İrfan Sönmez hakkında bu satırlardan daha önce de bir kaç kelam etmiş şöyle demiştim;

2010'da Bağımsız Ülkücüler adlı bir hareket kuran ve fetö yapılanmasının mimarlarından olduğu ileri sürülen Av. Dr. İrfan Sönmez, o yıllarda finansman ve lobicilik konusunda Akşener'e destek olduğu iddialarıyla gündem olmuştu.

Sonrasında ise Sayın Sönmez, 2015'te gittiği Pensilvanya ile ilgili bir yazı kaleme almış ve teröristbaşı Fetullah’a methiyeler düzmesiyle hatırlanmıştı.

Ayrıca MHP kurultayında Meral Akşener'in en büyük destekçilerinden biri oldu.

Selam Tevhit Kumpas dosyasından yargılanan fetöcü polislerin de avukatlığını yürüttüğünü biliyoruz.

Ayrıca yine biliyoruz ki 15 Temmuz fetö darbe girişiminden sonra aralarında İrfan Sönmez’in de olduğu Meral Akşener’e yakın bazı ülkücü diye bilinen MHP’li isimler göz altına alınmıştı.

Bu yakınlıktan olsa gerek, Meral Akşener Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bir mektup yazmış, başta Av. İrfan Sönmez olmak üzere bu MHP'li isimlere kefil olduğunu ve kesinlikle fetö ile ilgilerinin olmadığını söylemişti.

Ancak arşiv kayıtları Meral Akşener'i yalanıyor.

Her ne kadar önceki döneme ait olsa da nihayetinde fetö ile bağlantılı olduğu için kapatılan Bugün TV'de firari fetöcü Erkan Akkuş'un programına çıkan Av. Dr. İrfan Sönmez’in teröristbaşı Fetullah Gülen'e övgüler yağdırdığını biliyoruz.

Hatta aynı programda Sayın Sönmez’in, teröristbaşı Gülen'in İmam-ı Rabbani gibi bir Allah dostu olduğunu iddia edecek kadar teröristbaşına hayran bir görüntü ortaya koyduğunu da biliyoruz.

Biliyoruz ki herkes gibi İrfan Sönmez de yanılmıştı.

Yanılmasına rağmen avukatlık yapmak konusunda hiç de çekinceli bir tavır sergilememiştir.

Fetönün müridlerinin "tertemiz ve nur gibi" insanlar olduğunu da iddiaları arasına sığdırıvermişti.

Bu ve bunun gibi daha bir çok söylemiyle tanıdığımız Sayın Sönmez son olarak suç örgütü lideri Sedat Peker’in açıklamaları üzerinden ülkeyi yönetenlere laf çakmış ve söz konusu suç örgütü liderini adeta haklı çıkartacak beyanlarda bulunmuştu.

Ne demişti Sayın Sönmez;

“Olan şey belli... Biri çıktı kral çıplak dedi, insanların bir kısmının ısrarla görmek istemediği şeyleri gözler önüne serdi. Yönetimdeki çürümeye, dejenerasyona ayna tuttu. Dar bir çevrenin yıllardır bildiği konuları genele şamil hale getirdi.”

Bunlar biliniyormuş, ancak hapsi göze alıp konuşacak kimse yokmuş.

Adam yurt dışına çıkmış ve ancak oradan saydırabilen korkak bir mafya bozuntusunun dediklerine itibar edip ülkeyi itibarsızlaştırma çabalarının bir örneğini sergilemekten imtina etmemiştir.

İşte kral çıplak diye hapsi göze alıp konuşabilen bir yiğit meydanda! babında bir sonuç çıkarma teşebbüsü..

Heyhat ki ne heyhat!

Basın susturulmuşmuş.

Yargının saraya bağlı olduğunu söylemiş.

Peker iddialarından kimsenin rahatsız olmadığını da hezeyan dolu cümlelerinin sonuna sıkıştırmıştı.

Her şeyi bildiğini sanıp ülkeyi felaketin eşiğine getirecek, kirli organizasyonlara destek verecek zihniyetlerden medet ummanın uç noktası..

Yaşadığı birkaç devinimden sonra bu raddeye gelen Sayın İrfan Sönmez’in son icraatı İP’in Elazığ il başkanlığındaki İsmet Elitok’a silah çekecek kadar ileri gidecek patavatsızlığı ya da daha ağır deyimle eşkıyalığıdır.

İP’in Elazığ İl Yönetim Kurulu üyesi İsmet Elitok 17 Ocak günü il binasında İrfan Sönmez tarafından yumruklu ve silahlı saldırıya uğradığını iddia ederek ve orada bulunanları şahit göstererek İrfan Sönmez’i parti yönetimine şikayet etmiş ve Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı’na da suç duyurusunda bulunmuştur.

Sayın Elitok’un İP Genel Merkezi’ne gönderdiği dilekçede olayı ayrıntılarıyla anlattığı görülüyor.

Dilekçeden anlaşıldığı kadarıyla İP’in yeni oluşacak il yönetimine İrfan Sönmez kendi adamlarını koydurmuş, Sayın Elitok da bu durum karşısında kendisinin de yönetimde olması gerektiğini dile getirmiş ancak bu durumu anlatmaya fırsat vermeden Sayın İrfan Sönmez il binasını basıp sorgusuz sualsiz sayın Elitok’a saldırmış, hakaret etmiş, silah çekmiş ve gözdağı vermiştir..

Bu denli kendinden geçen ve siyasi ikbal uğruna kendisini oranın hakimi sanan bu yaşı geçmiş ama siyasi hırsı hala capcanlı olan bir avukattan ne ülkeye ne de İP’e bir fayda gelmeyeceği aşikardır.

İrfan Sönmez gibi siyasetin eskimişlerine bugünkü Türkiye’de hâlâ itibar edilmesi gerçekten kaygı vericidir.

Silahını dava arkadaşına doğrultacak kadar kendinden geçenlerin hükümranlığına bırakılan bir yönetim baştan kaybetmiş demektir.



 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol