Yeniden Refah Partisi Elazığ İl Başkanı Avukat Erhun Karakuş, düzenlediği basın toplantısında, Elazığ merkezde yıllarca hizmet veren Mehmet Akif Ersoy lisesinin, 24 Ocak 2022 depreminde hasar görmemesine ve yıkım kararı verilmemesine rağmen, alel acele bir kararla okulun ihalesiz bir şekilde yıkıldığını, okul arazisinin de Elazığ Belediyesine devredildiğini ifade etti.
Şaibe iddiaları sonrasında dönemin İl Milli Eğitim Müdürü ve Milli Eğitim müdürlüğünde görevli bir çalışan hakkında soruşturma açıldığını belirten Başkan Karakuş, bu işin iki devlet memurunun gücünün yetebileceği bir iş olmadığını, soruşturmanın genişletilmesi gerektiğini, bu nedenle muakif raporda adı geçen isimler hakkında da soruşturma açılması için Cumhuriyet başsavcılığına başvuruda bulunacaklarını kaydetti.
Karakuş açıklamasında şu ifadelere yer verdi;
“ADALETE BAŞVURMAYA KARAR VERDİK”
“Malumunuz olduğu gibi parti teşkilatımız ve şahsımın yakinen takip ettiği ilimiz Mehmet Akif Ersoy lisesinin yıkım ihalesindeki çeşitli şaibeli söylemlerin araştırılması için biz geçtiğimiz Ağustos ayında ilimizin dönem valisi Erkaya Yırık beyefendiye basın mensupları aracılığıyla bir çağrıda bulunmuştuk. Ve bu okulun yıkım ihalesiyle ilgili, genel okulların yıkımıyla ilgili ciddi şaibeli iddialar konuşuluyor, bunla ilgili şehrin idari amiri olarak üzerinize düşeni yapın. Gerekli soruşturmayı yaparak kamuoyunu aydınlatın diye bir çağrıda bulunmuştuk. En nihayetinde bu açıklamaların üzerinden bir ay geçmesine rağmen valilik makamınca bu konuda idari bir soruşturma bağlamında herhangi bir adım atılmadığını gördük. Bunun üzerine bu işin çözümü noktasında adalete başvurmaya karar verdik. Şahsımın müştekisi olduğu Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığına yapmış olduğumuz bir suç duyurusuyla Mehmet Akif Ersoy lisesinin hali hazırda kim tarafından yıkıldığı, talimatın kimin verdiği, ihale yapılıp yapılmadığı, devlet kasasına gelir elde edilip edilmediği noktalarında iddialarımız vardı ve bu iddialarla beraber cumhuriyet başsavcılığına teslim ettik.”
“ARTIK BİR İDDİA DEĞİL, TESBİT OLDUĞU ORTAYA ÇIKMIŞTIR”
“En nihayetinde Cumhuriyet Savcılığı, Elazığ Valiliğinden devlet memurlarının soruşturulması için izin talebinde bulundu kanun gereğince. Ve Elazığ Valiliğinin şehirdeki bir müffettiş raporu ve akabinde o müffetiş raporuyla yetinilmedi ardından Milli Eğitim Bakanlığından ikinci bir müffettiş raporu (muhakkik raporu) dosya arasına alındı. Ve gelmiş olduğumuz nokta itibariyle Elazığ Valiliği geçtiğimiz hafta Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığına milli eğitimin dönem müdürü ile bir personeli hakkında soruşturma izni verdi. Bizde bu dosyanın müştekisi olduğumuz için 241 sayfadan ibaret soruşturma izin raporunu inceledik. İncelediğimiz hususlar tıpkı suç duyurusunda bulunduğumuz gibi sizlerin medya aracılığıyla daha evvel basın mensuplarına kamuoyuna duyurduğumuz gibi bu okulun gelinen nokta itibariyle yıkanı belli değil, yıktıranı resmi olarak belli değil. Ve devletin kasasına bir TL dahi girmeden kaybolmuş, yok olmuş bir okuldan bahsediyoruz. Şimdiye kadar ben bunları bir iddia olarak ileri sürüyordum. Ancak elimizdeki şu rapora bakıldığı zaman bunların bir iddia değil artık bir tespit olduğu ortaya çıkmıştır.”
