Elazığ’ın Karakoçan İlçesi Bağlıağaç Köyü'ne ait mera alanının mera vasfından çıkartılmasına tepki gösteren köylüler yaklaşık 4 Bin hayvanın beslendiği alana sanayi sitesi yapılmak istenmesine karşı çıktı.
Mera alanının usulsüz bir şekilde vasıfsızlandırılıp sanayi sitesi yapılmasına karşı çıkan köylüler, burası ilçe merkezine hem uzak hem de köyün merası buraya yapılacak olan sanayi sitesinin anlamsız olduğunu söyleyerek meralarının ellerinden alınmaması için hukuki yollara başvurdular.
MERA KONUSU MAHKEMEYE TAŞINDI
Söz konusu toprakların mera vasfından çıkartılarak usulsüz yollarla sanayi sitesi yapılmasını istemeyen köylüler biz ilçemize yapılan yatırımlardan rahatsız değiliz ancak, mera alanlarının da elimizden alınarak usulsüz yollarla sanayi sitesi yapılmasına müsaade etmeyeceğiz. Bu nedenle ikili görüşmelerimizden sonuç alamayınca konuyu mahkemeye taşıdık dediler.
ARSLAN; BURADAKİ MANTIĞI BİZ DE ANLAMADIK
Karakoçan İlçesi Bağlıağaç Köyünde sabit 396 Bin 813 Metre kare olan otlak alana sanayi sitesi yapılmasının mantığını öğrenmek için konuyu hukuka taşıyan Elazığ Barosuna kayıtlı Avukatlardan Merve Arslan’a sorduk.
Böyle bir uygulamaya kendilerinin de bir anlam veremediklerini ifade eden Avukat Merve Arslan, yaklaşık 397 Bin Metrekarelik meranın mera vasfından çıkartılarak alana sanayi sitesi yapılmasının mantığını biz de anlayamadık dedi.
4 BİN HAYVANIN BESLENDİĞİ ALAN
Yaklaşık 4 Bin hayvanın da beslendiği mera alanına sahip çıkma konusunda köylülerle birlikte sonuna kadar mücadele edeceklerini belirten Arslan, "Üstelik de usulsüz yollarla bu alana küçük sanayi sitesi yapmak istiyorlar." dedi.
NETİCEYİ BEKLEMEMELERİ ÇOK MANİDAR
Karakoçan Bağlıağaç Köyüne ait meranın usulsüz şekilde küçük sanayi sitesi haline getirilmesine sonuna kadar karşı olduklarının altını çizen Arslan, “Bir avukat olarak ben bu davanın sonuna kadar takipçisi olacağım." diyerek şunları kaydetti; "Çayır alanına yapılmak istenen sanayi sitesiyle ilgi yargı süreci devam ederken mahkemenin neticesini bile beklememeleri çok manidar. "Davalar açtık. İlk önce bölgenin yönetimsel sınırlarının belirlenmesi ve küçük sanayi sitesinin yapılmak istendiği dava konusu 417 No’lu parselin Tabanözü (Püşkülan) ve Bağlıağaç Köyünün merası olarak sınırlandırılması gerekiyor."
KÖYLÜLERİN TEK GEÇİM KAYNAĞI
Karakoçan’da kurulan bir kooperatifin, ilçeye Küçük Sanayi Sitesi yapmak için zaten depremden dolayı birçok sıkıntı yaşamış köylülerin mera alanını satın almaya çalıştıklarını ancak usulsüzlükler sebebiyle davalık olduklarını söyleyen Arslan, usulsüzlükler yapılarak mera alanına küçük sanayi sitesi yapılmaya çalışıldığını ve köylülerin bunun dışında bir geçim kaynağının olmadığını belirtti. Köylülerin yedikleri ekmeği bile hayvancılıktan kazandıkları parayla temin ettiklerine vurgu yapan Arslan, şunları söyledi:"Köylülerin geçim kaynağı olan ve hayvanların suya erişimi için oldukça önemli bu parselde küçük sanayi sitesi yapmayı düşünmek bile hakkaniyete aykırıdır. Bütün ilgili ve yetkilileri hakkaniyete davet ediyorum."
ARSLAN'DAN GAZETEMİZE TEŞEKKÜR
Konuya alaka gösteren gazetemize de teşekkür eden Arslan konuşmasında şu ifadelere yer verdi; "Öncelikle ilimizde olan güncel hadiselere karşı hassasiyetiniz ve ziyaretiniz için teşekkür ederim. Son zamanlarda gündem olan zeytinliklerin maden temini için müdahaleye açılmasını ve mera alanlarının talan edilerek sanayi sitesi haline getirilmesine şiddetle karşıyım. Hiçbir yatırım insan sağlığı, çevre hukuku ve kamu yararından daha üstün değildir. Ancak maalesef ki ülkemizde ve şehrimizde karşımıza sürekli yatırım adı altında bu usulsüzlükler ve hakkaniyete aykırı hukuk dışı durumlar çıkmaktadır."
