Yıl 1934 aylardan temmuz.
Harput’ta 2 adet cami ve bir mescit tarihi ve mimari bir kıymeti olmadığı gerekçesiyle peşin para ile artırma yoluyla satışa çıkarılır.
Bu karar o zamanki hükümetin Evkaf ve Umum Müdürlüğü’nün teklifi üzerine icra vekilleri aracılığıyla onaylanır.
Yıl 2021 aylardan yine temmuz.
Vekillerimizden biri Elazığ’ın Çatalçeşme Mahallesinde Toki tarafından inşa edilen konutlardaki vatandaşlarla bayramlaşma ziyaretine gider.
Ben de bizzat gezdim ve gördüm.
Çok güzel konutlar yapılmış.
Lakin vatandaş memnun değil.
Haklılar.
Çünkü, çölün ortasında muhteşem yapılar gibi gözüken konutları destekleyecek ne bir çevre düzenlemesi mevcut, ne bir alışveriş ortamı var, ne de yeteri kadar sulama sistemi mevcut.
Bütün dikilen ağaçlar kurumuş, insanın içi sızlıyor.
Yolar toz duman içinde.
Vatandaş çaresiz, başlarını sokacak bir evleri var ya ona da şükür diyor.
Bu imkansızlıklar içinde vatandaşın ayağına kadar giden vekili gören vatandaş sarıyor etrafını.
Sevgi ve alaka o kadar büyüktür ki kadının biri o şaşkınlık ve heyecanla balkonundan vekile sevgisini saksısında yetiştirdiği çiçeği kopararak konfeti yapar.
Sorunlar çok olunca şikayet ve talepler havada uçuşur.
Vekil de elinden geldiğince ilgililerine haber vermek için danışmanına sürekli not aldırır, telefonla ilgilisine durumu aktarıp çözüm olmalarını ister.
O sırada geriden bir vatandaş seslenir.
“Sayın vekilim bi bakar mısınız?”
Vekil döner, vatandaşa buyurun der.
“Şu gördüğün kocaman cami var ya!”
Evet,
“Çok güzel bir cami, buraya da çok yakıştı. Allah yapandan razı olsun”
Ne güzel.
“Her şeyi tastamam ama biz burada ezan sesini duyamıyoruz.”
Tahmin ettiniz değil mi?
Cami tamam olmasına tamam da cemaate namaz kıldıracak bir imam yok.
Ezan sesi mahallede yankılanmıyor.
“Sayın vekilim siz bu işin de üstesinden gelirsiniz, bir el atın da semamızda ezan sesi duyulsun” der.
Sayın vekil de hemen il müftülüğünü orada arar, durumu bildirir ve konunun takipçisi olacağını söyler.
Bu vekil CHP’li Gürsel Erol.
Şimdi işin ilginç ve enteresan tarafına geliyorum.
Ayasofya’nın müze haline getirilmesi, Sultan Ahmet Camii’nin 6 yıl er toplama merkezi yapılması, Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Camii’nin cezaevi yapılması, hatta ve hatta ibadet yerlerinin kapatılıp nahoş mekanlar haline getirilmesi ve Harput’taki iki cami ile bir mescidin açık artırma ile satışa çıkarılması gibi uygulamaların olduğu yıllarda iktidarda hep CHP vardır.
İşte bugün gelinen noktada iktidarda muhafazakar AK Parti olmasına rağmen vatandaş Elazığ AK Partili vekillerden umudunu kesmiş olacak ki CHP’li bir vekilden camilerine imam atanması için talepte bulunuyor.
Bu olay tarihe not düşülmelidir.
Sayın Gürsel Erol bazı ezberleri bozuyorsunuz, partinize değil ama size olan sempatim gittikçe artıyor.
Sizi içtenlikle tebrik ediyorum.
Ama ikinci sıra adaylığınız sizleri bizden koparacak sayın vekil.
İktidar herhalde bu vekillerle size rakip çıkarmaz.
O kadar da siyasi bilgiden ve stratejiden yoksun olamazlar diye düşünüyorum.
İşiniz çok zor sayın vekil.
