Emekli üstünden yapılan siyaset artık bıkkınlık yarattı, gına geldik, rezalete dönüştü.
Ağzını açan emekliyle açıyor emekli ile kapatıyor.
Sosyal medyada öyle edepsiz paylaşımlar yapılıyor ki, çıldırmamak mümkün değil, geber, sürün, oh oldu sana diye başlayan serseri cümleler, sen Ak Partiye oy verirsen böyle olur diye devam ediyor.
Bu cümleleri kuran serseriler sanki emekli ve emek için hayatı boyunca mücadele etmiş emek savaşçılarıymış da emekliler bu mücadelelerine destek vermemiş.
Sanki emekli sadece bu dönemde ekmeğe muhtaç olmuş da, önceki dönemlerde bir eli yağda bir eli balda yaşıyormuş.
Bu terbiyesizlerin emekli yaşamı diye bir derdinin olmadığını biliyoruz.
Bu edepsizlerin bir tek derdi var, bu dert partilerine emekliler niye oy vermiyor derdidir.
Emekliler toptan Ak Partiye oy vermiyor, emekliler koyun değil ki sürü halinde bir yöne sürüklensin, herkes kafasına göre siyasi tercihini yapıyor, Ak Partiye de CHP ye de oy veren emekli var.
Neyse emekli üzerinden siyaset yapan bu terbiyesiz güruhu bir tarafa bırakıp esas meseleye gelelim.
Ülkemizdeki sosyal güvenlik sistemi yamalı bohça gibidir, bu bohçaya her siyasi iktidar kafasına göre bir yama yapmış, adaletsiz bir sistemin yaratılmasına katkı yapmıştır, bu hakikatin tespiti sorunun çözümünde yol gösterici olacaktır.
Emeklilik sistemini ve Sigortacılık uygulamasını bilirim, Karayolları gibi köklü bir kuruluşun sigorta işlemlerini uzun yıllar yaptım, ayrıca Bankacılık Sigortacılık eğitimi aldım, sorun nedir nereden kaynaklanıyor iyi biliyorum, sigortacılık ve emeklilik sistemi politik bir takım uygulamalar ile siyasilerin elinde arpalık olarak kullanılırsa gelinen son bu olacaktır.
Politik bir takım faydalar elde etmek için iktidarlar ulufe dağıtır gibi emeklilik dağıttı bu Ülke de.
Üç beş gün prim ödemiş sanatçı, çalgıcı, zurnacı, tiyatrocuya emeklilik piyangosu çıkarttı.
İşverenlerin prim borçlarını ya affetti, ya da uzun süreli faizsiz olarak vadelere böldü, aldı mı bu borçları almadı mı Allah bilir.
Sosyal Güvenlik sisteminde biriken primleri gelir getiren fonlar şeklinde kullanmak yerine har vurup harman savurdu.
İktidarların bu aymaz politikaları sonucunda sosyal güvenlik sistemi çöktü, primini peşin ödemiş emekliler çöken bu sistem içinde açlığa, sefalete mahkûm edildi.
İşin aslı budur, sadece bu iktidar dönemine has değildir bu rezalet. Parti meselesine gelirsek, Ak Parti şuursuzca, beceriksizce, popülist uygulamalar ile sorunu kendi üstüne yıkmayı, muhaliflerin saldırılarına zemin hazırlamayı başardı, hep böyle yapıyor zaten.
Sen kalkıp seçim öncesi, asgari ücreti ve en düşük emekli maaşını kafana göre yüzde seksene varan oranlarda artıracaksın, en yüksek primi ödemiş en uzun çalışma süresini tamamlamış emekliyi bu artışlardan mahrum bırakacaksın.
Bu emekli grubunu en az prim ödemiş, en az çalışma süresini tamamlamış emekliler ile eşitleyeceksin, bunu da adalet diye anlatacaksın, böyle adalet yerin dibine batsın, sen böyle yaparsan politik saldırılara hedef olur emekliyi bu serserilerin diline sakız edersin.
Yazı uzadıkça sertleşiyorum, yine başıma iş alacağım, bıktım mahkemelerden, cezalardan.
Ak Partiye dostça bir öneri yaparak yazıyı sonlandırayım.
Anayasa, Babayasa ile vakit kaybetmeyin, yamalı bohçaya dönmüş, her yamasından haksızlık ve adaletsizlik dökülen emeklilik ve sosyal güvenlik sistemini düzeltin, biz emeklileri onun bunun ağzına sakız etmeyin.