HAZİNEYE USULSÜZ TESCİLİ YAPILMIŞ
Bağlıağaç Köyü'ne ait meranın davalık olduğunu ve davanın köylüler lehine avukatlığını üstlendiğini belirten Avukat Merve Arslan, davamızın esas konusu köye ait meranın küçük sanayi sitesi haline getirilmesi için satın alınmaya çalışılmasıdır diyerek; Yıldönümünü yaşadığımız (8 Mart 2010) Okçular depreminde Tabanözü (Püşkülan) Köyü'nde birçok kişinin evinin yıkıldığını ve işte o depremzedelerin bu köylüler olduğunu hatırlattı.
TOKİ BİLE BUNU DÜŞÜNMÜŞ
Arslan, meralara sahip çıkma konusunda Elazığ Baro Başkanı'nın da hassasiyet gösterip kendilerine destek olduğunu söyleyerek açıklamalarını şu ifadelerle sürdürdü; "Bağlıağaç Köyü'nün şuan bulunduğu yere aslında Tabanözü Köyü depremzedeleri taşınarak TOKİ konutlarında kalmaya başladılar. Köyün kurulduğu yerin 100-200 metre yanında müvekkil köylerin kadimden bu yana kullandığı mera arazisi bulunmaktadır. Kovancılarda bulunan bir köyün depremde evleri yıkıldıktan sonra, Karakoçan sınırlarında bulunan bir yere kurulmasının en büyük sebebi de bahsi geçen mera arazisidir."
PÜŞKÜLAN SINIRINDA
"Anlayacağınız müvekkil köy depremzededir. Dönemin valisi ve diğer yetkili ilgililer köylülerin merasına yakın olması ve eski mahkeme kararlarıyla da Püşkülan'ın sınırı olarak belirlenmesi sebebiyle 66 hanenin bulunduğu köyü buraya kurmuşlardır. Köylüler mera arazisini kullanmaya devam etmişlerdir."
Tapu ve kadastro kayıtlarında köyün hudutlarının belli olduğunun da altını çizen Avukat Arslan, ayrıca eski tarihli mahkeme kararlarında bile olmasına rağmen tescil ettirilerek belirlenmemiştir dedi.
İlgili mera arazisi ile ilgili tapuda yaptığı incelemelerde bir birçok mera arazisinin de tescil harici alan olarak kaldığını tespit ettiğini söyleyen Arslan, zamanla bu belirsizlikten yararlanılarak köylere ait mera arazilerinin başka köyün sınırına dahil edilerek hazineye tescillerinin yapıldığını hatırlattı.
DİĞER KÖYLER KABUL ETMEMİŞLER
Küçük sanayi sitesi yapımı için daha önce başka köylere ait alanlarda da çalışmalar başlattıklarını ancak köylülerin gösterdikleri tepkilerden sonra müvekkilliğini üstlendiği köy üzerinde karar kıldıklarını söyleyen Avukat Merve Arslan; "Elazığ Tapu ve Kadastro Müdürlüğü'nün, Karakoçan Milli Emlak Şefliğine tescil talebi için görüş sormaları konusunda da şu bilgileri kaydetti: "Elazığ Tapu ve Kadastro Müdürlüğü, Karakoçan Milli Emlak Şefliğine tescil talebi için görüş sormaları üzerine verdiği cevapta mera alanındaki hukuki sürecin beklenmesi gerektiğini ve kadastro kayıtlarında alanın PÜŞKÜLAN YAYLASI olarak belirlendiğini bu sebeple de önce idari sınırların belirlenmesi gerektiğini söylüyor."
İHTİLAFLI ALANDA ŞEFLİĞİN ANLAMSIZ İNİSİYATİFİ
"Bunun üzerine Karakoçan Milli Emlak Şefliği; Karakoçan Orman Şefliğinden yazı alarak köyün idari sınırının; başka bir köye ait olduğunu söylüyor. Karakoçan Emlak Şefliği tekrar Tapu ve Kadastroya bu yazıyı göndererek mera arazisinin davalı ihtilaflı bir alan olmadığını, Karakoçan Orman Şefliğinin de idari sınırlardaki belirsizliği ortadan kaldırdığını bu sebeple tescil yapılması gerektiğini bildiriyor. Tapu ve Kadastro da daha fazla direnmeden tescili yapıyor."
