Son günlerde okullara din görevlisi gönderildiği için fırtına koparılıyor.
Bu Fırtınanın laik-seküler kesimler tarafından koparılması ister istemez konuyu bir şekilde siyasi-ideolojik bir platforma da sokmuş oldu.
Ülke, laik-anti laik olarak iki ana kampa ayrışmış iken, sadece laik kesim tarafından yapılan itirazlar, bu önemli meselenin her açıdan tartışılmasının da önünü kesmiş oldu.
Laik-Seküler kamp, din ve din görevlisi lafını duyduğu anda, laiklik elden gidiyor diye tepki göstermeyi kendine görev kabul ediyor.
Dindar ve Muhafazakâr kamp ise din ve din görevlisi sözünü duyduğu anda, nasıl bir din, nasıl bir din görevlisidir araştırmasını yapmadan sahiplenmeyi cihat olarak kabul ediyor.
Biz bu iki kampın didişmeleri ile ilgilenmeden, yapılan işin ne olduğunu, ne amaçladığını, ne kadar doğru, ne kadar sakıncalı olduğuna kısaca bakmakta fayda görüyoruz.
Uygulamayı başlatanlar efendiler, okullara din görevlisi göndererek ilk, orta, lise çağındaki çocukların din eğitimi almasının hedeflendiğini savunuyor.
Bu okullar, temel eğitim veren okullardır, zaten bu okullarda din dersi, din dersi öğretmenleri tarafından verilmektedir, din dersi öğretmenleri pedogojik formasyon eğitimi almış, temel dini eğitimleri verecek donanıma sahip öğretmenlerdir.
Mevcut Diyanet teşkilatının yapısına, İslam dinini anlama ve anlatma şekline baktığımızda, büyük oranda hadisler ve menkıbeler ile anlatılmasını hedefleyen bir yapı olduğunu söylemek çok da zor değil.
Camilerde ve kendi içindeki eğitimlerde de aynı anlayışı görmek mümkün.
Diyanet teşkilatı son yıllarda siyasal İslamcı akımların etkisinde kalarak yeterince yıpranmış iken, bu imaj ile öğrenciler ve ailelerin din görevlilerine sıcak yaklaşması ve kabullenmesi çok zor olacaktır.
Bu okullarda, yukarıda belirttiğim şekli ile temel dini bilgilerin din dersi öğretmenleri tarafından veriliyor olmasına rağmen, ilave olarak bu din görevlilerin çocuklara nasıl bir dini bilgi vereceği ise ister istemez merak konusu oluyor.
Yine bu okullar İmam Hatip okulları gibi dini eğitim amaçlı okullar olmadığı halde, bu okulların müfredatı içine bu uygulamanın da eklenmesi, hedeflenen temel eğitimi olumsuz yönden etkileyeceği eğitimden anlayan herkes tarafından kabul edilen bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır.
Neresinden bakılır ise bakılsın, temel eğitim veren bu okullara din görevlilerinin sokulması ister istemez bu okullarda hem eğitim, hem de sosyolojik olarak bir Kaosun doğmasına yol açacaktır.
Buna hiç gerek yoktu, belki işgüzar bir bürokratın önerisi kulağa hoş geldiği için bu uygulamaya gidildi.
Belki de laik-seküler kampın iddia ettiği politik hedefler içeriyor olabilir.
Bu amaç ve niyet okumalarına girmeyi doğru bulmadan, şu kadarını söylemekte fayda görüyoruz, neresinden bakılır ise bakılsın bu uygulama her açıdan sakıncalı bir uygulamadır, şu anda yapacağı tahribat görülemese de, birkaç yıl sonra sonuçları görüldüğünde ah, vah etmemek için uygulamadan vazgeçilmesi, Ülkenin ve Eğitim sistemimizin hayrına olacaktır.
Umarız vazgeçilir.