Uzun bir aradan sonra bu yıl 25’ncisinin gerçekleştirileceği kararlaştırılan Hazar Şiir Akşamları etkinliğine gösterilen tepkiler dinmek bilmiyor. Başta Elazığ basını olmak üzere toplumun bir çok kesiminden tepkiler gelirken bir tepki de aynı zamanda gazetemiz yazarı da olan Elazığlı Şair M. Şükrü Baş’tan geldi.
İLK OLARAK 1992 YILINDA DÜZENLENDİ
Geçmişi yıllar öncesine dayanan ve ilki; “Fırat Şiir Akşamları” adıyla 1992 yılında düzenlenen daha sonra da adı Hazar Şiir Akşamları olarak değiştirilen Elazığ’ın en uzun soluklu etkinliğinin uzun bir aradan sonra Elazığ Belediyesin düzenlemiş olduğu anlamlı Kitap fuarına da denk gelecek şekilde yeniden düzenleneceği duyuruldu.
HEYECAN BEKLENİRKEN TEPKİLERE NEDEN OLDU
Bu yıl 25’ncisinin yapılacağı duyurulan etkinliğin ayrıntıları etkinliğin düzenlenmesine sayılı günler kala kamuoyu ile paylaşıldı. Etkinlikle alakalı ayrıntıların ortaya çıkmasıyla birlikte şehirde bir heyecan dalgası beklenirken ne yazık ki etkinlik çeşitli tepkilere neden oldu.
TEMCİT PİLAVI MI, FUR ARASI ŞİR Mİ?
Başta Elazığ medyası olmak üzere kamunun birçok kesiminden gelen tepkiler dikkat çekti. Elazığ basınından ilk olarak Elaziz Gazetesi; “Bıktıran Hazar Şiir Akşamları” başlığını atarak; “Temcit Pilavı gibi yeniden mi ısılıtılıp servis edilecek?” derken Elazığ’da günlük yayın yapan hakimiyet Gazetesi de; anlamlı bir tespitle “Fuar Arası Şiir” diyerek Hazar Şiir Akşamları ile ilgili yapılan basın açıklamasının ise Evlere Şenlik olduğuna dikkat çekti.
BAŞKA DİYARLARA UÇMAK KOMPLEKSİ
Bu yıl yapılacak olan Hazar Şiir Akşamlarının Kazak Şair Abay Kunanbay anısına yapılacağını aktaran Hakimiyet Gazetesi; “Şair Abay’a yok bir sözümüz ama yok mu bizim şairlerimiz demeden edemiyoruz.” Şunları kaydetti: Şiirleri dillerde olan Cahit Sıtkı, İlhan Selçuk, Can Yücel, Sezai Karakoç, Ziya Gökalp, Edip Canseven, Orhan Veli, Cemal Süreya, Özdemir Asaf, İsmet Özel, Rasim Özdenören, Nuri Pakdil, Akif İnan gibi bizi ve Anadolu insanını mısralara döken şairlerimizi yok sayıp başka diyarlara uçmak kompleksi neyin nesi?
BİR TEPKİ DE GÜNIŞIĞI YAZARINDAN
14-16 Ekim tarihleri arasında Elazığ belediyesinin düzenlemiş olduğu Kitap Fuarına den gelecek şekilde düzenlenecek olan 25’nci Hazar Şiir Akşamları ile ilgili bir tepki de aynı zamanda Günışığı Gazetesi yazarlarından olan Şair-Yazar M.Şükrü Baştan geldi. Şair M.Şükrü Baş köşesine taşıdığı Hazar Şiir Akşamları ile ilgili tepkisel yazısına “Duydunuz mu, Hazar Şiir Akşamları Yapılıyormuş?” başlığını atarak; Yaklaşık yirmi senedir bizler; Hazar Şiir Akşamları sevdalıları olarak bu etkinliğin içerisindeyiz. Ancak etkinliğin yapılacağını İstanbul ve Ankara’dan ilimize davet edilen şair arkadaşlarımızdan duydum ve üzüldüm.” dedi.
ŞAİR BAŞ: ELAZIĞ’A DAVET EDİLEN ŞAİRDEN ÖĞRENDİM
Elazığ’a dair konuları işleyen Günışığı Gazetesi Köşe Yazarlarımızdan Usta Yazar M. Şükrü Baş, bu haftaki yazısında Hazar Şiir Akşamları’nı kaleme aldı. “DUYDUNUZ MU HAZAR ŞİİR AKŞAMLARI YAPILIYORMUŞ!” başlıklı köşe yazısında sitemini ve tepkisini dile getiren Baş, yaklaşık yirmi sene Hazar Şiir Akşamları sevdalıları olarak içinde oldukları etkinlikten haberdar edilmediği için üzüntüsünü dile getirerek; “Geçtiğimiz Salı günü İstanbul’dan gelecek olan bir şair kardeşim beni aradı. Elazığ’a geleceğini söyledi. Aynı gün Ankara’dan aradılar şiir akşamlarına gelecek bir ismi bildirdiler. “Benim haberim yok” dedim. Nasıl olur dediler ve programı gönderdiler. Tabii ki çok üzüldüm.” İfadelerini kullandı.
BU GİZLİLİK NEDEN?
Köşesinde Hazar Şiir Akşamları programını hazırlayanların aklına bu şehirde yaşayan şair ve yazarların hiç birisi gelmedi mi?” diye soran M.Şükrü Baş; “Onlarla bir araya gelip bu programı istişare etmeleri bu kadar mı zordu? Ama kendilerini dağ sanan, kargadan başka kuş olmadığına inananların bunları düşünmesi elbette ki düşünülemez ve beklenilemez.” sözleri ile sitemde bulundu.
EN BÜYÜK ÜZÜNTÜM: BAŞKALARINDAN ÖĞRENMEK
En büyük üzüntüsünün ise Hazar Şiir Akşamlarının yapılacağını Ankara ve İstanbul’dan öğrenmek olduğunu kaydeden Baş’ın köşe yazısından öne çıkanlar şöyle; Gazeteleri arıyorum, şair ve yazar arkadaşlarımı arıyorum. “Bu etkinlikten haberiniz var mı? Diyorum “Hayır yok” diyorlar. O zaman bu gizlilik neden? Kimden neyi gizliyorlar? Neden saman altından su yürütüyorlar? Bunun bir adı olmalı değil mi? Biz, “Bizi şair olarak davet edin.” demiyoruz. Zaten etseniz de katılmam Ama nezaketen de olsa biz emektarlara bir haber vermek olgunluktur değil mi? diyoruz.
KENDİN PİŞİR KENDİN YE İÇTİHADI
Bu etkinliğe kimlerin davet edildiğini bilmiyoruz. Yarın davet edilen şairlerin listesine baktığımızda bu şairlerin “Çağır beni çağırayım seni” formatına uygun “Kendin pişir kendin ye” içtihadı ile yapılacağını görmemiz hiç de zor değildir. Şairden ziyade yazı yazdığımız dergi sahipleri ve kendi görüş ve düşüncelerinde olan şairler davet edilecektir.