Son zamanlarda hastaların sıklıkla sorduğu bonding uygulaması özetle, sağlıklı mine dokusundan minimum madde kaybıyla en ideal gülüş estetiğini yakalamayı amaçlar.
Özellikle ön bölge çapraşıklıkları ve diastema boşluklarının kapatılmasında tercih edilen bonding; diğer alternatifler olan lamina veneerler, zirkonyum veya metal destekli porselenler ve ortodontik tedavilerin bir adım önüne geçti
Bunun en önemli sebepleri; dişten mümkün olduğunca az madde kaybı yapılması veya hiç yapılmaması, daha ekonomik olması ve tek seansta yapılabilmesi olarak sıralanabilir.
Bonding sistemi aslında hastalara hiç de yabancı değil. Toplumumuzda hemen hemen herkesin ağzında mutlaka bir veya birden fazla dolgu bulunmakta, bonding’de kullanılan materyaller de tamamen aynı. Kompozit adı verilen dille benzer renkteki dolgu materyali, bu uygulamada estetik bölgelerde kullanılmakta.
Gelişen teknolojiyle beraber yeni nesil kompozitler, ışık ve renk geçirgenliği açısından diş dokusunu birebir taklit edebilmekte ve hastada doğal bir görünüm sağlayabilmekte.
Tabi ki, her uygulamada olduğu gibi bonding uygulamasında da her şey tam anlamıyla mükemmel değil.
Aşırı çay, kahve, sigara, asitli ve renklendirici içeren gıda tüketimleriyle beraber, uygulanan kompozit dolgu materyalinin kenarlarında renk değişimleri olabilir. Ayrıca; kompozit dolgu materyalinin az olduğu bölgelerde ve dişlerin kesici kenar veya köşelerine yapılan eklemelerde kırık ya da parça kaybı nadiren de olsa görülebilir.
Tüm yönleriyle ele aldığımızda, bonding uygulaması; ağrısız, pratik, ekonomik ve sonuç odaklı olması sebebiyle hastalarımız tarafından tercih edilmektedir.
Diş Hekimi
İ. Deniz Karabıyık