Hep deriz ya; “Eskiden böyle miydi?” diye.

Bir kez daha demek zorunda kalıyoruz; gerçekten eskiden böyle miydi?

Hayır, böyle değildi, vallahi de değildi, billahi de değildi.

Şehir ile alakalı bir tasarrufta bulunulacağı zaman şehir dinamikleri anında aksiyon alır konuyu enine boyuna tartışır kamuoyunda bir kanaatin hasıl olmasına vesile olurlardı.

Bu şehir dinamikleri kim miydi?

Üstlenmiş olduğu misyonu hakkiyle yerine getiren, şehrin SİAD’ları başta olmak üzere, ODA’ları, Cemiyetleri, Vakıfları ve diğer STK’ları ile birlikte Elazığ’ı her yönüyle tanıyıp bilen, fikir üretebilen, yol gösteren, serdettiği düşünceleri toplumda kabul görüp kamuoyunda kanaatlerin oluşmasına vesile olan siyasi partilerin yerel aktörleri idi.

Ama şimdi öyle değil…

Şehirde eskiden daha çok sayıda SİAD, ODA, Cemiyet ve STK var ama hiçbir şey eskisi gibi değil.

Çünkü eski aktörler gibi yeri geldiğinde anında aksiyon alıp risk yüklenen dinamikler yok bu şehirde.

Herkes kendine bir rol biçmiş onunla avunup toplumda arz-ı endam edebiliyor.

Bir de kendi içlerinde sanal bir kahraman oluşturmuşlar bilmem kaç yüz tane dernek temsilcisi olarak bu çatı altındayız diye… Güler misin ağlar mısın?

Bakın aylardan beridir bu şehirde 3. Sanayi Sitesinin yapılacağı yer konusu gündemde.

Bu konunun şehir için ne kadar önemli olduğunu bilmeyen yok.

Ama tartışanlara bakıyorsunuz sadece 3 farklı grup tartışıyor.

Bunlardan iki tanesi Sanayi Sitesi sakinleri tarafından kurulan iki ayrı kooperatif, bir diğeri kooperatiflerden biri tarafından kurulması istenen yerleşkedeki köy muhtarı ve köy sakinleri.

‘Köy muhtarı meralarımız tükendi zaten, elimizde kalan bu mera alanını da vermeyeceğiz.’ derken kooperatiflerden biri muhtara destek veriyor, diğeri bu alanın mera vasfını yitirdiğini söyleyerek yolumuzdan dönmeyeceğiz diyor.

Şehrin o anlı sanlı siyasileri de sadece bu tarafları dinlemekle yetinip, seyretmekle kifayet ediyorlar.

Siyasi parti yöneticilerinden sadece Saadet Partisi İl Başkanı Sayın Abdullah Akın konuyu Elazığ adına kendine dert edinip açıklamalar yaparak kamuoyunu bilgilendiriyor.

Sayın Akın’dan hariç bu şehirde sayılarını bilmediğimiz kadar siyasi parti yöneticileri var.

Bu siyasetçilerimiz neden bu konuda bir araştırma inceleme yapıp da bizleri bilgilendirmiyor merak ediyoruz doğrusu.

Eskiden böyle miydi?

Vallahi de böyle değildi, billahi de böyle değildi.

Eskiden olsaydı bu konuyla alakalı bütün siyasi partilerin il ve merkez ilçe başkanları anında kendilerine vazife çıkartır ekranlara çıkar düşünülen yarin doğru veya yanlış tercihler olduğunu kanıtlarıyla birlikte kamuoyu ile paylaşırlardı.

Onun için hayırla yad ediyoruz, Sayın Ziya Orman’ları, Sayın Yavuz Kuzgun’ları, Sayın Behçet Susmaz’ları, Sayın Mustafa Yılmaz’ları, Sayın İlyas Keskin’leri, Sayın Sabahattin Bulut’ları, Sayın Ayhan Dayı’ları, Sayın İzzet Ertem ve birçoklarını…

Siyaseten bu isimleri yad edip iç geçirmemek elde değil.

Bir de sivil otoritelerimiz vardı, MÜSİAD’dan Sayın Celal Arslanoğlu, ETSO’dan merhum Eczacı Ünal Akbay gibi…

Şimdiye bakıyoruz sivil organizasyon olarak hepsi var ama bu organizasyonların başında sivil bir otorite yok.

İstisnalar hariç ekseriyetinin kerameti kendinden menkul.

Fikir üretebilen, ürettiği fikirlerle şehre yön verebilen siyasetten beri, kendini şehre adamış otorite yok.

Aslında var da yok.

Sebebi malum, korku, tedirginlik ve siyasi ikbalin akamete uğraması…

Neden çünkü isimlerini saydığımız bu otorite sahibi olması gerekip de olamayanlar, bir yanlışı düzeltmek için kalkıp bir açıklama yapsalar basının başındaki bazı muhteremlere dokunur diye çekinge içerisindeler çünkü siyasi ikballeri için bazı yerlere dokunmamaları gerekmektedir.

Bu iktidar için de geçerli, muhalefettekiler için de.

Şayet böyle bir korkuları olmasa çıkar şu bir türlü bitirilemeyen Kuzey Çevre Yolu neden durdurulmuş, neden bir türlü tamamlanamıyor diye sorgulayıcı bir açıklama yaparlardı.

Yapamazlar çünkü siyasi ikballeri için kendilerine lazım olan TV kanalının sahibi Kuzey Çevre Yolunu bitirip hizmete açmakla mükellef yüklenici.

Uzun lafın kısası, hiçbir şey eskisi gibi değil bu şehirde.

Siyasetçileri de Sivilleri de…

Bunlar yüzünden şehrin üzerine bir ölü toprağı serpilmiş ama biz yine de toprağı bol olsun demeyecek inadına soracak sorgulayacağız…

Sahi 3 Sanayi Sitesi nereye ne zaman yapılacak.

Mera alanı olduğu iddia edilen yer gerçekten mera alanı mı değil mi?

Sayın Valimizin talimatıyla Tarım ve Orman İl Müdürlüğümüz bir açıklama yaparlarsa…

Evet yaparlarsa vallahi mutlu oluruz.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol