Doç. Dr. Abdulalvahap AKYİĞİT, baş boyun kanserleri, tüm kanserlerin yaklaşık yüzde onunu oluşturmaktadır. Bu bölgedeki kanser türleri ağız ve çerisi, burun, tükürük bezi, tiroit, gırtlak gibi bölgeleri içermektedir. Tümörlerin genelde en sık rastladığımız risk faktörü sigara ve alkoldür. Her birinin ayrı ayrı etkisindense ikisinin birlikte birikmiş etkisi hastada daha fazla hasar oluşturmaktadır. Bu nedenle kesinlikle “‘hastalarımızın sigaradan ve alkolden uzak durmalarını tavsiye etmekteyiz” dedi.
Dr. AKYİĞİT, “Bu hastalıkların ne gibi şikâyetlere yol açacağını sorarsanız, genelde yutma güçlüğü, nefes alma güçlüğü, ağızdan burundan kan gelmesi veya rastlantı olarak elinizi boynunuza vurduğunuzda şişlik fark etmenizdir. Bu şikâyetleri olan hastalar bu hastalıkları mutlaka düşündürmelidir” ifadesini kullandı.
Fırat Üniversitesi Hastanesi K.B.B hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Abdulalvahap AKYİĞİT, “bu bulgular özellikle ileri yaşta görünmesi halinde hastaların mutlaka bir kulak burun boğaz uzmanına başvurmaları gerekmektedir. Hastalar bize geldikten sonra radyolojik olarak ve histopatolojik olarak yani hem tanısal amaçlı örneklemeler hem de tanı konulduktan sonra gerekli uygun tedaviler yapılmaktadır” dedi. “Doç. Dr. Abdulalvahap AKYİĞİT, bizim hastanemizde özellikle tümör cerrahisinde kullanılan ileri teknolojik aletler bulunmaktadır” AKYİĞİT, bunlar hem cerrahi konforun arttırılması, cerrahinin doğru ve düzgün bir şekilde yapılması yine doğal yapıların korunması adına bize çok önemli katkı sağlamaktadır. AKYİĞİT, “örneğin bir tiroit cerrahisinde ses telinin sinirinin bulunması veya bir tükürük bezi tümöründe yüz sinirinin bulunmasını sağlayan ileri teknolojik aletlerimiz mevcuttur” ifadesinde bulundu.
DR. AKYİĞİT, “LAZER CERRAHİSİ ÜNİVERSİTEMİZDE KLİNİĞİMİZDE KULLANILMAKTADIR”
Son olarak Dr. AKYİĞİT, “Lazer cerrahisi üniversitemizde kliniğimizde kullanılmaktadır. Ayrıca birden fazla lazer cihazımızla hastalara en uygun tedavi şekli burada sunulmaktadır. Baş boyun kanserleri bir ekip eşidir. Bu ekibin önemli ayaklarından biri de cerrahidir. Bu cerrahiyi de biz Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı olarak üstlenmiş bulunmaktayız. Hastaların kulak burun boğaz haricinde gerekli kemoterapi radyoterapi gibi tedavi şekillerinin verilmesi veya hastalara en uygun tedavi şeklinin seçilmesi adına mutlaka radyoloji, nükleer tıp, radyoloji, radyasyon onkolojisi, patoloji gibi anabilim dalları ile birlikte hastalar, propetatif, postoperatif mutlaka değerlendirilip cerrahi sonrası süreçte en uygun tedavinin karar verilmesine konseylerde sağlanmaktadır” ifadesinde bulundu.