Bozdağ, tutuklu ve hükümlülerin devlete emanet olduğunu söyledi. Cezaevindeki tutuklu ve hükümlülerin meslek sahibi olması için yapılan çalışmaları anlatan Bozdağ, bu alanda İşyurtları Kurumunun önemli bir görev üstlendiğini dile getirdi. Bozdağ, İşyurtları Kurumu tesislerinin, hükümlü ve tutukluların meslek sahibi olması, topluma kazandırılması amacıyla oluşturulduğunu vurguladı. Cezaevinden tahliye olanların cezasını çektiğini ifade eden Bozdağ, bu kişilerin toplum içinde saygın ve şerefli bir insan olarak yaşamayı hak ettiğini, toplumun her bireyinin de cezası infaz edilene kapısını, iş yerini açması gerektiğini anlattı.
BU HAKSIZLIĞI YAPMAMAK LAZIM
Cezası infaz edilmiş, sonra tahliye olan birisinin iş bulamamasının "dışarının açık cezaevine dönmesi" anlamına geldiğine, bunun da adil, hakkaniyete uygun bir şey olmadığına dikkati çeken Bozdağ, şöyle devam etti: "Buradan iş sahiplerine ve herkese çağrı yapıyorum, tahliye olmuş insanlara iş vermek, onların yeniden suça sürüklenmesini veya kasten suç işlemesini engellemek gibi son derece önemli bir faydayı sağladığı gibi o insanların hayatını daha iyi hale getirmesi için de büyük bir yardımı ifade eder. Bunu hep beraber yapmalıyız ama maalesef bakıyoruz herkes sabıka kaydı istiyor veya istemese bile bir yerden bir laf duyuyor hemen 'Aldık o elemanı ihtiyacımız yok.' veyahut da 'Kusura bakma. Güle güle.' diyor, teşekkür edip gönderiyor. Bu büyük bir haksızlık, bu haksızlığı yapmamak lazım. Önemli olan işe ehil mi? Liyakati yerinde mi? Dürüst mü? Verdiğimiz işi yapıyor mu, yapmıyor mu onun üzerinde durmak gerektiğine yürekten inanıyorum." Bekir Bozdağ, tahliye olanların topluma ve aileye karışmasının, aktif birey olarak yer almasının suçla mücadelede ve suçların azalmasında büyük fayda sağlayacağını vurguladı.
EN MODERN CEZA İNFAZ SİSTEMİDİR
Adalet Bakanı Bozdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü: " Türkiye ceza infaz sistemi, en modern ceza infaz sistemidir. Türkiye'de ceza infaz sisteminin sağlıklı yürümesi için yasalarımızda çok ciddi değişiklikler yaptık. Türkiye, işkence ve kötü muameleyle geçmişte pek çok defa itham edilmiş bir ülke ama biz yasalarımızda yaptığımız değişiklikle işkencede zaman aşımını kaldıran tarihi adım attık. Bunun anlamı şu; 'işkence ve kötü muameleye sıfır tolerans' demektir. Türkiye'de kim ki herhangi bir kişiye işkence yaparsa değil bir yıl, yüz yıl geçse hayatta ise yine yargının önünde hesap vermekten kurtulamayacaktır. Çünkü biz devlet olarak diyoruz ki, cezaevlerinde olan veya herhangi bir şekilde devletin eline işlediği suç nedeniyle yakalanarak veya gözaltına alarak geçen her bir insanın insan onuruna yakışır bir şekilde hakkını, hukukunu korumak, onun kendini savunmasına izin vermek, adaletin terazisinin doğru tartmasını sağlamak ve hakkın yerini bulmasını temin etmek için gayret içerisindeyiz. Bizim bütün bunlardan hedefimiz bu. Bunun yolu da hukuk devletinin kurallarına, hukuk devletinin ilkelerine, insan onur ve haysiyetine saygıyı esas olarak yapmaktır. Türkiye bunu başarıyla yerine getirmektedir."
CEZAEVLERİNDE İŞKENCE YOKTUR
İşkence ve kötü muameleye ilişkin iddiaları hatırlatan Bozdağ, şu ifadeleri kullandı: "Şunu açıklıkla ifade etmek isterim ki, Türkiye cezaevlerinde ve Türkiye'de işkence yoktur. Somut bir örnek kimse gösteremez. Gösterildi diyelim bir örnek, biz onun üzerine gitmezsek o zaman çıkıp bize şunu demeleri lazım, 'Size somut örnek gösterdik ama siz üzerine gitmediniz.' Hem adli yönden hem idari yönden böyle bir vaka olduğu zaman biz üzerine kararlılıkla gidiyoruz, gitmekte de kararlıyız. Bu konuda herhangi bir kamu görevlisini koruyucu, kollayıcı bir iradenin sahibi değiliz. Onlar emanet, o emanetlere kötü muamele yapan, işkence yapan herkes karşısında hukuku bulur, adaletin gereğini ise onu bulur, onu bulacaktır." Bütün iddiaların araştırıldığının altın çizen Bozdağ, ihmali, kusuru olanlara, kasıtlı davrananlara yönelik yasal yolların işletildiğini söyledi.
YENİ DÜZENLEMELER YOLDA
Cezaevlerinde hasta tutuklu ve hükümlülerin de bulunduğunu anımsatan Bakan Bozdağ, şunları kaydetti: "Şimdi önümüzdeki günlerde hasta tutuklu ve hükümlülerle ilgili yeni çalışmaları yapma kararı aldık. Çünkü bu düzenlemeleri, mevcut infaz kanunumuzda ve diğer yasalardaki düzenlemeleri acaba daha insani esaslara göre nasıl düzenleriz bunu Adalet Bakanlığı olarak çalışıyoruz. Cezaevinde hastalığı nedeniyle kalamayacak durumda olanlarla ilgili şimdi bir düzenlememiz var ama bu düzenlemenin işleyişinde de sıkıntılar olduğunu çok yakından görüyoruz. O yüzden bu sıkıntıları tamamen kaldıracak, hiç olmazsa minimize edecek bir adımı atma konusunda da kararlıyız. Bir yandan muayene süreçleriyle ilgili öte yandan da cezaevinde tek başına hayatını idame ettiremeyecek durumda olanlarla ilgili yeni düzenlemelerin hazırlığında olduğumuzu buradan bütün Türkiye kamuoyuna duyurmak isterim. Çalışıyoruz, çalışmalarımız nihayete erdiği zaman biz bunun detaylarını da kamuoyuyla paylaşacağız ve bu adımın atılması konusunda da hazırlıklarımızı Türkiye Büyük Millet Meclisi AK Parti Grubu, Cumhur İttifakı grubuna da taslak olarak aktaracağımızı da buradan ifade etmek isterim." Bekir Bozdağ, konuşmasının ardından Et Entegre Tesisi'nin açılışını yaptı. Programa, AK Parti Kars Milletvekilleri Ahmet Arslan ve Yunus Kılıç, Vali Yardımcısı Mehmet Zahid Doğu, Cumhuriyet Başsavcısı Abdullah Amanvermez, Adalet Bakanlığı bürokratları, AK Parti İl Başkanı Adem Çalkın ile çok sayıda davetli katıldı.