Kahraman Maraş da yaşanan 2.Büyük deprem ve sonrasında ortaya çıkan felaket Ülkemizi yasa boğdu.
Halen daha hasarın ve can kayıplarının ne olduğu bilinmiyor, yıkımla yerle bir olan 10 il tam anlamı ile bir felaket ve cehennem yaşıyor.
Yastayız, Ülke 4.derecede alarm verdi, 10 ilde Olağanüstü Hal ilan edildi.
Yardımların felaket bölgesinde dağıtımında ciddi aksaklıklar yaşanıyor, AFAD dağıtımı tekeline alarak bu aksamaya sebep oluyor, bu saçmalığın bir an önce sonlandırılması gerekiyor.
Yardım malzemelerinin afetzedeler ulaştırılmasında tüm kamu kuruluşları ve ciddi Sivil Toplum Kuruluşlarının görev yapması gerekiyor., artık güvensizlik paranoyası ile kaybedecek vaktimiz yok.
13 milyon insanımızın etkilendiği bu felakette, bu zorlu kış şartlarında hayati önem taşıyan barınma ve beslenme sorununun bir an önce çözüme kavuşması gerekiyor.
Enkaz altından kalmayan, kurtulan deprem bölgesi vatandaşlarımız soğuktan donma, hastalıklar ile hayatını kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya.
Umarız bizim gördüğümüzü Devlet de görüyordur.
Ülkemize geçmiş olsun diyor hayatını kaybeden yurttaşlarımıza rahmet diliyoruz, yaralılara acil şifalar temenni ediyor dua ediyoruz.
Genel olarak Deprem bölgesindeki tehlikeleri kısaca yazdıktan sonra görünmeyen, görülmek istenmeyen gizli tehlike Elazığ’a dikkat çekmek istiyorum.
Az önce şehir merkezinde epeyi gezdim, Gazi Caddesi başta olmak üzere, hemen hemen tüm mahallelerde güvenlik şeridi çekilmiş çok sayıda bina var, adım gibi eminim güvenlik şeridi çekilmemiş olsa dahi içinde oturulamayacak çok sayıda bina da var Elazığ da.
Bu gizli tehlike dediğimiz gerçeğin nedeni, iki yıl önce yaşadığımız depremde orta hasarlı, az hasarlı yapıların son yaşanan iki büyük deprem ile ağır hasarlı hale gelmesidir, zaten daha dün 6 bina Maraş depremi ile çöktü ve iki vatandaşımız hayatını kaybetti.
Şu ana kadar son depremler ile Elâzığ da ki yapıların hasar tespiti yapılmış değil, kısa sürede de yapılması beklenmiyor.
Özellikle Nailbey, İzzetpaşa, Rüstempaşa, MustafaPaşa Yeni Mahalle, Kültür Mahallesi çok ciddi bir riskli alanı olmuş durumda, bu kış şartlarında çok sayıda yurttaşımız, bu oturulamaz haldeki evlerde ikamet etmeye devam ediyor.
Buradan başta Valilik olmak üzere tüm yetkililere çağrı yapmak bizim gazetecilik görevimizdir.
Kentteki tüm binaların bir an önce hasar tespitinin yapılması gerekiyor.
Bu tespitten sonra acilen bu yapıların boşaltılması ve vatandaşların güvenli yerlere yerleştirilmesi elzem görünüyor.
10 ilde ilan edilen Olağanüstü Hal durumunun Şehrimizde de ilan edilmesi Olağanüstü Hal şartlarından faydalanması acil gerekliliktir.
Bu teşebbüsleri yapmak da İlimiz Millet Vekillerinin birincil görevidir.
Artık bu Kent yeni acılar, yeni felaketler yaşamak istemiyor, ilgisizlik ve vurdumduymazlık zamanı değil.
Evet Yaşadığımız deprem felaketinden sonra Devlet ve Milletvekillerimiz, Belediye Başkanımız üzerlerine düşen görevleri fazlasıyla yaptılar.
Ama bu günkü bu beklenen muhtemel tehlike için de bir an evvel harekete geçilmesi gerekiyor.
Evet Ülkece bir şok yaşıyoruz, çevre ilimiz Malatya’ya ve diğer yıkım yaşayan kentlere yardım ve destek için çırpınırken, burnumuzun dibindeki esas tehlikeyi de görmek zorundayız.
Kimseyi paniğe sevk etme niyetinde değiliz, sadece gazeteci olarak bir kamu görevini yerine getirmeye çalışıyoruz.
ACİL-ACİL-ACİL Kodu ile yazımızı şimdilik sonlandıralım.