ÖZEL HABER: GÜLÇİN TURGUT
Bu yılın başında yağışların olmadığını ve Cip barajında her geçen gün su kaybı yaşandığına dikkat çeken Türk Ziraat Yüksek Mühendisler Birliği Elazığ İl Temsilcisi Vedat Demirbağ; gelinen son noktanın iç açıcı olduğunu belirterek; çiftçinin tarımsal alanda su sıkıntısı ile karşı karşıya kalacağına vurgu yaptı.
Yağışların istenilen seviyede olmaması, kuraklığın boyutlarını tartışmaya açarken, Türk Ziraat Yüksek Mühendisler Birliği Elazığ İl Temsilcisi Vedat Demirbağ, kuraklığın tarım sektörüne olan etkisine ilişkin gazetemize açıklamalarda bulundu. Cip barajındaki doluluk oranında ciddi düşüş olduğunu belirten Demirbağ; yağış gelmezse kısıtlamaların kapıda olduğunu işaret ederek; sulamaya ilişkin tedbirlerin bir an önce alınması gerektiğini dile getirdi. Tarım üretimindeki tehlikenin yanı sıra içme ve kullanma sularında sorun yaşanacağını söyleyen Demirbağ, vatandaşların suyu tasarruflu kullanması çağrısında da bulundu.
TARIMSAL ÜRETİMDE TEHDİT
Türk Ziraat Yüksek Mühendisler Birliği Elazığ İl Temsilcisi Vedat Demirbağ, Kuraklığın tarım sektöründe büyük bir tehdit olduğunu belirterek; “Son yıllarda dünya genelini etkisi altına alan Küresel ısınma ile birlikte meydana gelen iklim değişiklikleri gerek dünyada gerekse ülkemizde ciddi manada kuraklık tehditlerini ortaya çıkarmıştır. Küresel ısınmanın olumsuz etkilediği yağışların uzun yıllar ortalamalarının altında kalması tarımsal üretimde de bir tehdit olarak ortaya çıkmaktadır.” dedi.
VERİM KAYBI İLE KARŞI KARŞIYA KALACAĞIZ
Ocak ayına girmemize rağmen kar ve yağmur yağmasının endişe yarattığını kaydeden Demirbağ; “İlimizde özellikle Ekim-Aralık ayları periyodunda yaşanan yağmur yağışları her ne kadar çiftçilerin yüzünü güldürecek boyutta gerçekleşse de aralık Ayı ve Ocak ayına girdiğimiz şu günlerde kar yağışının gerçekleşmemesi olası bir kuraklık tehlikesinin habercisi olarak ortaya çıkmaktadır. Ocak-Şubat ve Mart aylarında umut edilen kar yağışlarının gerçekleşmesi tarımsal kuraklık riskini ortadan kaldıracaktır. Ancak yağışlar beklenen oranda gerçekleşmez ve uzun önceki yıllarda yaşanan yağışsız bir dönem geçirirsek özellikle hububatta ciddi manada verim kaybı ile karşı karşıya kalacağız. İlimiz tarım arazilerinin büyük bölümünde kuru tarımsal arazilerde arpa ve buğday üretimi gerçekleştirildiği göz önüne alındığında yağışların olmaması bitki gelişimi ve verimini ciddi manada olumsuz etkileyecektir.” şeklinde konuştu
İÇME VE KULLANMA SULARINDA SORUN YAŞANACAK
Yağış yetersizliği nedeniyle tarım üretiminin tehlikenin yanı sıra içme ve kullanma sularında sorun yaşanacağını vurgulayan Demirbağ, “ Kuralık tehdidi ile birlikte ortaya çıkacak yeraltı su kaynaklarındaki kontrolsüz ve aşırı tüketim, gerek tarımsal üretimde gerekse içme ve kullanma sularında ciddi manada sorunlar yaşamaya sebep olacaktır.” ifadelerini kullandı.
CİP BARAJININ SU SEVİYESİ DÜŞTÜ
Cip barajında ciddi su sorunu olduğunu söyleyen Demirbağ, yağışlar gerçekleşmezse bölgede çiftçilerin tarım arazilerini sulamak için su bulmakta zorlanacağını belirterek; “Özellikle su kaynaklarının beslenmesinde önemli rol oynayan kar yağışları beklenen miktarda gerçekleşmezse gerek yer üstü su kaynaklarında gerekse yer altı kaynaklarında ciddi manada düşüş meydana gelecektir. En basit örneği ile şehir merkezine en yakın tarımsal amaçlı su kullanımının gerçekleştiği cip barajındaki doluluk oranının bu günlerde 15-20 arasında olduğu ifade edilmekte buda yağışlar gerçekleşmezse ilkbahar sulaması ve yazın bahçelerin sulamasında ciddi manada su sıkıntısının kapıda olduğunu göstermektedir.” dedi.
YAĞIŞSIZ BİR SÜRECİN OLACAĞI TAHMİN EDİLMEKTE
Meteorolojinin hava tahminlerine göre yağışların istenilen seviyede olmayacağını belirten Demirbağ, “15-16 Ocakta kar ve karla karışık yağmur gözükmekte, ancak 16 Ocak tarihinden 15 Şubat tarihine kadar parçalı bulutlu, açık ve yağışsız bir sürecin olacağı tahmin edilmektedir. Mart ayının ortalarına kadar ciddi manada kar yağışı beklenmediği gerçekleşecek yağışlarında yağmur olacağı tahminleri yeraltı su kaynaklarımıza ve yer üstü su kaynaklarımıza ciddi manada etki etmeyecek, ancak barajlarımız ve göletlerde doluluk oranının artmasına katkı sunacaktır.” şeklinde konuştu
İKLİM TAHMİNLERİNİN ORTAYA KOYDUĞU GERÇEKLER…
Demirbağ, küresel ısınma tehdidinin artarak devam ettiğini ifade ederek; “İklim tahminlerinin ortaya koyduğu bu gerçekleri, küresel ısınma tehdidinin artarak devam etmesi, dünyadaki inşa nüfusunun artışı, gıdada temin zincirlerinde yaşanan sorunlar Tarımsal Üretimin planlı ve doğru bir şekilde sürdürülebilir yapılması gerçeğini ortaya çıkarmaktadır.” dedi
TEHLİKEYİ TAHMİN ETMEK ÇOK ZOR OLMAYACAK!
Vatandaşlara da su kaynaklarını tasarruflu kullanmalarını tavsiye eden Demirbağ,” Ülkemizdeki su kaynaklarının büyük bölümünün tarımsal üretimde kullanıldığını düşünürsek, su kaynaklarımızın etkin ve verimli kullanmadığımız durumda bizi bekleyen tehlikeyi tahmin etmek çok zor olmayacaktır. Ülkemizin nüfusu ve sığınmacıların sayısını göz önüne aldığımızda yaklaşık 100 milyon insanın sağlıklı beslenebilmesi için gerekli olan tarımsal ürünlerin ve gıdaların yetiştirilmesinin ne kadar stratejik bir konu olduğunu tahmin etmek çok zor olmasa gerek.” dedi
SU KAYNAKLARIMIZ DOĞRU KULLANILMALI
Tarımsal üretimde kısıtlı sulama programları ile su kaynaklarının doğru kullanılması gerektiğine dikkat çeken Demirbağ, “ Tarımda ve gıdada dışa bağımlılık ülkemiz için tehlike demektir. Yaşanan kuraklık nedeni ile tarımsal üretimde verimde olası kayıpları yaşamamak için kullanılabilir su kaynaklarımızı etkin ve verimli kullanmaya özen göstermeli, vahşi sulama yöntemlerinden uzaklaşmalı, aşırı sulamadan sakınmalıyız. Sürdürülebilir bir tarımsal üretim için su kaynaklarımızı etkin ve verimli kullanmayı bir alışkanlık haline getirmeliyiz. 3 tarafı sularla çevrili ilimizde sulanabilir tarım arazilerimizde kuraklığında etkisi ile ortaya çıkacak tehditleri bertaraf edebilmek için su kaynaklarımızı doğru kullanmalı, tarımsal üretimde kısıtlı sulama programları ile su kaynaklarını doğru kullanmayı planlamamız gerekmektedir. Basından takip ediyorum son birkaç gündür gerek ilimiz haber sitelerinde gerekse çevre illerin haber sitelerinde yetersiz yağışlarla birlikte ortaya çıkan su kaynaklarındaki azalma ve barajlardaki doluluk oranının riskli seviyelere ulaşması ile
“SUYA GİRMEK TEHLİKELİ VE YASAKTIR” –“BALIK AVLAMAK VE SUYA GİRMEK YASAKTIR”
Tabelalarının suya olan uzaklıkları ironi haberleri olarak basına düşmüştür.” dedi.
SULAMA ŞEBEKELERİNİN KAPALI SİTEMLERE DÖNÜŞTÜRÜLMELİ
Vahşi sulama, su sistemlerinin tarihe karışması gerektiğini işaret eden Demirbağ, “Kış aylarında metrekareye düşmesi gereken kar ve ilkbahar aylarında metrekareye düşmesi gereken yağmur miktarı uzun yıllar ortalamalarının üzerinde olmazsa önümüzdeki yıllarda da kuraklığın etkisinin artarak devam edeceği bir gerçektir. Bu gerçekle karşı karşıya kaldığımız bir süreçte özellikle kırsal alanda tarımsal sulama için kullanılan su kaynaklarının etkili ve verimli kullanılabilmesi için sulama şebekelerinin kapalı sitemlere dönüştürülmesi, yağmurlama ve damlama sulama yöntemlerinin vahşi sulama yöntemleri yerine tercih edilmesi, kısıtlı su kullanımının planlanması, kuraklığa dayanıklı tarımsal ürün ve çeşitlerin bölgeye adapte edilerek üretiminin teşvik edilmesi, üreticilerin sulu tarımsal üretimde su kullanımı konusunda bilinçli sulama metotları konusunda eğitici ve öğretici faaliyetlere tabi tutulması gelecekte ilimizde ve ülkemizde ortaya çıkacak kuraklık tehdidinin etkisini azaltacaktır.” şeklinde konuştu.
ETKİN VE VERİMLİ KULLANILMAK GELECEĞİMİZ AÇISINDAN ÖNEMLİ
Yer altı ve yer üstü su kaynaklarının önemine vurgu yapan Demirbağ, “3 tarafı sularla çevrili ilimizde içme suyumuzun bile büyük çoğunluğunu derin kuyulardan sağladığımız gerçeğini göz önüne alırsak yer altı ve yer üstü su kaynaklarımızın iklim kuraklığı ile yaşadığı tehdidi tüketim hoyratlığı ile de ikinci bir tehditle karşı karşıya koymadan etkin ve verimli kullanılması, geleceğimiz açısından önem arz etmektedir.” dedi