durumdur. Branşımı yaşayamamak ve uygun ortamı bulamamak gerçekten üzücü ve ülkemiz adına da bir sanatçının çırpınışlarının boşa gitmesi dolayısıyla ülkesine katacağı birçok şeyden geri kalması söz konusudur. Devletimiz gerekli kadroları açıp üniversitelere profesyonelleri davet etmektedir fakat klasik müzik bulunduğum çevrede çok rağbet görmediği için profesyoneller de bu bölgeler yerine batıda kalmayı seçmektedir. Örneğin Ankara, Eskişehir, İstanbul, İzmir ve bunun gibi büyük şehirlerimizde hem piyanist hem de orkestralara erişim çok daha kolaydır. Klasik müzik hem Türk müziği hem de batı müziğini kapsayan bir daldır. Klasik müzik denilince akla sadece Bach, Mozart vs. gelmemeli. Türk müziğinin de akademik ve dünya standartlarında seslendirilmesi aslında Klasik müzik çerçevesine girmektedir. Akademik olarak seslendirilen her müzik gelişime devam eder ve ülkemiz sanatının nefes almasını sağlar. Aksi halde müziğimizin kendisini tekrar etmesi gelecek neslin bu müziği görmezden gelmesine ve müziğimizin giderek yok olmasına sebep olur. Bir besteci ve icracı olarak müziklerimi icra şansı bulduğumda yeni eserler üretmek için daha çok motive olmaktayım. Eserlerim taze ve ellerim formunda. Planladığım Türkiye üniversiteler turnesini gerçekleştirmek için elimden geleni yapacağım.

Munzur Üniversitesi için bir marş yazmış ve bu marş okul yönetimi tarafından kabul edilmiştir. Ayrıca Uluslararası 6 hakem ve ulusal 2 hakemin bulunduğu Munzur Üniversitesi Uluslararası Keman Yarışması’nı düzenlemiş ve jüri olarak yer almıştır. 200 sayfalık bir kişisel gelişim kitabı yazmış ve basılmayı beklemektedir. Hem ülkemizin hem de Munzur Üniversitesinin tanınırlığını arttırmak için çalışmalarda bulunmuştur. Şu anda hala Munzur Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinde görevine devam etmektedir.

İfade ettiğiniz zorluklar ortadan kalktığında, Elazığ’da bir keman konseri vermeyi düşünür müsünüz?

Elazığ’da sadece bir piyaniste ulaşabildim ve oda kesinlikle yardım edemeyeceğini söyledi. Eğer profosyonel bir piyanist bulunabilirse güzel bir konser vermeyi isterim. Hem kendi eserlerimle hem de uluslararası standartlarda eserler ile sizlerle olmak beni çok mutlu eder.

Keman eğitimi alanında bir makalenizi okuma fırsatım olmuştu. Keman ile nihavent makamının bütünleşmesinden biraz bahseder misiniz?

Türk müziği keman sanatçıları zaten duruma yabancı değil fakat Klasik Batı müziği keman sanatçıları komalı sesleri icra edemediği/etmediği için birçok makamın seslendirilmesi mümkün görülmemektedir. Ben komalı seslere de ilgi duyduğum için icra etmekteyim fakat diğer kemancılar için bu durum mümkün değildir. Bende öz müziğimizin uluslararası arenada seslendirilmesine olanak sağlamak için Batı müziğine uygun koma içermeyen makamların tespitini yüksek lisans tezim de yaptım ve nihavent makamı da bunlardan biridir. Bu çalışma bir başlangıç noktası oluşturmaktadır. Bundan sonraki hedef genel tabir ile konuşmak gerekirse komalı eserlerinde Klasik müzik içerisine girmesi için gerekli çalışmalarıma devam etmektir. Bu süreç tahminen üç yılımı alır.

Aynı zamanda söz ve müziği size ait olan şarkılarınız da var. İlerisi için bu konuda neler yapmayı planlıyorsunuz? Çalışmalarınızın devamı gelecek mi?

Aynı zamanda ses mühendisi olduğum için aranje, mix ve mastering yapıyorum. Kendi profesyonel stüdyomda eserlerimi yine kendim oluşturuyorum. Dinlediğiniz her eserin bir mühendislik süreci vardır. Çok ciddi ve zor bir süreçtir. Eserin güzel olması bir yana doğru mühendislik ile işlenmesi çok ciddi bir başarıdır. Bu benim için nefes almak gibi. Orkestra için yaptığım senfonik eserler, sözlü pop eserleri, keman eserleri bu yaratım süreci benim var olma sebebimdir diyebilirim.

Keman eğitimi almak isteyenler için bir yaş sınırı var mı? Yetişkinler için önerileriniz nelerdir?

Benim Youtube kanalımda çok detaylı bir videom var mutlaka okuyucular izlemeli. Kısaca özeti asla yaş sınırı yoktur. Sadece amaç vardır. Hangi amaç ile keman çalıyorsunuz bu önemlidir. Ben gönüllü derslerimde 60 yaşında ve 4 yaşında öğrencilerle de çalıştım. Korkmasınlar ve yaş sınırı var diyenlerden ders almasınlar çünkü öğretim metodu eksik olduğu için böyle söylerler. Eğer eğitmen nasıl öğreteceğini bilmiyor ise zaten bu bir sınırdır. Sınır bizleriz onun dışında bir sınır yoktur.

Bir akademisyen olarak müziğin insan hayatına olumlu etkilerinden bahseder misiniz?

Dil insanların kendilerini ifade etmelerine olanak sağlamaktadır. Bu ifade her ne kadar yeterli gibi görünse de müzik ile duyguları ifade etme durumu karşısında nispeten yetersiz kalmaktadır. Müziğin insanlar üzerinde içsel ve dışsal etkileri bulunmaktadır. Öyle ki müzik terapi uygulamaları ile insanlara şifa verilebilmektedir. Her duygu durumu müzik ile ifade edilmiş ve edilmeye de devam etmektedir. Müziksiz bir yaşam neredeyse mümkün görünmemektedir.

Müziğin hayatımızdaki yeri ve önemi yadsınamayacak kadar büyüktür. Bu sebeple eğitim camiası başta olmak üzere neredeyse her mecrada kendisine yer bulan müzik, çalgı icrası ile insanlara aktarılmakta ve bu aktarımın gücü gerek bestecinin eser kalitesi gerekse icracının ustalığı ile şekillenmektedir. Bir milletin dil gelişimi ve iletişim kurarken kullandıkları kelime sayısı nasıl o milletin gelişmişliğini ortaya koyuyorsa aynı şekilde ülkelerin sahip olduğu çok sayıdaki özgün müzik eserleri de o ülkelerin gelişmişliğini ortaya koymakta ve gelişimine katkıda bulunmaktadır. Örnek verecek olursak bugün gelişmiş toplumların çok çeşitli türlerde müzik yapıtlarına sahip oldukları ve yeni eserler üreterek bu gelişim süreçlerine devam ettikleri görülmektedir. 

Gelişmekte olan ülkemiz müziği çok çeşitli dokularda ifade gücüne sahiptir. Hem ülkemiz hem de dünya müziğine katkıda bulunacak müzikal güç ülkemiz bestecilerinde mevcuttur. Fakat yapılan beste sayısı yetersiz kaldığı için hem müzik eğitim ortamlarında hem de halkın müzik ile kültürlendiği ortamlarda tıpkı dil kullanımında olduğu gibi müzik çeşitliliğinde de yeni üretimlerin önemli derecede az olması sebebiyle gelişim yeterli düzeyde sağlanamamaktadır. Öyle umuyorum ki gelecekte çok daha fazla yapıt ortaya çıkacak ve ülkemiz gelişimine katkıda bulunacaktır.

Okuyucularımıza son olarak söylemek istedikleriniz…

Dünyanın yaşanılabilirliği dünyada sanata ilgi duyanlar kadardır. Bu her türlü sanat türü olabilir. Müzik bu sanatlar içerisinde en etkili olanlarından birisidir. Lütfen müziksiz kalmayınız. Kanında müzik olan hiçbir birey canlılara zarar veremez. Kemanla kalın…

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol