Öne Çıkanlar elazığhaberleri Elazığ yenıufuk yeniufuk gazetesi Elazığspor spor

Bu haber kez okundu.

KENT KONSEYİ 5. TOPLANTISINI KÜLTÜR EVİ’NDE YAPTI

Kent Konseyi Kültür-Turizm ve Sanat Çalışma Gurubu’nun beşinci toplantısı saha çalışması ile birlikte Şüşnaz (Serince) Kültür Evi’nde gerçekleştirildi.

Toplantıda, Buzluk Mağarası, Ankuzu Baba ve Ölbe Vadisi konuları gündeme getirildi.

Elazığ Kent Konseyi Başkan Yardımcısı Süleyman Yapıcı yaptığı açıklamada, “Kent Konseyi Kültür-Turizm ve Sanat Çalışma Gurubu olarak beşinci toplantımızı saha çalışması ile birlikte Şüşnaz (Serince) kültür Evin’de gerçekleştiriyoruz. Ev sahipliğimizi yapan üyemiz Zekai Akılotu’na ve katılımlarınızdan dolayı siz değerli üyelerimize teşekkür ediyorum. Sahasında uzman ve bu konulara hakim, yıllarca Elazığ kültür ve turizmine hizmet etmiş, hizmet etmeye devam eden siz üniversite hocalarımız, daire müdürlerimiz, STK mensupları ve kültür gönüllüleri ile birlikte oluşturduğumuz Çalışma gurubumuzun çalışmaları ve bu çalışmalarla ilgili değerlendirmelerimiz kamuoyunda yakından takip edilmekte ve takdirle karşılanmaktadır. Bugünkü saha çalışmamız ve toplantımızı Şüşnaz Kültür Evi’nde yapmamızın nedeni Harput çalışmalarımızın bir devamı niteliğindedir Geçen ay Harput’ta yaptığımız çalışmamızda Buzluk Mağarası, Ankuzu Baba ve Ölbe Vadisi ile ilgili çalışma yapmak için zamanımız kalmamıştı. Bu konularla ilgili çalışmamızı bu toplantımıza ertelemiştik. Ayrıca Harput ve çevre köylerinde önemli miktarda kiraz üretimi yapılmaktadır. Kiraz mevsiminde ve kirazların toplandığı bu zaman aralığında kiraz üretimi ile ilgili konuları da gündeme taşımayı gurubumuz olarak uygun gördük. Bu saha çalışmalarımızı diğer ilçelerle de devam ettirmeyi düşünüyoruz. Bu çalışmalarla ilgili rapor ve projeler gurubumuzun koordinatörü Sayın Prof. Dr. M. Taner Şengün hocamızın başkanlığında hazırlanarak ilgili makamlara sunulacaktır” dedi.

“BUZLUK MAĞARASI’NDA GEREKLİ ÇALIŞMALARIN BİR ÖNCE YAPILARAK TURİZME YENİDEN KAZANDIRILMASI GEREKMEKTEDİR”

Elazığ Kent Konseyi Başkan Yardımcısı Süleyman Yapıcı, Buzluk Mağarası çalışmalarının biran önce bitirilip turizme kazandırılması gerektiğini söyledi. Yapıcı, “Buzluk mağarası, Jeomorfolojik oluşum açısından dünyada ender bulunan bir oluşumdur. Özellikle yaz aylarında içerinde oluşan buz sarkıtları mağarayı çok ilginç ve özel bir şekle sahip olmasını sağlamıştır. Geçmişten günümüze kadar önemini koruyan Buzluk Mağarası Osmanlı Salnamelerinin tümünde Harput Kalesi ile birlikte asar-ı atikadan (tarihi eserlerden) sayılmıştır. Osmanlı vilayet salnamelerinde Buzluk Mağarası ile şu bilgiler verilmektedir. Buzluk dediğimiz yer, sıcak ve kızgın günlerde gezilen en güzel tabiat harikalarından biridir. Harput’a yaya olarak 1 saat 15 dakika mesafede, Yassıca isimli dağın zirvesinde, büyük taşlar altında geniş ve derin bir mağara olup, içine ne kadar gidilse sonuna ve her yönüne kimse ulaşamamıştır. Bu mağara üç mevsimde yani bahar, güz ve kış mevsimlerinde sıcak Haziran başlangıcından itibaren yaz mevsiminin sıcak günleri başladığı zaman mağara tavanından damlayan sulardan, tavan kenarlarında akan sular sütun şeklinde buz haline gelirler. Mağara zemininde irili ufaklı diklikler. İşte bu tabii buzlar, şiddetli yaz mevsimi uzayıp devam ettikçe hararetin giderilmesi sebep olur. Sonbahar mevsimi gelip geçince kış soğuklarının başlaması ile beraber o mağara garip bir hal ile sıcak kaplıca hamamına benzer bir sıcaklık yaymaya başlar. Mağara içinde meydana gelen buzlar o civardaki bahçe sahipleri tarafından çıkarılıp satılır. Bu mağaranın buzuna kudret buzu denir ve insanlar arasında şifalı olduğuna inanılır. Beldemize atanan memurlar, misafirler, devlet büyükleri ve devletten bazı merak sahipleri bu tabiat harikasını görmek için mağara içine inmek zahmetine katlanırlar. Mağara içine girilecek yol pek dar tehlikeli olup mum yakılmadan girilemez, yol bilen olmadıkça inilip çıkılmaz. Buzluğun her cihetinde latif bahçeler bulunup suları da buzluk altından kaynadığından gayet soğuktur. Dişine ve midesine güvenemeyenler içemez. Denizden 1.455 metre yüksekliğinde bulunan buzluk dağından ibarettir ki: bunun temelinde mağaradan akan sulardan Temmuz ve Ağustos aylarında Allah’u Teâlâ’nın kudreti ile nefis ve kendine mahsus berrak buzlar oluşur. Yaz mevsiminin yayıcı sıcak günlerinde susayanlar bu soğuk buz kütlesi ile hararetlerini söndürürler. Diğer buzlarda düşünülen hastalıklar ve ağrılar bu kudret buzunda yoktur. Bazı kimseler ve mevsime özel olan buz satıcıları donan buzları yaz mevsiminde demir alet ile kırıp yük yük getirip kasaba, vilayet merkezine hatta civar köylere nakledip üç okkasını on para gibi ucuz bir bedelle satarak istifade ederler.

Günümüzde ise; Buzluk mağarası Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünde Tabiat Varlıkları Koruma Şube Müdürlüğü’ne bağlı. Bu şube de Şanlıurfa Tabiat Koruma Kurulu’na bağlı bulunmaktadır. İlimizde meydana gelen 24 Ocak 2020 tarihinde 6.8 ve 27 aralıkta meydana gelen 5.3 depreminde buzluk mağarası içerisinde kaya düşmesi sonucu mağara şanlı Urfa Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu tarafından geçici olarak kapatılmıştır. Konu Çevre Şehircilik Ve İklim Değişikliği Müdürlüğünce Elazığ Belediyesine bildirilmiş mağara içine girmemek için zincir çekilmiştir. Buzluk mağarasına ulaşım, yol, aydınlatma, çevre düzenlemesi, dinlenme alanlarının yapılması, yeşillendirilmesi, sosyal donatıların ve alt yapı tesislerinin yapılması ile ilgili bir önceki dönem tarafından yapılan rekreasyon (çevre düzenlemesi) projesi Şanlıurfa Tabiat Koruma Kurulu tarafından onaylanmıştı. Onaylanan bu proje yeniden gözden geçirilerek bir önce çalışmaların başlatılması gerekmektedir. Buzluk Mağarası’nda gerekli çalışmaların bir önce yapılarak turizme yeniden kazandırılması gerekmektedir. Ziyarete kapalı olduğu halde buzluk mağarasını ziyarete gidenler maalesef büyük bir hayal kırıklığı yaşamaktadırlar” ifadelerini kullandı.

“ANKUZU BABA TÜRBESİNİN BAKIM VE YENİLEME ÇALIŞMALARI İLGİLİ VAKIFLAR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜNCE YAPILMALIDIR”

Elazığ Kent Konseyi Başkan Yardımcısı Süleyman Yapıcı, Ankuzu Baba türbesinin bakım çalışmalarının ilgili vakıflar tarafından yapılması gerektiğinin altını çizdi. Yapıcı, “Ankuzu Baba tepesi, Elazığ çevresindeki ve Harput platosundaki en önemli gün batımı ve gün doğumunun izleneceği geniş bir perspektife sahip olan önemli bir tepeyi oluşturmaktadır. Aynı zamanda tepe üzerinde bulunan Ankuzu Baba türbesi bu bölgedeki en önemli inanç turizmi değerlerinden bir tanesidir. Rahmet İshak Sunguroğlu Harput Yollarında isimli eserinde Anjuzu baba ile ilgili şu bilgileri vermektedir. Ankuzu veya Eykuzu namıyla bilinen bu ziyaretgâh, Harput’a 7-8 km. mesafede ve Harput’un kuzey doğusunda Buzluk Kayalıkları. Gâvur Taşı ve Ankuzu Taşı denilen üç muazzam ve yüksek kayalıkların en sonuncusu olan Ankuzu kayalığının tam zirvesinde, tek bir türbe içerisindedir. Ma’muratü’l-Aziz salnâmelerinde; “Kendisi vilayet merkezine (Ma’muratü’l-Aziz) iki saat, Harput’a bir saat mesafede ve doğu tarafında büyük taşlardan meydana gelmiş gibi yekpare görünen bir dağın üst zirvesinde defnedilmiştir” diye belirtilmektedir.Evvelce türbenin yanında bir de zaviye varmış, bu zaviyenin, Zerteriçli Rıza Bey’in, babası Saraylı Mustafa Ağa tarafından yapıldığı rivayet edilmektedir. Kaynaklarda bu zaviyeye; Aynül-Kuzat zaviyesi denilmektedir. Zamanla zaviye yıkılmış, yalnız türbe kalmıştır.Bu türbenin ve kayalıkların etrafında bulunan bahçelere Ankuzu nahiyesi denilirdi. Yaz günleri, bu türbeye kurban adayanlar ve türbeyi ziyarete gelenler kafileler halinde bu kayalığa tırmanır, kurbanlarını keser, fakir fukaraya dağıtır, bu müstesna yerde oturur, yemeklerini yerler, dinlenir ve sonra türbeyi ziyaret ederek dönerlerdi. Evliya Çelebi bile ihtiyar-ı zahmetle (zorlukla, meşakakketle) burayı ziyaret edenler arasındadır ki, seyahatnâmesinde:“Ankuzu Baba Tekyesi mihmanhane-i fukaradır (fakirler için misafirhane)” diye zikretmektedir. Ankuzu Baba’nın 8. Ve 9. Yüzyılda Arap-Bizans mücadeleleri esnasında bölgenin fethine katıldığı tahmin edilmektedir. Türbenin hemen yanı başında keskin kayalara gömülmüş bir insan ve bir at ayağı izinin mevcudiyeti halk arasında bu zatın, bir İslâm mücahidi olduğu ve burada şehit düştüğünü, bazıları da aslen bu civar halkından ve mazanneden (ermiş) bir zat olduğu halde, Yeniçerilerin zulmüne uğrayarak firar ve kayalıklara sığınmak isterken arkasından yetişilerek burada feci surette öldürüldüğü ve buraya defnedildiği rivayetleri vardı. Türbenin kuzey tarafındaki kayalarda Ankuzu Baba’nın şehit olurken dökülen kan izleri bulunmaktadır. Ziyaretçiler, türbeyi ziyaret ettikten sonra bu izlerin önünde hürmetle dururlar, bu izlerin Ankuzu Baba’ya ve atına ait olduğuna inanırlardı.

Ankuzu Baba türbesinin bulunduğu Ankuzu Kayalığı ve tepesi coğrafi açıdan bölgeye hakim, manzarası gayet güzel bir mevki olup ulaşımı oldukça zor ve zahmetlidir. Türbenin bakım ve yenileme çalışmaları ilgili Vakıflar Bölge Müdürlüğünce yapılmalıdır. Bu ziyareti kolaylaştırmak için ise Elazığ İl Özel İdaresi tarafından ahşaptan bir merdivenle ulaşımının sağlanması, manzaranın keyfini çıkarmak ve ziyaretçilerin dinlenmelerini sağlamak için ise dinlenme alanlarının, sosyal donatıların ve alt yapı tesislerinin projelendirilerek yapılması ve turizme kazandırılması gerekmektedir” şeklinde konuştu.

“ÖLBE VADİSİ DOĞAL ÇEVRE PLANLAMASI YAPILARAK ELAZIĞ VE BÖLGE TURİZMİNE KAZANDIRILMALIDIR”

Elazığ Kent Konseyi Başkan Yardımcısı Süleyman Yapıcı, Ölbe Vadisi için yapılan projelerin hayata geçirilmesini söyledi. Yapıcı, “Ölbe kanyonu veya vadisi ve Deve Mağarası, Tarihi Harput şehrinin 7-8 km kuzeydoğusunda en yüksek noktalarını oluşturan Ankuzu Baba (1649 m) ve Gavur Yaşı (1651 m) tepelerinin güneyinde yer alan Karstik özellikler sahip kaynakların bulunduğu doğu batı istikametinde Oymaağaç (Pekinik) köyüne kadar devam eden kendine özgü doğal oluşumları (mağaralar, küçük şelale karstik tüneller) içerisinde ihtiva eden Harput çevresindeki en önemli yüzey sularının kaynak olarak ortaya çıktığı ve içerinden aktığı bir kanyondur.

Dik yamaçları, Harput’a bağlanan tarihi yollar üzerinde bulunması dinlenme ve Harput’a girmeden önce tüccarların alışveriş yaptığı mekanları olması dolayısıyla Ölbe Kanyonu turizm açısından önemli bir yerdir.

Harput Platosu üzerindeki gözden uzak ve ulaşımı ancak bazı patika yollarla sağlanabilen Ölbe Kanyonu ve Deve Mağarasını yörede yaşayan halk dışında pek az insan bilmektedir. Ölbe vadisi için yürüyüş parkuru Pekinik/Oymaağaç köyüne kadar İl Kültür Müdürlüğü ve Fırat Kalkınma Ajansı tarafından projesi oluşturulmuştu. Bu yürüyüş parkurunun hizmete açılması, kaya tırmanışlarının yapılması, günü birlik piknik alanlarının oluşturulması, ıslah çalışmaları ile birlikte çevre düzenlemesi ve doğasına uygun küçük setler halinde çalışmalar yapılarak doğal güzellikleri ve çekici özellikleri ile doğal çevre planlaması yapılarak Elâzığ ve bölge turizmine kazandırılmalıdır” dedi.

“KİRAZ BAŞTA OLMAK ÜZERE GEZİN ÇİLEĞİ VE DİĞER ÜRÜNLERİN TANITIMI İÇİM FESTİVALLER DÜZENLENMELİDİR”

Elazığ Kent Konseyi Başkan Yardımcısı Süleyman Yapıcı, kiraz, gezin çileği ve Elazığ’ın ürünleri için tanıtım ve festivallerin yapılmasını dile getirdi. Yapıcı, “Harput bahçeleri ve köylerinde yetişen üzüm, ayva, kiraz gibi meyvelerin ve üretilen pestil ve orciklerin bir marka değeri ve kendine has bir tadı ve aroması vardır. Bu ürünlerin içinde ele almak istediğimiz ve şu anda mevsiminde bulunduğumuz kiraz üretiminden ve değerlendirilmesinden bahset etmek istiyoruz. Harput ve bahçeleri başta olmak üzere Alayaprak, Gökçebağlar, Obuz, Beşoluk (Hamedi), Kurtdere, Serince (Şüşnaz), Erbildi (Haselli), Yenigün (Adedi) ve Oymaağaç (Pekinik)’ta yaklaşık 500 dönümlük bir arazide mevsimine göre 3000 ile 5000 ton arasında kiraz üretilmektedir. Kendine has tadı ve rayihası ve aroması olan bu kirazlar bölgemizde en son yetişmekte ve piyasaya sunulmaktadır. Üretilen bu kirazlar üreticilerin kendi imkânları ile veya halcilerin ve toptancıların bahçenin tüm ürünlerini satın alarak piyasaya sunulmakta ve çevre illere ihraç edilmektedir. Ancak kooperatifleşme olmadığı için pazarlanma sıkıntısı yaşanmaktadır. Bu konuda en büyük eksiklik tanıtım ve bir kooperatifleşmenin olmayışıdır. Hepinizin malumu olduğu üzere tanıtım faaliyetleri ve bu faaliyetlerden biri olan festivaller, ülkenin var olan imajını düzeltmede, buna bağlı olarak da kentsel ve bölgesel ekonomik kalkınmada önemli etkenlerdir. Kiraz başta olmak üzere kendine has tadı ve araması olan Gezin Çileği ve diğer ürünlerin tanıtımı içim festivaller düzenlenmelidir. Bu bağlamda özellikle Alayaprak’ın içme, Harput mahalle ve köylerinin tamamını kapsayacak şekilde bir sulama projesinin yapılarak faaliyete geçirilmesi gerekmektedir. Katılımlarınızdan dolayı hepinize teşekkür ederim” ifadelerini kullandı.

YORUMLAR (0)

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol