22 Haziran 2002 tarihinde başlayan Kalemin yolculuğu mahdut bir dönemin her iki cihana yönelik semeresi ve geçici bir hayatı ölümsüzleştirmeye adım atan yolculuğun seyrangahıdır.
Öyle ya ilk İlahi emirdir “OKU…”, “güzel bir söz de sadakadır.”
Hadisi Şerifi ile belalar def olmuş, hayırların önü açılmış, Yunus’un “Söz ola kese savaşı, söz ola kestire başı, söz ola ağulu aşı, bal ile yağ ede bir söz.” deyişi ölümsüzlüğün sırrı olmuş, tatlı dil(söz) yılanı deliğinde çıkarır.”
Atasözü hep yaşamış…
Söz, yazı, makale, araştırma, yazar, şair, kalem, köşe yazarı…
Hele samimiyetle, sadakatle, hasbiyane olunca hem kalemdir hem de silah hem zehirdir hem de bal. Ama en önemlisi de ölümsüzdür ölümsüz.
Kalemin Günışığındaki seyahatinde mana var, hayat var, duruş var, ibret var, tefekkür var, tezekkür var; insan var, her sayfası adeta altın misali…
Kalem, Günışığında Elaziz kadar, Başkent; Türkiye’nin dışında dünya, dünyada ise alem; kâinata giden yol ve tercümanı ahvaldir.
Evet insan ölür, beden ölür ama ruh, söz, eser ölmez.
Yazı, makale hayattır, tavsiyedir, ahlaktır, ilimdir, medeniyettir; şerre kilit, hayra anahtardır.
Kalem ilmin ve kılıcın anahtarıdır. İşte Hz. Ali, işte Fatih sultan Mehmet han, işte merhum Akif…. Say say…
“Bir hayra vesile olmak o işi yapmak gibidir.”, ile yaşamanın kendisidir makale.
“Bir insanı öldürmek, bütün kâinatı öldürmektir.” kötülüğünün bitirilmesidir yazı…
Birçok ilkleri yaşadık Günşığı’nda, hayırlara vesile olma ve güzelliklere imza atmak adına Günışığı’nda ölümsüz eser bırakmaya devam.
Rabbim bedenen sona erecek bir hayatta yazı ile gönüllerde yaşamayı nasip etsin…
Günışığı’nın yirmi altı yılının yirmi yılında bir vücudun parçası olabilmek.
Bu hayra, güzelliğe vesile olanları rahmet, minnet, dua ve şükranla anarak hasbi duruşun Kalemle şehadete, hakikate, ibkaya giden münevver bir hayatın nuru, hayatın koca çınarı ve ölümsüz eserle geride hoş bir sada bırakabilmek için Günışığı ile daha nice güzel çalışmalara ve güzelliklere imza atabilmek temennisiyle…