RESMİ KURUMUN REFERANSI; GOOGLE EARTH
"Biz bu durumu anayasal hakkımız olan bilgi edinme hakkını kullanarak Karakoçan Orman Şefliğine sorduk. Cevap olarak idari sınır belirlemede herhangi bir yetkileri bulunmadığını bu belirlemeyi de google earth gibi bir uygulamadan bakarak belirlediklerini söylüyor. Yani 396 bin metrekare mera arazisi bu şekilde bir küçük sanayi sitesi için tescilleniyor."
KOOPERATİF BAŞKANI İKTİDAR PARTİSİNDEN
Süreci titizlikle takip ettiklerini ifade eden Avukat Arslan konudan Elazığ Valisi ve İlçe Kaymakamını da bilgilendirdiklerini söyledi. İlçe Kaymakamının mahkeme süreci tamamlanıncaya kadar alana bir çivi dahi çakılmasına müsaade etmeyeceğini söylediğine vurgu yapan Arslan açıklamasında şu ifadelere yer verdi…
KAYMAKAMIN VERDİĞİ SÖZE RAĞMEN
"Dava açıldıktan sonra alınan tedbir kararı da yatırımın büyüklüğü sebep gösterilerek yapılan itiraz üzerine kaldırıldı. Köylüler hem Elazığ valisi hem de Karakoçan kaymakamı ile görüştüler. Usulsüzlükleri bildirdik. Köylü meramını anlatınca Karakoçan Kaymakamı köylülere yargı süreci sonuçlanana kadar mera arazisine bir çivi bile çaktırmayacağına yönelik söz verdi. Ancak Karakoçan Belediye Başkanının ve kooperatifin Bağlıağaç Köyünün mera alanındaki ısrarı üzerine köylüler seslerini duyurmak için sosyal medyayı ve gazeteleri bilgilendirmeye başladılar. Kooperatif başkanının siyasetteki aktif durumu sebebiyle AKP'nin adı da olaya karıştı.
ORTADA BÜYÜK BİR HAKSIZLIK VAR.
Kendilerinin her hangi bir siyasi partiyle işinin olmadığının altını çizen Arslan; "Ortada bir haksızlık var ben de bir hukukçuyum, kaldı ki bu köyün tamamı seçimlerde AKP’yi desteklemiştir." diyerek şunları kaydetti: "Bağlıağaç Köyü'nün 66 köy hanesinin 66'sı da AKP'ye oy vermektedir. Bölgede de herkes bunu çok iyi bilir. Neticede bu durumun siyasi bir kavgaymış gibi gösterilmesi ve siyasetin içerisine çekilmesi oldukça anlamsızdır. Ortada bir haksızlık var ve 66 ayrı hane bunu kendi penceresinden bakarak değerlendiriyor. Üstelik küresel bir kriz söz konusuyken ekonomik kaygıları olması da oldukça normal. Yukarıda bahsettiğim tüm sebeplerden dolayı müvekkil köylüler tedirginleştiler. Başkaca bir geçim kaynakları yok. İki müvekkil köy ve birkaç köy Bağlıağaç köyünün merasını kullanıyorlar. En az 4000 hayvan mera arazisini kullanmakta ve mera arazisinin hemen altında bulunan dereden suya ulaşmaktadır."
USUL HER ZAMAN ESASTAN ÖNCE GELİR.
"Bunların hiçbiri olmasa dahi; usule aykırı yapılan işlemler geçerlilik kazanamaz. Usul her zaman esastan önce gelir. Ancak işin esası da içler acısı; gördüğünüz gibi. Depremzede bir köyün, mera arazisini elinden almak hakkaniyete sığmaz. Bir avukat olarak ben bu davanın sonuna kadar takipçisi olacağım. Bazı davalar doğrudan kamuyu ilgilendirdiği için hassasiyetimiz daha çok artıyor. Bundan dolayıdır ki Elazığ Baro Başkanımız da hassasiyet göstererek basına verdiği demeçte meralara sahip çıkma konusunda bizlerin yanında olduğunu beyan etmiştir. Zeytinliklerde olduğu gibi. Ülke genelinde ve ilimizde hukuki hassasiyetlerimize dokunan hiçbir konuda sessiz kalmayacağımı bildirmek istiyorum. Umarım bu yanlıştan biran önce dönülür. Küçük Sanayi Sitesi için başkaca uygun bir yer tahsis edilerek hem köylüler mağdur edilmemiş olur. Hem de yatırım yapılmış olur."
.
.
