Ünlü Fransız Roman Yazarı George Sand; “Bir memleket halkının sağlığı, hakikatte bir devletin dayandığı bütün mutluluk ve gücün temelidir” der.
Bu önemli tespitle uzun zamandan beridir yakından takip ettiğim Yeni Ufuk Gazetesi’nde mesleki birikimlerimi gazetemiz okurları ve vefa borçlu olduğum şehrimin kadirşinas insanları için yazmaya karar verdim.
Böyle bir kararımın hayatiyet kazanmasında nezaket gösterip talebimi geri çevirmeyen Yeni Ufuk Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sayın Nafiz Koca hocam olmak üzere gazetemiz Yönetim Kadrosu ve Yayın Kuruluna teşekkürü bir borç biliyorum.
*
Çağımızın en yaygın hastalıklarından olan ve halk arasında Şeker Hastalığı olarak bilinen Diabetes Mellitus Hastalığıyla başlangıç yapıp zaman içerisinde bana ayrılan bu köşede halkımızı bu tür hastalıklar ve tedavi yolları hakkında karınca kararınca bilgilendirip bilinçlenmesine katkı sunacağım.
*
Şeker hastalığı antik çağlardan beri ciddi bir sağlık problemi olarak fark edilmiştir. Bu hastalıkla ilgili en eski kayıtlar Milattan önce 1550'li yıllarda Mısır'da yazılmış bir papirüste bulunmuştur. Bu papirüste, şeker hastalığına benzer, çok idrara çıkma ile seyreden bir durumdan bahsedilmektedir. Hindular’da Ayur Veda'da böcek, sinek ve karıncaların bazı insanların idrarının yapıldığı yere toplandığını kaydetmişlerdir.
Günümüzde tıp literatüründe kullanılan, Diabetes ve Mellitus kelimeleri Yunanca akıp gitmek anlamına gelen dia + betes ve bal kadar tatlı anlamına gelen mellitus kelimelerinden türetilmiştir. Diabetes kelimesi ilk kez Anadolu topraklarında, Kapadokya'da M.S. 2. yüzyılda Arateus tarafından kullanılmıştır.
Arateus şeker hastalığını idrar miktarında artma, aşırı susama, ve kilo kaybının olduğu bir hastalık olarak tanımlamıştır.
Şeker hastalarının idrarının tatlı, bal gibi olduğu ve bu nedenle karıncaların, sineklerin ve diğer böceklerin bu idrara üşüştüğünü Susruta ve diğer Hintli doktorlar M.S. 5-6. yüzyılda fark ederek açıklamışlar, bu hastalığın iki formu olduğunu yazmışlardır.
Bir formunda hastalar zayıf ve çok uzun yaşamadan kısa sürede ölmekte, diğer grupta ise hastalar şişman ve daha yaşlı olarak belirtilmiştir. Bu günümüzün modern sınıflamasında belirtilen Tip 1 ve Tip 2 Diabetes Mellitus sınıflamasına çok benzemektedir.
Diyabet, vücudumuzda pankreas adlı salgı bezinin yeterli miktarda insülin hormonu üretmemesi ya da ürettiği insulin hormonunun etkili bir şekilde kullanılamaması durumun da gelişen ve ömür boyu süren bir hastalıktır.
Gelecek yazımızda Diyabetin türlerinden bahsedeceğim; saygılarımla…