“OKUL ACELE ŞEKİLDE BOŞALTILIYOR”
“Bakınız bununla ilgili raporda geçen şu ifadeyi okumak istiyorum; İl Milli Eğitim Müdürlüğünün teknik elemanları tarafından, okulun yıkımından 20 gün önce bu okulda inceleme yapılıyor ve teknik elemanlarının hazırladığı raporda okulun hasarsız olduğu yazılıyor. Bu rapora istinaden İl Milli Eğitim Müdürlüğü okul idaresine yazı gönderiyor. Ve okulun gerekli hazırlığını yapın, yeni eğitim öğretim yılında bu okul hasarsız olduğu için eğitim verecek deniyor. Bunun üzerinden 20 gün geçmiyor, bu okul alel acele bir şekilde boşaltım kararı veriliyor. İl Milli eğitim müdürü, dönemin valisine okulun acilen boşaltılması yönünde bir talebini iletiyor. Dönemin valisi olur kararı vererek 27’sinde okulu boşaltıp hemen yıkımına mehil veriyorlar.”
“HİÇ BİR RESMİ KAYDA ULAŞILAMADI”
“Gelmiş olduğumuz aşama itibariyle savcılığa gönderilen yazıda işlemler hakkında hiçbir resmi kayda ve bilgiye ulaşılmadı. Resmi bir ihale yapılmadı. Herhangi bir protokol dahi düzenlenmediği, Mehmet Akif Ersoy Lisesi binalarının yıkılması kararının kim tarafından verildiği muğlak ise de yıkılması amacıyla tahliye edilmesi sürecinin il milli eğitim müdürü tarafından yönetildiği, okul yıktırılmasının depremde gördüğü hasar sebebiyle değil, yerinin Elazığ Belediyesine verilmesi için 24 Ocak depreminin bir fıorsat olarak değerlendirildiği ve enkazı acilen kaldırılan binalarla birlikte okulun yıktırıldığı, ağır hasar kaydı, yakım kararı, ilgili kurumlara gerekli bildirimler ve ilahe yapılmadan kim tarafından yıkıldığı ve devletin ne kadar gelir elde edildiği bilinmemektedir şeklinde bir yazıyla Cumhuriyet savcılığına soruşyturma izni veriyor. Bunları ben söylemiyorum; okulun Elazığ belediyesine verilmesi için hasarsız okulun yıktırıldığını Cumhuriyet Savcılığına verilen dilekçede, soruşturma izninde muakif raporu açık bir şekilde ortaya koyuyor.”
“YENİDEN SAVCILIĞA BAŞVURACAĞIZ”
“Burada soruşturma izni dönemin il milli eğitim müdürü ve bir milli eğitim personeli hakkında verildi. Esasen benim burada üzüldüğüm şe; milli eğitimdeki personel arkadaşımız tamamen bulunduğu görevin kurbanı oldu diyebiliriz. Ancak bugün gerek siyaseten gerek bürokrasi bağlamında değerlendirme yaptığımızda bir okulun ihalesiz, bedelsiz bir gecede yok olacak şekilde yıkım emrini, yıkım işlemlerini yürütmesi bir milli eğitim müdürünün değil, herhangi bir kurum müdürünün tek başına yapacağı bir iş olmadığını biliyoruz. Dolayısıyla soruşturma izninde her ne kadar dönemin milli eğitim müdürü ve personeli hakkında soruşturma izni verilmiş olsa da biz bu soruşturmanın takipçisi olacağımız gibi bu süreçten sonra da soruşturmanın genişletilmesi amacıyla Cumhuriyet Savcılığına ikinci bir başvuruda bulunacağız. Hasarsız okulun boşaltılmasına olur kararı veren dönemin valisi, okulun yıktırıldığı iddia olunan, görüntü kayıtlarında adı geçen Elazığ’daki mevcut bir belde belediye başkanı ve mevcut belediye başkanın haricinde de muakif raporuna geçen ifadeye göre söylüyorum; Her ne kadar bütün kurum müdürleri ifadelerinde yıkanı ve yıktıranı ifade etmeseler de diyor, birebir sohbetlerimizde okulun Elazığ Belediye Başkanı tarafından Mollakendi belediye başkanına yıkım talimatının verildiği yönünde bir muakif raporu var.”
“KONUNUN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ"
“Dolayısıyla biz bu işin sadece iki devlet memuru olan il milli eğitim müdürü ve milli eğitimdeki o hemşehrimiz hakkında soruşturma yapılması bizim vicdanımızın da kabul edeceğimiz bir şey değildir: Bunların tek başına gücünün yeteceği de bir şey değildir. Biz Cumhuriyet Başsavcılığına ikinci bir başvuruda bulunacağız. Dönemin valisi ve ilgili adı geçen belediye başkanlarıyla ilgi soruşturmanın genişletilmesi için bir talepte bulunacağımızı ve bu sürecin yakinen takipçisi olacağımızı kamuoyuna saygılarımla arz ediyorum.”