Depremin olduğu günden bu yana, özellikle de TOKİ mağduriyetlerinin yaşandığı her konuda sizler adına araştırdık, sizler adına sorguladık, sizler adına yazdık çizdik.
Yeri geldi sizler için en yakın arkadaşlarımızı bile kırdık.
Yöneticilerimizden bir çok dostlarımız da sıkıntılarınızı dile getirdiğimiz için içten içe bize bilendiler, buğz ettiler.
Hiç ummadığımız yerlerden yaralar aldık.
Kırılan dostlarımızın aylardan beri gönül kırgınlıklarını yaşadık da yine de halimizden şikayetçi olmadık çünkü hakkın yanında olmamız gerekiyordu.
Mağdurların yanında olmak onların sıkıntılarını dile getirmek zorundaydık.
Şahsım ve her iki gazetem adına bu konuda vicdanen de rahatım gönül olarak da.
Çünkü gördüğümüz hiç bir yanlışı hiç bir eksikliği Allah şahidimizdir görmezden gelmedik, kayıtsız kalmadık.
Ama bütün bunlara rağmen yaşanan sıkıntılarda sizler tarafından günah keçisi olarak görüldük.
Basın neredesiniz diyenlere bir yıldan beridir yapmış olduklarımızı kanıtladık ama yine de bizi takip etmiş olsaydınız bugün bizi suçlamazdınız diyerek ezip dökmedik.
Mustafapaşa Mahallesi başta olmak üzere TOKİ'nin yapmış olduğu bütün ayıplı yapıları, bir sedyenin veya bir tabutun bile dönemeyeceği 1,20 CM genişliğindeki koridorlara sahip ve bir katta 9 dairenin olduğu uydurma binalardan Elazığ kamuoyu bizim yayınlarımız sayesinde haberdar oldu.
Uzun lafın kısası bizler basın olarak bugüne kadar hep sizler için elimizi değil bütün gövdemizi taşın altına koyduk.
Yeri geldi bizi arpası kesilmekle suçladılar, yeri geldi iktidar karşıtı gazeteci yaftasıyla etiketlediler.
Hiç birine aldırmadık aldırmayacağız da.
Çünkü görevimizin bilincinde işimizin peşinde koştuk koşturduk hep.
Şimdi sıra sizde.
Bakın yarın TBMM Deprem Komisyonu üyeleri bir dizi incelemede bulunmak üzere Elazığ'a gelecekler.
Bu komisyonun şehrimize gelmesi kadar gördüklerini rapor etmeleri de önemli.
Bizler basın mensupları olarak elimizden geldiğince onların raporlarına yaşamış olduğumuz bütün bu sıkıntıları ve insanlara ev yaptık diyerek sundukları ucubeleri anlatıp o dar koridorlu uydurma binalara götürmeye çalışacak Sayın Cumhurbaşkanımızın dikkatleri çekecek reflekslerde bulunacağız.
Ancak burada en büyük iş siz değerli hemşehrilerimize düşüyor.
Mağduriyetlerini basını suçlayarak dile getiren siz değerli Elazığlılar yarın siz siz olun bütün programlarınızı iptal edin ve bu komisyon üyelerinin yanında olun.
Bu komisyon önemli, tutacakları raporlar da önemli.
Dolayısıyla raporlarını doğru düzgün ve detaylı tutmaları için bir gününüzü bu değerli komisyon üyelerine ayırın.
Ayırın ki biz gazeteciler de sizlerin samimiyetinize ve hakkınızı nasıl aradıklarınıza şehadet edip bundan sonra daha bir azim ve şevkle sizin için sahalarda koşturalım.
Aksi takdirde dışarıdan gazel okumuş olacaksınız ve sayıları çok az olan gazeteci arkadaşlarımızı da aman kendi hakkını savunamayan, kendi hakkını arayamayan insanlar için uğraşmaya değmez konumuna getireceksiniz.
Evet, yarın önemli bir gün.
Yarın hakkınızı arayacağınız bir gün.
Yarın başımızı hangi taşa vuracağız sorularına cevap alacağınız bir gün.
Siz siz olun yarını iyi değerlendirin.
Çoluğunuzla çocuğunuzla, eşinizle, anneniz babanızla yarın bu programı takip eden komisyon üyelerinin yanında olun.
Aksi takdir de tren bir kez daha kaçacak ve şikayetlerinizi dinleyecek Allah'ın bir kulunu bile bulamayacaksınız.
Çünkü şikayet ettiğiniz her konuda tokat gibi suratınıza çarpacaklar ve; size bütün partilerden üyesi bulunan komisyonu ayağınıza kadar götürdük diyecekler.