“Söyleşmek, karşılıklı konuşmak” anlamlarını ifade eden hasbihal, bizlere dertleşmek, eş anlamlısı olan güzel sohbet etmek ifadelerini çağrıştırıyor. Güzel sohbet… Bu sohbetin mahiyeti de elbette insanların algılarına göre değişiyor.
En sevdiğimiz arkadaşımızı, akrabamızı arıyoruz ve dertleşmek üzere bir araya geliyoruz. Niyet güzel, dostluk güzel ama bu hasbihaller nedense birbirimize olan bağlılığımızı arttırmıyor ekseriyetle. Bir hata var elbet. Her vakit geçirdikçe dostluğunu pekiştiren güzel insanlara selam olsun. O hasbihal istenilen, olması gereken bir karşılaşmadır ve tam isabet diyeceğimiz şekilde amaç yerine ulaşmıştır. Tabii bizim işimiz hedefe varamayan adımlarla…
Arkadaşımız geldi ya da şimdiki gençlerin ifadesi ile kankamız. İlk buluşmanın heyecanıyla “nasılsın, ne haber, durumun nasıl?” soruları havada uçuşuyor. Samimiyetsiz demiyorum. Burası çok güzel; fakat devamı… İşte geldik asıl sorunu teşkil eden yere. Tıkandık kaldık. Ben sizin de çok iyi bildiğiniz sohbetlerin devamına ilişkin bazı cümleleri yazacağım. “Falan diziyi gördün mü? Hiç beklemediğim gelişmeler oldu! Filan takım da ne top oynadı, değil mi?” ya sosyal medya hesaplarında olan gelişmeler ya da televizyonda etkilendiğimiz bir dizi, program veyahut bilgisayarda bir oyunu kendimizce ballandırarak anlatırız. Eğer arkadaşımız bu etkinliklerden hoşlanıyorsa konuşma karşılıklı devam eder. Ya hoşlanmıyorsa… Bir de şöyle bir durum var: Hoşlansa dâhi olması gereken bu mudur?
Birbirimizi geliştirecek o kadar güzel sohbetler var ki işte bu sohbetler insanların birbirlerine olan bağlılıklarını da arttırıyor. Dini bilgilerimizi arttıracak, kendimizi ateşten koruyacak bir sohbet… İnsanlara faydalı olacak, en azından bu derdi taşıdığımızı gösterecek konuşmalar yapılmalıdır. Dertleşme konusuna gelelim. Hiç yoktan arkadaşımızın sorunlarını dinleyerek onun derdini hafifletebiliriz, rahatlamasını sağlayabiliriz. Bu sohbet konularından birini günümüze, konumumuza, durumumuza göre seçebiliriz. Yani bize ve dostumuza faydalı olacak sağlıklı konuşmalar bizi dostlarımıza, onları bizlere sımsıkı bağlayacaktır. Tabi dertleşme konusunu biraz daha açmak istiyorum. Şimdiki dertleşmeler de biraz farklılaştı. Bazı insanlarla dertleşmeye gidiyorsunuz, hemen size kendi derdini açıyor. Kendini anlattıkça anlatıyor. “Sussa da artık gitsem!” seviyesine getirinceye kadar devam ediyor. Bir de dinlemiş gibi yapıp hiç dinlemeyenler var. Konuşmanın ortasında “Ben de şu işimi hallettim.” Diyerek söze karışıyor. Gerçek dostunuz dışında pek sizi dinleyecek kimseyi bulamıyorsunuz. Onların sayısı da maalesef son zamanlarda teleskopla aranacak duruma geldi. Eskiden sayısı çok olan samimi dostlukların şimdi azalması sebebiyle “hasbihal” kelimesi yerine sadece “konuşma” desek daha doğru olacak galiba.
Güzel insanlarla güzel sohbetler ettiğimiz ve edeceğimiz günlerin kıymetleri bilinmeli. En yakın zamanda kafamızı her nereye çevirsek güzel sohbetlerin yapıldığını görürüz inşallah. Selamlarımı ve saygılarımı sunarım.